Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 günü, 301 madencinin şehit olduğu faciayla ilgili olarak Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 8'i tutuklu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkemede heyeti, müşteki ve mağdur avukatlarının, iş güvenliğinden sorumlu sanıklardan yönetici vasfı taşıyanlar ile altında çalışanlar arasında çıkar çatışması olması sebebiyle bu sanıkların müdafiliğinin aynı avukatlarca yapılamayacağı yönündeki talebini kabul etti. Heyetin oybirliği ile aldığı kararda, aynı avukatlar tarafından savunulan sanıkların yeni avukat bildirmeleri için duruşmaya yarına kadar ara verildi.

Sekizi tutuklu 41 sanık, mağdur ve müştekilerle tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya Manisa'dan MHP milletvekili seçilen Zeynel Balkız mağdur ve müşteki avukatı olarak katıldı. HDP'den İzmir milletvekili seçilen Ertuğrul Kürkçü de duruşmayı izledi. Şehit madenci yakınları, duruşmaya yine üzerinde yakınlarının fotoğrafı ve, "301'in hesabı sorulacak" yazan tişörtlerle katıldı. Kimlik tespitlerinin ardından, asker oldukları için ilk duruşmada ifadeleri alınamayan Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz ifade verdi. Facianın yaşandığı madende 2012 yılından beri maden mühendisi olarak görev yaptığını belirten Karadeniz, sanıklardan Hilmi Kazık'a bağlı olarak emniyet ekibinde çalıştığını, gaz kontrolü ve tahkimatların kontrolünü yaptığını söyledi. Ocakta bir aksaklıkla karşılaşması halinde çözmeye çalıştığını, çözememesi halinde vardiya amirine haber verdiğini anlatan Karadeniz'e Mahkeme Başkanı Başkanı Aytaç Ballı, anormal gaz değerleriyle karşılaşıp karşılaşmadığını sordu. Karadeniz, görev yaptığı vardiyada, dinamit patlatıldığı dönemler dışında 50 PPM sınır değerinin aşıldığını ve kömür yangını görmediği söyledi. Gaz ölçüm defterlerini kendisinin yazıp yazmadığı sorusuna karşılık, "Ben gittiğim panonun değerlerini deftere yazarım. Farklı yazı olmaması için ölçüm yapan diğer arkadaşların değerlerini de deftere yazardım." dedi. Birbirini izleyen günlerde aynı değerlerin olup olmayacağını sorusuna ise, "Arkadaşlar hangi değerleri söylerse onu yazarım. Benim gittiğim panolar bellidir." cevabını verdi. Savcılıkta verdiği ifadede, bir iki kez sıcaklık hissettiğini söylediğinin hatırlatılması üzerine Karadeniz, bu sıcaklığın anormal olmadığını belirtti. Gaz maskelerinin kontrolünden sorumlu olmadığını, takılıp takılmadığını kontrol etmekten sorumlu olduğunu da ifade etti. Bazı sorulara, "Bilmiyorum." şeklinde cevap vermesi üzerine duruşma salonundaki madenci yakınları, "Çok doğru söyledin.", "Salla başını, al maaşını." şeklinde tepki gösterdi.

Tutuksuz sanıklardan maden teknikeri Harun Yılmaz ise ocağın A panosunda görev yaptığını, yangının meydana geldiği bölüme inmediğini söyledi. Madende hazırlıkçı olarak görev yaptığını ifade eden Yılmaz, iş güvenliği konusunda sorumluluğu bulunmadığını belirterek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Yılmaz çalışanlara üretim baskısı olmadığını, acil durumlara karşı ise tatbikat yapılmadığını anlattı.

İki sanığın ifadelerinin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, müşteki ve mağdur avukatlarının ilk duruşmadaki, iş güvenliğinden sorumlu yönetici vasfındaki sanıklar ile alt birimlerde çalışanlar arasında menfaat çatışması bulunduğu, bu sebeple bu sanıkların müdafiliğinin aynı avukatlarca yapılamayacağı yönündeki itirazını değerlendirdi. Cumhuriyet Savcısı Koray Keskin, talebin kabulü yönünde mütalaa verdi. Mahkeme heyeti de sanıklar arasındaki çıkar çatışması sebebiyle talebi oybirliğiyle kabul ederek, sanık avukatlarının ve sanıkların yeni müdafilik bildirimi için duruşmaya, 16 Haziran 2015 saat 09.00'a kadar ara verdi. Mağdur ve müştekiler, duruşmanın ertelenmesine, "100 km. uzaktan geldik, bunların keyiflerini mi bekleyeceğiz?", "Bugün git, yarın gel. Böyle adalet olur mu?" diye tepki gösterdi. Madenci yakınlarına kararla ilgili bilgi veren mağdur ve müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı ise, "Son derece doğru bir karar, dava asıl yarın başlıyor." dedi. Av. Balkız da, "Karar doğru ancak eksik. Eksiklik öğleden sonra giderilebilirdi." dedi. Duruşmaya, yarın saat 09.00'da devam edilecek.