İzmir'de 2015 yılının ilk dört ayına, silahlı saldırılar damgasını vurdu. 3 Mayıs akşamı yaşanan ev ve kahvehane baskınlarında 1 kişi öldü, 12 kişi yaralandı. Tire ilçesinde bir kahvehaneye, kimliği belirsiz 3 kişi tarafından av tüfekleri ve tabancayla açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Karabağlar ilçesindeki kahvehane saldırısında 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Konak ilçesinde ise bir eğlence yerine alınmadığı gerekçesiyle pompalı tüfekle ateş açan şahıs, 10 kişiyi yaraladı. Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, Türkiye’de son yıllarda şiddet olaylarının sınırı aştığını belirtti. Tatlıdil, “Toplumsal şiddetin kökenine baktığınızda genellikle hoşgörü kalıplarının daraldığı, devletin hukuk sistemi konusundaki duyarlılığının azaldığı zamandır. Kentin değerler sistemiyle birlikte yaşayabilme alışkanlığını kurumlaştırmak gerekiyor.” dedi.

İlk silahlı saldırı, 3 Mayıs saat 22.00 sıralarında, Murat Mahallesi 2475 Sokak üzerinde bulunan kahvehanede meydana geldi. Bir otomobille gelen kimliği belirsiz şahıslar, pompalı tüfekle ateş açtı. Rastgele açılan ateşte Ünal Koçak (59), Ünal Karakaya (70), Ramazan Aker (46), Hasan Yılmaz (37) ve Serdar Rencber ile yoldan geçen Cem Bal (17) ve Yıldız Bal (19) saçmalarla yaralandı.

KAHVEHANENİN ARDINDAN EVE SİLAHLI SALDIRI

Kısa bir süre sonra yaklaşık 2 kilometre uzaklıktaki Esentepe Mahallesi 2740 Sokak'ta bulunan H.T.'nin evine kimliği belirsiz ve yüzü kapalı kişilerce av tüfeği ile saldırı yapıldı. Saldırıda sokakta bulunan Ersan Tırpan (30), Sercan Karabaş (22), Güney Karakuş (27), Hasan Karakuş (53), Yıldıray Işıkyol (34) ve Ferhat Çiftçioğlu (35) yaralandı. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedaviye alınan Karabaş hayatını kaybederken diğer yaralıların hayati tehlikeleri bulunmadığı öğrenildi.

AMCA ÇOCUKLARININ OTOPARK KAVGASI KANLI BİTTİ: 2 ÖLÜ, 1 YARALI

Bornova ilçesinde bir kişi, otopark meselesi yüzünden çıkan tartışmada, amcaoğlu ile araya giren komşusu ve yengesini vurdu. Vaka, 1 Mayıs tarihinde Evka-3 semti 119/15 Sokak'ta, saat 11.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre Fatih Ün (35) ile aynı binada oturan ve gardiyan olan amcaoğlu H.Ü. (31), park yeri meselesinden tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesinin ardından mahalle sakinleri araya girerek sakinleştirmek istedi. Bunlardan, evli ve bir çocuk babası olan güvenlik görevlisi Mert Karakaya da kavgayı ayırmak için müdahale etti. H.Ü., belinden çıkardığı tabancayla önce amcaoğlu Fatih Ün'ü ardından kavgayı ayırmak isteyen komşusu 37 yaşındaki Karakaya'yı vurdu. Ardından Ün'ün annesi Elveda Ün de başını sıyıran kurşunla yaralandı. Bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Katil zanlısı H.Ü., gözaltına alınarak Cinayet Büro Amirliği'ne götürüldü.

