TBMM Genel Kurulu'nda, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ile bağlı kurumların bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor. Bütçeler üzerinde söz alan CHP Milletvekili Mahmut Tanal, İnsan Hakları Kurumu ile ilgili görüşlerini dile getirdi. 

Maden ocaklarında çalışmanın ön koşulunun AKP'ye üye olmaktan geçtiğini belirten Tanal, “AKP'ye üye olmazsanız maden ocaklarında çalışamazsınız. AKP'ye üye olduğunuzda da AKP'ye karşı gelemiyorsunuz. Netice itibariyle orada sendikaya üye olamıyorsunuz ve öğle yemeğini daha yerin altında yiyorsunuz. Güneş ışığına çıkamıyorsunuz. Bu neyi getiriyor. Maden ocaklarında köleleştirmeyi getiriyor.” diye konuştu. 

İnsan Hakları Kurumu yetkililerine, ”˜Sizin burada göreviniz yok mu' diye seslenen Tanal, “Size resmi belgeleri gösteriyorum. Resmi belgelerle ilgili hak ihlali açısından, İş Kanunu ayrımcılığı yasaklıyor. Anayasa'nın 10. Maddesi ayrımcılığı yasaklıyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. Maddesi ayrımcılığı yasaklıyor. Borçlar Kanunu hükümleri ayrımcılığı yasaklıyor. Mevzuatta eksiklik mi var, denetim eksikliği var.” dedi. 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, siyasi partiler seçim bürosundan bir belge aldığını kaydeden Tanal, “Bu belgeye göre Soma'da AKP'ye üye olan isçi sayısı resmi belge bin 716 kişi siyasi partilere kayıtlı, bunun bin 370 üyesi AKP üyesi. Burada bakın insanları nasıl köleleştiriyorsunuz. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsınlar o rahmetli olanların tümü, o işçilerimiz o 301 kişi arasında kayıt yaptığınız kaç kişi var. O insanları işe alırken, 'Sen AKP'ye üye olmazsan seni işe almıyoruz.' İşe almanın ön koşulu AKP'ye üye olmaktan geçiyor. Orada kaç kişi var. Orada da 84 rahmetli vatandaşımız var. Siz bunları köleleştiriyorsunuz. İnsan hakları kurumu olarak siz bu görevinizi ne zaman yapacaksınız. Allah rızası için.” şeklinde konuştu. 

657 Sayılı Devlet Memurluğu Kanunu'nun 59. Maddesi'nin, istisnai olarak memur atamayı getirdiğini ifade eden Tanal, “Sayıştay'ın 4.4.2005 tarihli sayıştay genel kurul uyarınca istisnai memur atamak kanunu dolandırmak, kayırmacılıktır, eşitlik ilkesine aykırılıktır, sınavı bay pas eden bir uygulamadır. Bu, devlet içinde AKP'nin paralel örgütlenmesidir. Burada paralel bir örgütlenmeyi AKP, 59. Maddeyi yaparak, uygulayarak yapmaktadır. Yolsuzluk demek hırsızlık demektir. Demokrasi düşmanlığıdır, insan hakları düşmanlığıdır. Yoksulluktur.” açıklamasında bulundu. 

Tanal'ın açıklamaları üzerine, AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı değerlendirme yaptı. Mahmut Tanal'ın, İnsan Hakları komisyonu'nda birçok katkısı olduğunu belirten Bostancı, “Ancak bu hassasiyet bazen iktidar için yol gösterici olmakla birlikte aynı zamanda iktidara yönelik yanlış anlamalara ve töhmet altında bırakacak zanlara yol açabilir. Bu çerçevede söz aldım. Mahmut Bey ”˜madenlerde çalışan isçilerle parti üyeliği' arasında bağ kurarken, bin 700 isçiden Soma'da bin 300'ünün AK Parti'li olduğunu söyledi. Demekki 400 işçi orada çalışırken başka parti üyesi. Başka parti üyesi olmak orada çalışmaya mani değil.” diye konuştu. 

Bunun üzerine söz alan Tanal ise şunları söyledi: “Maden ocaklarında sahipleri ya Adalet ve Kalkınma Partisi'nin doğrudan üyesi ya da gönüllü. Bu maden ocaklarında Adalet ve Kalkınma Partisi'ne üye olmadan kimseyi almıyorlar. Belge istiyordunuz. Ben size hem rahmetli olan 301 kişi içinde ve Soma'da maden ocaklarında çalışanlarla ilgili resmi belge. Gönül isterdi ki ”˜Biz baskı uygulamıyoruz, işverenler adalet ve kalkınma partisi üyesi değil' Soma'daki maden ocağının oradaki genel müdürü Ramazan Doğru'nun eşi Melike Doğru, AKP belediye meclis üyesi 1. sıra. İşe alırken bu baskıları vatandaşa uyguluyorlar.”