Kapatılan 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının simgesi haline gelen ayakkabı kutularıyla ilgili ilginç bir ayrıntı daha ortaya çıktı. Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile AB Bakanı Egemen Bağış'ın aldığı iddia edilen rüşveti ayakkabı kutularıyla göndermek için her defasında kutusu için sürekli ayakkabı alındığı ortaya çıktı. Ancak, alınan ayakkabıların akıbeti hala bilinmiyor. Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan'ın evinde ayakkabı kutularında 4.5 milyon Euro çıkmıştı.

Gazeteciler Ahmet Dönmez ve Ufuk Köroğlu'nun kaleme aldığı '17 Aralık Sıfır Noktası' adlı kitapta, konuya ilişkin dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Mahkeme kararıyla yapılan dinleme tapelerinde, ayakkabı kutularının nasıl elde edildiği bilgisi bulunuyor.

Reza Zarrab'ın adamlarından Muhammedsadık Rastgarsisheg, Mete isimli birini arayarak "Şey, acil bize aynı kutudan lazım. Geçen kere ayakkabı... bir tane şeyi de, paketi de olsun büyük." ifadelerini kullanıyor. Bir başka tape konuşmasında ise Reza Zarrab, Egemen Bağış'a verdiği iddia edilen rüşvet için Happani'yi arayıp "Abdullah 500 bin dolar hazırlat, tamam mı? O aktif ile alakalı vardı ya... 4'te götürecem, tamam mı... Bi ayakkabı al koy içine. Hediye paketi yaptır" diye talimat veriyor. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise 17 Aralık'tan sonra uçakta gazetecilere verdiği bir röportajda "Nerden biliyorsunuz, belki kitap vardı içinde." demişti.

Bir başka tape konuşmasında da ayakkabı kutularının nasıl elde edildiğine dair dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Happani, Mete isimli çalışanlarını arayarak "Buldun mu bişey." diye soruyor. Karşısındaki kişi ise "Şimdi çıktım abi, gidiyorum işte bi tane ayakkabı kutusu almaya" cevabını veriyor.

Süleyman Aslan'a gönderileceği iddia edilen rüşvet parasının konulacağı kutuyla ilgili Happani, "Ayakkabı da alırsan düzgün bir şey al. Yani kibar bi şey al. Aldıklarının bi çoğunu giymiyoruz bile. Ne yapacaksak o kadar ayakkabıyı..." şeklinde konuşuyor.

Ayakkabı kutularıyla ilgili bir başka telefon görüşmesinde Abdullah Happani, Mete'yi arayarak "Ayakkabı kutusu lazım. Ayakkabı alma! Ev ayakkabı doldu ya!.. Kutusu lazım bana kutusu kutusu... Kutusu ile bi poşet lazım ya, onu taşıyabilecek mi!" ifadelerini kullanıyor.

Bir başka bilgide de beyaz renkli ayakkabı kutusu, önleyici polislerin dikkatini çekiyor ve şu diyaloglar yaşanıyor:
-Nedir bu böyle, bayağı ağır ya
-Ayakkabı kutusu
-Ayakkabı mı var içinde?
-Hayır

Bu diyaloğun ardından ayakkabı kutusunu açtıran polis, 100'lük banknotlar halinde 5 deste doları görüyor. Sahte olup olmadığını soran polise A. Muraz Öziş, kendisinin sigortada çalıştığını ve belli olmaması için kutuda taşıdığını söylüyor ve polis tarafından bırakılıyor.

Zaman zaman rüşvet, takım elbise alınarak da yollanıyor. Bir başka rüşvet gönderme olayında ise Sadık Happani'yi arıyor ve "Valizle gitmen lazım, valizle." karşılığını alıyor. Happani, "Ayakkabı kutusu 500 bin dolar alır, abi ne demek biliyo musunuz: 8 tane ayakkabı kutusu lazım sana!" diyor.

'17 Aralık Sıfır Noktası' adlı kitapta yer alan bilgilere göre verilecek rüşveti ayakkabı kutusunda göndermek için sürekli ayakkabı alınıyor. Fakat bu alınan ayakkabıların akıbeti konusunda ise herhangi bir bilgi yer almıyor. Şimdi merak konusu, bu kadar ayakkabının nerede olduğu.