İstanbul Tabip Odası, Türkiye’de siyasetçilerin ve medyanın kullandığı nefret söyleminin LGBTİ’lilere yönelik ayrımcılığı ve saldırıları tetiklediğini belirtti.

İstanbul Tabip Odası, LGBTİ hareketi mensuplarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İncilay Erdoğan tarafından yapılan açıklamada, genel secim sürecinde eş cinsel milletvekili adayı üzerinden cumhurbaşkanı ve hükümet sözcüleri tarafından kurulan nefret söylemlerinin tabana yayılması sonucu 13. İstanbul LGBTİ onur yürüyüşünde devlet terörüne dönüştüğü öne sürüldü.

Açıklamada, “Toplumların onu oluşturan bireylerin cinsiyetleri, cinsellikleri ve cinsiyetten beklentileri gibi tüm bu kişiye özgü farklılıklar tek tipleştirilmeye, iktidara hizmet etmeye zorlamıştır. Tahakküm ilişkisinin kırılmadığı hiçbir toplumda bireyin özgürlüğü söz konusu olmamıştır. Özgürlüğünü elde edememiş bire ve toplumların da sağlık olma hallerinden bahsedilemeyecektir.” denildi.

Açıklamayı yapan Dr. İncilay Erdoğan, “LGBTİ’ler aileden başlayarak eğitim kurumlarında, çalışma hayatında, devlet kurumlarında ve hastanelerde ayrımcılığa maruz kalmakta, fiziksel, psikolojik veya cinsel saldırıların hedefi olmaktadırlar.” ifadelerin kullandı.

‘NEFRET SÖYLEMİ AYRIMCILIĞI ARTIRIYOR’

Açıklama sonunda “Genel secim sürecinde eş cinsel milletvekili adayı üzerinden cumhurbaşkanı ve hükümet sözcüleri tarafından kurulan nefret söylemleri tabana yayılmış, 13. İstanbul LGBTİ onur yürüyüşünde yapılan saldırılarla adeta devlet terörüne dönüşmüştür. Devlet tarafından üretilen bu nefret dilinin son dönemde olduğu gibi önümüzdeki süreçte de LGBTİ’lere yönelik ayrımcılık, saldırı nefret cinayetlerini artıracağı kaygısını taşımaktayız.” ifadelerine yer verildi.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. İncilay Erdoğan, LGBTİ’lerin son dönemde hedef haline getirilip saldırılara maruz kalmalarının, giderek halkla bütünleşerek tolumda daha belirginleşmelerinden de kaynaklandığını sözlerine ekledi.

İstanbul Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Dr. Ardil Bayram Şahin ise özellikle Sağlık Bakanlığı'nın hem normal tedavide ve hem de psikolojik tedavide LGBTİ’lere destek çıkması ve onları rencide etmeyecek tedavi ortamları oluşturması gerektiğini ifade etti.