Siirt’de PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan sekiz askerden biri olan Jandarma Er Bahadır Aydın’ın cenaze töreninde gösterdiği tepki sebebiyle bazı gazete ve televizyonlarda terörist ilan edilen yakını Mehmet Şenol, suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Emekli öğretmen olan ve İzmir’de yaşayan Şenol, şehit Aydın’ın Bursa’daki cenaze töreninde Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na, "Başkanlık olmadığı için kaos yaşıyoruz." sözlerini hatırlatarak tepki göstermişti. Ardından bazı gazete ve televizyon kanallarında, 27 yıllık eğitimci Mehmet Şenol’un şehit yakını olmadığı, DHKP-C’li terörist olduğu haberleri yayımlanmıştı. Emekli öğretmen Şenol, söz konusu haberler sebebiyle suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.

Şehit Bahadır Aydın'ın damadıyla amca çocuğu olduğunu ve askere uğurlama törenine katıldığını belirten Mehmet Şenol, "27 yıl öğretmenlik yaptım. Bu ülkenin polisi, istihbaratı var. Madem öyle, bana neden bunca zaman öğretmenlik yaptırdılar? Tepkim, insani bir vatandaş tepkisidir. Şehidin ailesi de bana teşekkür etti." dedi. Bir süre Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İzmir Buca İlçe Başkanlığı yapan Şenol, “Bursa'da kızım ve damadım var. Şehit asker, damadımın amcasının çocuğu ama biz onu kardeşi olarak görüyoruz. Damadımla aynı evde büyümüşler. Çocuğu da çok iyi tanıyordum, çünkü askere gitmeden önce ailece gidip uğurlama töreni yapmıştık. Şehit olduğu haberini alınca bir insan, akraba olarak ailemle cenaze törenine katılmak istedim ve Bursa'ya gittim. Camide yoğun bir kalabalık vardı. Cenaze namazı kılındıktan sonra Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nu en ön safta gördüm. Söyleyecek birçok şey vardı fakat bu bakanın çıkıp, 'Başkan seçseydik Türkiye bu kaosu yaşamayacaktı.' sözü, tam hatırlatılacak yerdi. Bu sözü söyleyeceksiniz, sonra da gelip ön safta yer bulacaksınız. Başka hiçbir şey söyleme ihtiyacı duymadan, 'Sayın Bakan, eğer başkan seçseydik ülke kaosa gitmeyecekti, bu ölümler olmayacaktı. Bunu siz söylediniz değil mi? Başkan seçinceye kadar daha ne kadar ölüm göreceğiz? Daha kaç cenaze gelecek?' diye tepki gösterdim. Bazı kanallarda, vatandaş tepkisi olarak çıktı. Bu benim için sorun değildi, cünkü vatandaşım ancak bazı medya gruplarında, 'Vatandaş denen kişi DHKP-C militanı çıktı' diye beni hedef alan bir haber çıkıyor. Bu beni üzdü tabii. Benim sosyal paylaşım sayfamdaki bir yazının bir kısmını cımbızlayıp almışlar, belge diye kullanmışlar. Ben DHKP-C militanı denmesini kabul etmiyorum. Ben bu ülkede 27 yıl öğretmenlik yaptım. Bu ülkenin polisi, istihbaratı var. Madem öyle, bana neden bunca zaman öğretmenlik yaptırdılar? Ben gizli bir örgüt üyesi değilim, ben halkın içinde olan biriyim. Benim tepkim, insani bir vatandaş tepkisidir." diye konuştu.

Yaşananlardan sonra şehidin ailesinin kendisine teşekkür ettiğini de anlatan Şenol, kanundışı bir örgüt üyesiymiş gibi lanse edilip yargısız infaza uğradığını ve hedef gösterildiğini belirterek, bunu yapan medya kuruluşları hakkında suç duyurusunda bulunacağını sözlerine ekledi.