Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde Sivil İnisiyatif, Ankara'da yaşanan bombalı terör saldırısını yapanları ve sorumluları protesto etti.

Lezgo Parkı'nda yapılan açıklamaya çok sayıda vatandaş katıldı. Cemil Yeşildağ tarafından okunan basın açıklamasında "Kim bir kimseyi bir kimseye veya yeryüzünde bozgunculuğa karşılık olmadan öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu diriltirse (Ölümden kurtarırsa) bütün insanları diriltmiş gibi olur." şeklindeki Maide suresi 32. Ayeti hatırlatıldı. Ardından Kainatın Efendisi Hz.Muhammed (sav)'in şöyle buyurduğu belirtildi: “Birtakım fitneler olacaktır. O fitnelerde, oturan, ayakta durandan; ayakta duran, yürüyenden; yürüyen, koşandan daha hayırlıdır."

Daha sonra, 3 gün önce Ankara'da düzenlenen 2 ayrı bombalı saldırı sonucu 97 sivil hayatını kaybettiği, 48'inin yoğun bakımda olmak üzere 246 kişi yaralandığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Failleri henüz belli olmayan ve hedef gözetilmeksizin düzenlenen bu menfur saldırıyı kınıyoruz. Gerekçesi ne olursa olsun ve kimden gelirse gelsin canlı bombaları, azmettiricileri ve bundan medet uman alçalmış zihniyetleri en üst mertebeden lanetliyoruz. Yapılan bu alçakça saldırının seçimlerin yaklaştığı bir zaman diliminde yapılması manidardır. Özellikle yapılan bu saldırı ile toplumda kaos ve infial oluşturarak bunun üzerinden siyaseti dizayn etmenin amaçlandığı ortadadır. Siyaseti kan ile dizayn etmeye çalışan her tür girişimin karşısında toplumun tüm kesimlerini dirayetle ve sükunetle davranarak saldırıyı boşa çıkarmaya çağırıyoruz. Emperyalist güçlerin kan üzerine kurulmuş nihai hedeflerine ulaşmak için İslam ülkelerinin adım adım kaosa sürüklenmeye çalışıldığı, kanlı planlarının topraklarımızda da uygulanmaya çalışılması göz ardı edilmemelidir. Tarihin hiçbir evresinde ölmekle, öldürmekle, kaosla, kanla, gözyaşıyla kimse özgürleşmemiştir. Bu şekilde kan üzerine kurulu olan sahte özgürlüğün temelsiz bir söylem olduğuna bu yaşanan saldırı ile bir kez daha şahit olmuş olduk. Ankara'da sivillere karşı yapılan bu katliamı vicdan sahibi herkesin kınaması ve tepki göstermesi en tabii haktır. Ancak bu tepkilerin ve yapılan kınamaların sağduyulu olması elzemdir. Yapılan bu katliamın siyasi bir ranta dönüşmemesi ve toplumsal çalkantıların önüne geçmek adına devletin şeffaf bir şekilde olayın üzerine giderek bir an önce failleri ve perde arkasındaki uzantılarını ortaya çıkarması ve ivedi olarak kamuoyuyla paylaşması gerekmektedir. Ankara'nın göbeğinde böyle bir saldırının olması güvenlik ve istihbarat zafiyetinin de olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ankara saldırısıyla benzerlik taşıyan 7 Haziran seçimleri öncesi Diyarbakırdaki saldırı ve 20 Temmuz'da Suruç'ta yapılan saldırının maalesef önlenememiş ve tam anlamıyla aydınlatılamamış olması bahse konu güvenlik zaafiyetinin boyutlarını ortaya koymaktadır. Bu güvenlik zafiyetinden sorumlu olanlar varsa ortaya çıkarılmalı ve gereken ceza verilmelidir. Son olarak şunu diyoruz: Bu topraklar üzerinde ırkı, dili, dini, dünya görüşü ne olursa olsun hep beraber yaşamak zorundayız. Bu farklılıklarımız üzerinden bize yaklaşmak isteyen ve bu farklılıklarımızı kanlı bir mecraya çekmek isteyen karanlık odakların emellerine karşı ateş yakmak yerine aklıselimle hareket etmek İslami ve insani bir sorumluluğumuzdur." Grup, alkışlı protestonun ardından sezsizce dağıldı.