TİRE’DE KAHVEHANEYE SİLAHLI SALDIRI: 1 ÖLÜ, 10 YARALI

Tire ilçesindeki bir kahvehaneye, kimliği belirsiz 3 kişi tarafından av tüfekleri ve tabancayla açılan ateş sonucu Remzi Çelebi (41) öldü, üçü ağır 10 kişi ise yaralandı. Olay, 19 Nisan saat 02.30 sıralarında, Büyükşehir Kanunu ile mahalleye dönüşen eski beldelerden Gökçen'de meydana geldi. Tire-Ödemiş karayolu üzerindeki mahallede bulunan kahvehanenin önüne otomobille giden kimliği belirsiz 3 kişi, av tüfekleri ve tabancayla içeriyi yaylım ateşine tuttu. Hedef gözetmeksizin bir süre ateş ettikleri belirtilen saldırganlar, geldikleri otomobille kaçtı. Saldırıda Remzi Çelebi, Salih Yoğurtçuoğlu, Vedat Koyun, Serdar Yaz, Süleyman Doğan, Teyfik Dağlı, Mahmut Aras, Nurullah Topçu, Mehmet Bayrak, Zülküf Deniz ve Hüseyin Taşın vuruldu. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Çelebi'nin öldüğü belirlendi. Yaralanan 10 kişi, Tire Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

KARABAĞLAR’DA KAHVEHANEYE POMPALI TÜFEKLE SALDIRI: 1 ÖLÜ, 1 YARALI

Karabağlar ilçesinde bir kahvehaneye pompalı tüfekle yapılan saldırıda 44 yaşındaki Erdal Özcan öldü, 1 kişi yaralandı. Olay, 30 Nisan tarihinde Selvili Mahallesi 4019/9 Sokak, numara 20'de meydana geldi. Hasan Karaarslan'a ait kahvehaneye giden, kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi pompalı tüfekle ateş açtı. Saçmalara hedef olan evli ve iki çocuk babası Erdal Özcan ile kahvehane sahibi Karaarslan yaralandı. Kimliği belirsiz saldırgan, ateş açtıktan sonra pompalı tüfeği sokak üzerindeki çöp konteynerine atarak hızla uzaklaştı. Silah seslerini duyan mahalle sakinleri, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Özcan'ın öldüğü anlaşıldı. Kolundan yaralanan Karaarslan, olay yerindeki müdahalenin ardından İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

MÜZİKHOLDEKİ HESAP KAVGASINDA KAN AKTI

Kınık ilçesindeki bir müzikhole 11 Mart tarihinde giden Ş.E. (29), O.A. (23), E.T. (22) ve H.D. (33) ile işyeri çalışanları arasında, iddiaya göre hesap konusunda tartışma yaşandı. Büyüyen tartışma, tabanca ve pompalı tüfeğin kullanıldığı silahlı kavgaya dönüşerek, müzikholün dışına taştı. İddiaya göre; Ş.E., tüfekle Aksun'u göğsünden yaraladı. Silah kullanan grup, bindikleri iki otomobille olay yerinden uzaklaştı. İşyeri çalışanlarının ihbarı üzerine gelen sağlık ekibi, Aksun'u, Dr. Faruk İlker Bergama Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan Aksun, yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ, KÖPEĞİNİ PARKTA GEZDİRDİĞİ SIRADA ÖLDÜRÜLDÜ

Konak ilçesinde, köpeğini parkta gezdiren Ege Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi 28 yaşındaki İsmail Alay, bıçakla öldürüldü. Olay, 5 Mart tarihinde Karataş'taki Adile Naşit Parkı'nda, saat 21.00 sıralarında meydana geldi. Parkta yürüyüş yapanlar, yerde bir kişinin hareketsiz yattığını görünce sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, yatan kişinin bıçaklanarak öldürüldüğü saptandı. Ölenin öğrenci Alay olduğu, tek başına yaşadığı ve rottweiler cinsi "Zeyna" isimli köpeğini gezdirmek için parka geldiği belirlendi.

