Gazeteci-yazar Metin Uca, özgürlüklerin kanına ekmek doğrandığı bir ülkede basın özgürlüğünün var olduğundan söz etmenin aşırı iyimserliğin olacağını söyledi.

Metin Uca, Antalya'nın Manavgat ilçesinde Manavgat Belediyesi'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği kültür ve sanat etkinliğine katıldı. Uca, program sonrası gazetecilere ülkenin basın özgürlüğü kısıtlamalarıyla ilgili açıklama yaptı. Türkiye'nin son yıllarda gazetecilerin yazdıklarından ötürü kovuşturma geçirdiği ve hapse atıldığı bir ülke haline geldiğini belirten Uca, ülkenin bu konunda karnesinin hiç iyi olmadığını, sırf mesleklerini yaptıkları için işlerinden atılmasının ise utanç verici bir durum olduğunu söyledi.

Medyaya bu dönemde olduğu kadar hiç bir dönemde bu kadar baskı, sindirme ve yok etme girişiminin olmadığının altını çizen Uca, "İşine son verilen gazetecilere baktığımızda Türkiye'nin basın özgürlüğü noktasında karnesinin iyi olduğunu söylemek mümkün değil. Gerçekten utanç verici bir tablo, Türkiye adına. Bu durum uluslararası platformlarda da dile getiriliyor, kanıtlanıyor. Son olarak gazetecilere yönelik engelleme Avrupa Birliği (AB) raporunda gündeme geldi. Kendi medyasını oluşturma konusunda insafsız ve hiç bir ekonomik yaptırımla ve kuvvetle bağlanamayacak bu tuhaf uygulamalara baktığımızda ciddi bir diktatörlük işaretine doğru gittiğini, yurt dışında da öyle algılandığının farkındayım." diye konuştu. Bugün ülkede gazetecilerin en büyük sorununun 'can güvenliği ve iş güvenliği' olduğunu vurgulayan Uca, eger bir ülkede gazetecilerin can ve iş güvenliği sorunu varsa 'saygınlık' ve 'inandırıcılığında' dünyada en büyük sorun olarak devam edeceğine dikkat çekti.

'Kendi medyasını' kuranların bir tökezleme anında nasıl başka bir yıkımla karşı karşıya olduklarının da görüleceğini dile getiren Uca, "Tökezleme anında o kağıttan imparatorluğun nasıl gümbür gümbür çöktüğü görülecek. O çökme de bir çok işsizliği beraberinde getirecek." ifadesini kullandı.