Fransa'da öldürülen 3 teröristten biri olan Fidan Doğan'ın cenazesi, 18
Ocak Cuma günü Kahramanmaraş'ın Nurhak ilçesine bağlı Barış beldesinde
cemevinde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Elbistan İlçe Teşkilatı'nda basın
toplantısı düzenleyen BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan,
saldırının amacının barış sürecini baltalamak olduğunu söyledi. Fidan
Doğan'ın Barış beldesi Hançıplaklar Mahallesi'nde bulunan aile
mezarlığında toprağa verileceğini belirten Aydoğan, törene BDP eş
başkanları, milletvekilleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı
Osman Baydemir'in de katılacağını söyledi. Aydoğan, 18 Ocak Cuma günü
saat 10.00'da Adıyaman Gölbaşı'nda bir araya geleceklerini, saat
12.00'de ise Barış beldesi Hançıplaklar Mahallesi'nde bulunan cemevinde
cenaze töreninin başlayacağını açıkladı.
Maraş Rehber Kahramanmaraş'ın tüm firmaları burada toplanıyor
Paris'teki saldırının
Türkiye'deki barış sürecine yönelik bir saldırı olduğun ifade eden
Aydoğan, "Türkiye'de Kürt sorununu kendi içimizde, kendi
dinamiklerimizle çözülmesini istemeyen, Türkiye'nin büyümesini,
güçlenmesini istemeyen güçlerin bir saldırısıdır. O nedenle bu cenazeye
katılmak, kitlesel şekilde bu cenazeye sahip çıkmak barışı sahiplenmek
demektir. Bu ülkede hepimizin her şeyden önce barışa ihtiyacı vardır"
dedi.
Uzun süreden beri İmralı'da devletle Öcalan arasında Kürt
sorununun çözümü için bir çalışma olduğunu söyleyen Aydoğan, şunları
kaydetti:
"Son bir ay içerisinde de devlet tarafından da bu
süreç sahiplenilen bir süreç oldu. Bizzat Sayın Başbakan bize göre de
son derece olumlu olan bir adım attı. İmralı'daki görüşmeleri devlet
adına, hükümet adına sahiplendi. Dolayısıyla atılan bu adım geçmiş
dönemlerde nasıl sabote edildi ise, halen Türkiye'de Sayın Turgut
Özal'ın nasıl yaşamını yitirdiği tartışmalı bir konuysa, bu dönem yine
belli güçler sabote etmek için böyle bir katliamı gerçekleştirdiler. Ama
bizce Kürt sorununun çözümü için kaybedeceği tek bir gün, tek bir saat
bile yoktur. Ortadoğu'daki gelişmeler bu sorunu kendi içimizde, kendi
dinamizmlerimizle çözmeksek, gelişmelerin çok daha farklı olacağını bize
göstermektedir. Türkiye'de Türk-Kürt halkının ortak yaşama iradesinin
çok güçlü olduğunu düşünüyorum. O nedenle geliştirilen bu sürecin önemli
olduğunu, zaten yapılan suikastında bu sürece kurşun sıkmak olduğunu,
yani bu iradeye kurşun sıkmak olduğunu düşünüyorum. Ama Türkiye iyi bir
nokta yakaladı. Bütün Türkiye, çözüme ve barışa yakın olduğu bir süreci
yakaladı. Hepimiz barış istiyoruz. Türkiye halkları barış istiyor.
Umarım en kısa zamanda bahara kadar bu sorun çözülecektir. 21. yüzyılda
Türkiye Ortadoğu'da, Avrupa'da bu birleşmeyle, bütünleşmeyle birlikte en
güçlü ülkesi olacaktır.”