EĞLENCE YERİNE ALINMAYINCA POMPALI TÜFEKLE 10 KİŞİYİ YARALADI

Konak ilçesinde 2 Mart tarihinde O.U. (23) adlı kişi, iddiaya göre bir eğlence yerine alınmadığı gerekçesiyle pompalı tüfekle 10 kişiyi yaraladı. Evinden aldığı tüfekle ateş açan O.U.'nun yaraladığı kişiler arasında, işyerinin çalışanları ve müşterileri de vardı. Polis tarafından yakalanan zanlı, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Son zamanlarda toplumsal şiddet olaylarının artması ile ilgili görüşlerini aktaran Prof. Dr. Tatlıdil, “Toplumsal şiddetin kökenine baktığınızda genellikle hoşgörü kalıplarının daraldığı, devletin hukuk sistemi konusundaki duyarlılığının azaldığı zamandır. Aslında son yıllarda Türkiye’de şiddetin artması, hem sokakta hem mahallede insanların öfkelerinin şiddeti, ateşli silaha kadar dayanıyor. Bu koşullarda kent kültürünün yaratmış olduğu hoşgörü kalıpları acaba zedeleniyor mu? Özellikle büyük kentler çok fazla göç alıyor. Kırla kent arasındaki farklılıklar sadece yaşam tarzlarında değişme değil, aynı zamanda toplumsal ilişkileri de farklı bir boyuta yükseltilmesi gerekiyor. Yani kentsel yaşam koşullarında, toplumsal kurumların birlikte yaşayabilmek için zihinsel dönüşümü sağlaması gerekiyor.” dedi.

'BİREYLERDE DEVLETE GÜVENSİZLİK ŞİDDET DOĞURUYOR'

Kurumlara güvenin azaldığını söyleyen Tatlıdil, şöyle devam etti: “Türkiye’deki şiddet olaylarına baktığınızda kurumlara duyulan saygının azaldığı, güvenin yok olduğu ortamlarda bireyler kendilerini, toplumsal ilişkileri düzenleyecek güçlü etken olarak görüyor. Yani işlemesi gereken mekanizmaların aksadığı, toplum adına devletin onun haklarını koruyacağı konusunda bir güven olmadığı anda bireysel ve ulusal şiddetler ortaya çıkıyor. Ekonomik sıkıntılar yüzünden insanların, birbirini ötekileştirme yönünde eylem gerçekleştirdiğini görüyoruz. Burada özellikle büyük kentlerde, yeni gelenlerin yoğun olduğu yerlerde bu tip olaylar daha çok oluyor. Toplumsal şiddeti, göçün fazla olduğu yerlerde görüyoruz. Toplumsal kurumlar, özellikle kente yeni gelenlerin kentin hem ekonomik hem sosyal hem de kültür yaşamıyla bütünleşebilmeleri için önlemleri alabilmede politikalar üretmesi gerekiyor. Toplumsal şiddet, yalnız kolluk güçleriyle bastırılabilecek bir şey değil. Hukuk sistemi işleten mahkemelerin kısa sürede sonuç vermesi gerekiyor.”

'BİRLİKTE YAŞAYABİLME ANLAYIŞINI KURUMLAŞTIRMAK GEREKİR'

Tatlıdil, “Özellikle Türkiye’de son yıllarda şiddet olayları sınırı aşmıştır. Bu konuda etkin önlemlerin alınması gerekiyor. Bu sadece kolluk güçleriyle olacak bir şey değil. Kentin değerler sistemiyle birlikte yaşayabilme alışkanlığını kurumlaştırmak gerekiyor. Burada yerel yönetimlerin yanında merkezi hükümetle pek çok kurumun eşgüdüm içinde, kente yeni gelenlerin yaşamış olduğu o dokuda barışı sağlayabilecek halk eğitim hizmetleri verilebilir. Bu konuda cuma hutbeleri bile kullanılabilir. Sokakta birbirleriyle aynı mekanı kullanan insanların şiddet uygulamaları, çağdaş toplum anlayışına uygun davranış değildir.” diye konuştu.