Şuurlu Öğretmenler Derneği(ÖĞ-DER) Malatya Şube Başkanı Ramazan Güllüoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı 2014 Faaliyet Raporu'na göre Fatih Projesi'nde belirlenen hedeflerin çoğuna ulaşılamadığını ifade ederek, "Projede, 2 bin 800 okulun internet altyapısının yenilenmesi hedeflendiği vurgulanırken, bunlardan sadece 135'inde yenileme yapılabildiği belirtiliyor. Raporda ayrıca, sınıf uygulamalarında 1 milyon 200 bin öğrencinin tablet PC kullanması hedeflendiği ancak bugüne kadar sadece 550 bin öğrencinin bundan yararlanabildiği ifade ediliyor. Bugüne kadar öğrencilere dağıtılan tabletlerin adeta oyun malzemesi olarak kullanıldığına şahit oluyoruz. Fatih projesinin mevcut şartlara göre ne derece başarılı olacağı ise bir muamma.” dedi.

Şuurlu Öğretmenler Derneği(ÖĞ-DER) Malatya Şube Başkanı Ramazan Güllüoğlu, milli eğitim sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Toplumun en önemli sorunun maneviyat eksikliği olduğunu belirten Güllüoğlu, eğitim sisteminin bu eksiklik yüzünden iyi insan yetiştiremediğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Bunun bir sonucu olarak ülkede can ve mal güvenliği kalmazken, huzursuz, kavgacı ve hoşgörüsüz bir toplum haline geldik. Bir taraftan toplumsal şiddet artarken, diğer taraftan gençlerimiz sentetik uyuşturucunun kurbanı oldu. Göz göre göre nesillerimize elden gidiyor. Bu olayların ardında yatan en önemli neden ahlâki ve manevî değerlerin eksikliğidir. Bu eksikliği fark eden Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretim ikinci döneminde okullara gönderdiği resmi yazıyla ’Değerler Eğitimi’ isimli bir projeyi hayata koydu. Böylece gençler millî ve manevi değerleri öğrenecek ve topluma hayırlı birer fert olarak yetişecek. Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak hükümete sesleniyoruz; kamil insan yetiştirmek için derhal kolları sıvayalım. Anasınıfından itibaren çocuklarımıza din dersi eğitimi verilsin. Bu sayede besmeleyle yetişen nesillerin oluşturacağı huzurlu toplumun temelleri atılabilir. Mevcut eğitim sistemi ile kâmil insanı yetiştirebilmek mümkün değildir. Kamil insanı yetiştirebilmek için eğitim sistemimizin yeniden düzenlenmesi bir zorunluluktur."

Fatih Projesi’nde hedeflere ulaşılamadığını da anlatan Güllüoğlu, “Milli Eğitim Bakanlığı 2014 Faaliyet Raporu'na göre Fatih Projesi kapsamında belirlenen hedeflerin çoğuna ulaşılamadı. Projede, 2 bin 800 okulun internet altyapısının yenilenmesi hedeflendiği vurgulanırken, bunlardan sadece 135'inde yenileme yapılabildiği belirtiliyor. Raporda ayrıca, sınıf uygulamalarında 1 milyon 200 bin öğrencinin tablet PC kullanması hedeflendiği ancak bu güne kadar sadece 550 bin öğrenci bundan yararlanabildiği ifade ediliyor. Bugüne kadar öğrencilere dağıtılan tabletlerin adeta oyun malzemesi olarak kullanıldığına şahit oluyoruz. Fatih projesinin mevcut şartlara göre ne derece başarılı olacağı ise bir muamma” diye konuştu.
Bazı televizyon dizilerinin çocuk ile gençleri zararlı alışkanlıklara yönlendirdiğini vurgulayan Güllüoğlu, ‘Gençlerimizi ahlaksızlığa, sigara, içki ve uyuşturucu gibi olumsuz davranışlara özendiren diziler nesilleri ifsat ediyor. Taşıyıcı annelikten, çarpık ilişkilere kadar varan olaylar bu milletin ruhuna, maneviyatına uygun değildir. Devletin Resmi kanalı TRT1'de dahi bir dizide bir erkeğin nişanlı olduğu kızı aldatması masumane kaçamaklar olarak ülke insanına izlettiriliyor. ‘Dindar nesil yetiştireceğim’ diyen hükümete sesleniyoruz; ‘Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.’ Bu konuda bakanlığı ve RTÜK´ü göreve çağırıyoruz. Ahlâk ve maneviyatımızı bozan müstehcen yayınları, kötü davranışı özendiren programlara gerekli ikazları yapın, gerekirse durdurun. Öte yandan, okulların çevresindeki içkili uygunsuz mekânlara ve sokaklardaki masaj salonu görüntüsündeki ahlâksız mekân reklamlarına, kartvizitlere acilen dur deyin.“ dedi.

“Halen 100 binden fazla olan öğretmen açığı yeni atamalarla tamamlanmalıdır” diyen Güllüoğlu, “Öğretmen açığı tamamlanana kadar geçici çözüm olarak görülen ücretli öğretmenlerin emek sömürüsünden vazgeçilmeli ve yeterli ücret ödenmelidir. Okulların temizliği halen sorun olarak devam etmektedir. Bu sorunun çözümü için bütçe ayrılmayan ilk ve ortaokullara da bütçe ayrılmalıdır. Ve tüm eğitim kurumlarına yeterli hizmet alabilecekleri bütçe ayrılmalıdır.
İlahiyat Fakültesi mezunlarının Din Kültürü ve İmam Hatip Meslek Dersleri Öğretmeni ayrımı kaldırılıp eskiden olduğu gibi "İmam Hatip Meslek Dersleri - Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi " öğretmenliği adıyla birleştirilmelidir. Birinci dereceye düşen her öğretmene 3600 katsayı uygulanmalı ve bir an evvel öğretmenlerimiz yaşanabilir bir geçim standardına kavuşturulmalıdır. Ek ders ve sınav ücretleri en az iki katına çıkartılmalı, okullarda nöbetlere ücret ödenmelidir” ifadelerini kullandı.