Pak Medya İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu, sendika olarak yayın yasakları ve sosyal medyanın kapatılmasıyla basın özgürlüğünün engellenmesini kınadıklarını açıkladı. Topcuoglu, "Medyaya yönelik yasaklar demokrasiyi askıya almaktır." dedi.

Pak Medya İşçileri Sendikası Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu, İstanbul adliyesindeki rehin alma olayı ve savcı Mehmet Kiraz’ın şehit edilmesinin ardından medyaya uygulanan sınırlama ve sosyal medyanın kapatılmasına karşı yazılı bir açıklama yaptı. İstanbul Çağlayan’daki adliyeye terör örgütü baskının ardından hükümetin yasakçı uygulamalarına bir yenisini daha eklediğini belirten Topcuoğlu, "Berkin Elvan davasına bakan savcı Mehmet Kiraz’ın şehit edilmesiyle son bulan olay sonrası konuyla ilgili haberlere yayın yasağı getirildi; Twitter, Youtube ve Facebook gibi sosyal medya platformları da kapatıldı. Hukuk adamlarının makamlarında teröristlerce rehin alınmasını önleyemediği gibi kurtarma operasyonunda şaibeli bir şekilde hayatını kaybetmesine sebep olanların, olayın arkasındaki karanlık noktaları aydınlatmak yerine yasaklara sığınması son derece manidardır." dedi.

Pak Medya İşçileri Sendikası olarak, yayın yasakları ve sosyal medyanın kapatılmasıyla basın özgürlüğünün engellenmesini kınadıklarını kaydeden Topcuoglu, "Kendisine yandaşlık etmeyen her kesime hukukun hiçe sayıldığı sayısız operasyonlar yapan, neredeyse her alanda antidemokratik uygulama, baskı ve yasaklara imza atan siyasi iktidar, ülkemizde adeta demokratik yönetimin askıya alındığı fiili bir durum oluşturmuştur. Böylesine bol yasaklı, yazılı, görsel ve sosyal medyanın görev yapmasının engellendiği, keyfi uygulamaların ve hukuksuzluğun kol gezdiği, sorumluluk makamlarında oturanların halka hesap vermediği, gizli-kapaklı devlet harcamalarının tarihi rekorlar kırdığı yönetimlere demokrasi denilemez." ifadelerine yer verdi.

Siyasi iktidarın derhal bu yanlışlardan dönmesi ve kamuoyundan da özür dilemesi gerektiğini kaydeden Topcuoglu, "Hükümet, yasakçı ve hukuksuz uygulamalarla gerçekleri kamuoyundan gizlemek yerine, başta ülkemizin yeni bir karanlık döneme gireceği endişelerine neden olan adliye baskını ve sonrasında savcımız Mehmet Kiraz’ın şehit edildiği olayı tüm yönleriyle aydınlatmaya yoğunlaşmalıdır. Çünkü antidemokratik uygulamalar, baskılar, yasaklar ve hukuksuzluklar sadece ve sadece demokrasimiz üzerindeki kara bulutları artırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu süreçte, basın hürriyeti önündeki engeller kaldırılmalı, internet ve sosyal medya yasakları sona erdirilmeli, muhalif görüşleri nedeniyle hukuksuz şekilde tutuklanan medya mensupları serbest bırakılmalı, hakkında soruşturma açılan gazetecilere yönelik hukuksuz yargı süreçleri sona erdirilmelidir." çağrısında bulundu.