Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, hükümeti IŞİD ve çeşitli terör örgütlerinin yıllardır devam eden eylemlerine karşı sessiz kalmakla suçladı. Türkiye’nin Suriye'deki rejim muhaliflerine ve çeşitli terör örgütlerine lojistik destek de dahil her türlü yardımı yaptığını iddia eden Çıtırık, “IŞİD tehlikesi artık doğrudan ülkemize yöneldi. ABD ve uluslararası koalisyonun baskıları sonucu ülkemiz (bu terör örgütüne) müdahalede bulunabildi.” dedi.

Yürütülen operasyon ve gözaltılarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Çıtırık, 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidarını yitiren siyasi iktidarın bu sonuçları kabullenemediğini ve bazı bölgelerdeki oy kaybının rövanşını almak istediğini ileri sürdü. Son günlerde ülkede yaşanan katliam niteliğindeki olaylar ve terör örgütlerinin saldırılarıyla kargaşa ortamının hakim kılınmak istendiğine dikkat çeken Çıtırık, “Bir nevi algı operasyonu oluşturularak, vatandaşlarımız ‘Güvenlik mi? Özgürlük mü?’ ikileminde bırakılıyor. Sorunların çözümünün tek adam yönetimi ya da erken seçimle olabileceği yönünde algı oluşturulmaktadır. İktidar sözcüleri muhalif basın organlarını doğrudan hedef gösteriyor. Bazı internet sitelerine erişim engelleniyor, sosyal medya yavaşlatılıyor. Halkın haber alma hakkı ve gerçekleri öğrenmesinin önüne geçilmemeli. Basın özgürlüğünün kısıtlanmaması gerekir. Ancak basın susturulmak suretiyle baskı ve sindirmelerle yurttaşa gözdağı verilmeye devam edilmektedir.” ifadelerini kullandı.

Hükümetin temel hak ve özgürlükleri askıya alan, olağanüstü dönemlere özgü uygulamaları devreye soktuğunu vurgulayan Mengücek Gazi Çıtırık, IŞİD ve çeşitli terör örgütlenmelerinin aylardır süren hunharca katliamlarına karşı sessizlik devam ederken, birden düğmeye basılarak yurt genelinde operasyonların başlatıldığını aktardı. Çıtırık, şunları söyledi: “Eldeki veriler ve istihbari bilgiler neden bugüne kadar kullanılmamış? Kararlı bir şekilde bu terör örgütlenmeleriyle mücadele edilmemiştir? Ülke genelinde başlatılan operasyonlarda, baskı ve sindirme ortamı oluşturularak muhalif örgütlenme ve muhalif kişilerin de üzerine gidiliyor. Terörle mücadele görüntüsünde cadı avına çıkılmamalı. Muhalifleri ortadan kaldırmak için ülkedeki kargaşa ortamından yararlanılmamalıdır. Kimse kaos ortamının devam etmesinden, hükümetin kurulamamasından, belirsizlik ve istikrarsızlıktan siyasi ikbali için bir beklenti içinde olmamalıdır. Demokrasi standartlarını yükselterek, temel hak ve özgürlüklerin kullanımını genişleterek, birlikte yaşama koşullarını hazırlayarak sorunlarımızın aşılacağını ümit ediyorum.”