Türk Büro Sen Genel Başkan Yardımcısı Bayram Öztürk, memur başta olmak üzere ülkede çalışan kesimlerin ekonomik hak kaybına uğradığını söyledi. Memurun yoksulluk sınırında maaş aldığını söyleyen Öztürk, "Hükümetin icraatlerine gözü kapalı destek verip memurları görmezden gelen Memur Sen, kamu vicdanında yandaşlıkla anılıyor." dedi.

Türk Büro Sen genel başkan yardımcıları Bayram Öztürk ve Osman Eksert’in katılımıyla sendika bölge istişare toplantısı Erzurum’da gerçekleştirildi. Bayram Öztürk, son yılların memur, işçi ve sözleşmeli personel için özlük ve ekonomik haklarda kayıpla geçtiğine dikkat çekti. Öztürk, "Son 13 yılda ilk defa memurlar resmi enflasyon altında zamma mahkum edildiler. Malum-Sen’in yaptığı 2014 ve 2015 yılı toplu sözleşmeleri tarihi bir rezalet olmuştur. 2014 yılı için yapılan 123 TL’lik artışın karşılığı ortalama memur maaşlarına yansıması yüzde 5,2’dir. Yıl sonu enflasyonu ise yüzde 8,2 olarak gerçekleşmiştir. Memurlar 6’ncı aydan itibaren kesesinden yemeye başlamış ve borç batağına sürüklenmiştir. Başbakan ise ‘memura yüzde 17 zam verdik’ diyerek, hesap bilmez konfederasyonun savunuculuğunu yapmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Memur-Sen ‘destan yazdı’ demiştir. Evet, Memur-Sen yandaşlıkta, emeğin ve alın terinin pazarlanmasında destan yazmıştır. 2015 yılı içinse memura yüzde 3+3, memur emeklisine yüzde 3+3, asgari ücretliye yüzde 6+6, işçi ve Bağ-Kur emeklisine yüzde 2,32 sefalet artışı yapılırken, milletvekiline bin TL, milletvekili emeklisine 711 TL artış yapılmıştır. Sırada ise subay, astsubaylar ile valiler ve kaymakamlara zam hazırlığı var. Hükümet her zaman olduğu gibi istediği kesimlere ekstra zam veriyor ama memurlara gelince enflasyon farkını bile çok görüyor.” diye konuştu.

Memurun, yoksulluk sınırında maaş aldığını, zenginler kadar vergi ödediğini ifade eden Öztürk, şöyle devam etti: "Yıllık brüt ücretleri 11 bin TL’yi geçen yaklaşık 2 milyon 100 bin memur, yüzde 15 vergi diliminden yıl içinde yüzde 20 vergi dilimine yükselmektedir. Bu nedenle gelirleri azalmaktadır. 2014 yılında aylık net 123 TL olarak yapılan seyyanen artışın önemli bir kısmı vergi olarak devletçe geri alınmaktadır. 2015 yılında ise memur ve memur emeklilerine yüzde 3+3 oranında zam gören hükümet, aynı yıl vergi oranlarını yüzde 10.1 artırmıştır. Böylece, memur ve emeklilere yıllık yüzde 6 zam verilirken, genel vergilerin yüzde 10.1 oranında artırılması nedeniyle mağduriyet yaşamaktadırlar. 2015 yılı ilk 3 aylık enflasyon ise yüzde 3,3 olarak gerçekleşmiştir. Yani memur ve emekliye 2015 yılında ilk 6 ay için verilen yüzde 3 zam da erimiştir."

"MEMURUN UMUDU AZALIYOR"

Türk Büro Sen Genel Başkan Yardımcısı Osman Eksert ise toplu sözleşme masasında sadece 2 milyon 600 bin memurun sorununun görüşülmediğini, memurların kazanımlarının 1 milyon 900 bin memur emeklisine de yansıdığını hatırlattı. Eksert, şunları ifade etti: "Bu nedenle memurların ve memur emeklilerinin yani toplam 4 buçuk milyon insanımızın yükü Türkiye Kamu-Sen’in omuzlarında, bizim omuzlarımızda kalıyor. Biri emeğimizi pazarlıyor, diğeri ihanetin merkezinde. Üzerimizdeki yük ağır, sorumluluk oldukça fazla. Bizler gönüllü olduk memurun emek ve alın teri mücadelesinde. Bu yükü taşımak mecburiyetimiz var. Daha çok çalışmak, daha çok fedakarlık yapmak zorundayız. Yanlış yola girmiş, amacı dışına çıkmış konfederasyonların memurlara zararları sadece ekonomik değildir. Aynı zamanda itibar kaybına da sebebiyet vermektedir. Sendikalara olan güveni azaltmaktalar ve çalışanların mücadele azmini kırmaktadırlar. Sendikamsı yapıların, ya iktidara teslim olması ya da memurların meselelerine sahip çıkmayarak başka işlerle uğraşması nedeniyle, sendikalara güven azalmakta, bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için yük bizlerin omuzlarında ve sorumluluğunda. Kamuda 3 büyük konfederasyondan ikisi, memurları sendikalardan soğutmak için her şeyi yapıyor. Malum-sen emeği, alın terini iktidara peş keş çekmekle, iktidara paralel olmakla meşgul. Devlette paralel yapı aranıyorsa kamuda Memur-Sen, Güneydoğu’da PKK paralel yapılar oluşturmuştur.”