Terör, çirkin yüzünü bu kez Taksim'de gösterdi. Ertelenen 29 Ekim törenlerinin yapıldığı gün, Taksim Meydanı'nda konuşlu Çevik Kuvvet ekibine adres sorma bahanesiyle yaklaşan canlı bomba, polis aracına girmek isteyince engellendi. Bu sırada 35 yaşlarında olduğu belirlenen intihar eylemcisi sırtında taşıdığı patlayıcının butonuna bastı. Saldırıda eylemci ölürken, 17'si vatandaş, 15'i polis toplam 32 kişi yaralandı. TERÖR, SİVİLLERİ DE VURDU Saat 10.38 sıralarında gerçekleştirilen saldırının ardından ortalık savaş alanına dönerken vatandaşlar arasında da büyük panik yaşandı. Emniyet araçlarının hasar gördüğü olayda, bazı işyerlerinin camları, patlamanın şiddeti ve isabet eden şarapnel parçalarıyla kırıldı. Bölgeyi güvenlik çemberine alan polis, ikinci bir bomba ihtimaline karşı Taksim'e çıkan tüm yolları trafiğe kapattı. Duraklardaki otobüsler boşaltıldı, vatandaşlar ve basın mensupları bölgeden kontrollü şekilde uzaklaştırıldı. Vatan Caddesi'nde devam eden 29 Ekim törenleri için de kırmızı alarm verildi. CESEDİN YANINDA İKİNCİ BOMBA Saldırıyla ilgili ilk açıklama İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dan geldi. Çapkın, çevik kuvvet ekibinin beklediği noktaya yakın yerde meydana gelen patlamanın canlı bombadan kaynaklandığını belirtti, 'Şehidimiz yok. Canlı bomba, erkek. Polis aracına girmeye çalışmış, giremeyince polis aracının yanında patlatmış' dedi. Çapkın, cesedin yanında bir bomba daha bulunduğunu, çalışmaların sürdüğünü söyledi. Saldırı haberini, Vatan Caddesi'ndeki Cumhuriyet törenleri sırasında öğrenen Vali Hüseyin Avni Mutlu da, MOBESE kameralarının ircelendiğini kaydetti. SALDIRIYI ÜSTLENEN YOK Bu arada, 35 yaşlarında erkek olduğu belirlenen saldırganın üzerinde taşıdığı 4 kilogram ağırlığındaki ikinci bombanın patlamaması facianın büyümesini önledi. Terör örgütü PKK'nın 31 Ekim'e kadar uzattığı eylemsizlik sürecinin son günü düzenlenen saldırıyı üstlenen olmadı. HAİN EYLEMİ LANETLİYORUM Cumhurbaşkanı Abdullah Gül: Bu çirkin saldırıyı nefretle kınıyorum. Saldırıda can kaybının olmaması tek tesellimizdir. Bu hain ve insanlık dışı terör eylemi karşısında siyasi görüşleri ne olursa olsun istisnasız her kesimin sağlam bir duruş sergilemesi ve terörizmi lanetlemesi gerekir. Ayrıca komşu ülkeler ve dünyanın da terörle mücadelede işbirliğini artırması elzemdir. Ülkemizde demokratik hak ve özgürlüklerin hızla geliştiği, herkesin sorunların çözümü için seferber olduğu, halkımızın kardeşçe barış ve huzur içinde yaşama kararlılığını ortaya koyduğu bir süreçte yapılan terör eylemleri, sorunların çözümünü kolaylaştırmamaktadır. Dostluğun, kardeşliğin ve barışın yerine şiddeti koyanlar, milletimizin birlik ve beraberliği, kardeşçe yaşama iradesi karşısında hiçbir sonuca ulaşamayacaktır. Bir gün önce suikast ihbarı KahramanmaraŞ Emniyet Müdürlüğü 155 polis imdat hattıyla İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı 156 hattına, kimliği henüz belirlenemeyen bir erkek şahsın 'İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkı'na suikast yapılacağı' ihbarında bulunduğu ileri sürüldü. İhbarın, önceki akşam 20.30'da yapıldığı belirtildi. İddiaya göre, şüpheli kişi, kısık bir ses tonuyla 'Hüseyin Çapkı'na suikast düzenlenecek' dedi. Bunun üzerine ihbarın yapıldığı telefon numarasını araştıran emniyet görevlileri, 'Kahramanmaraş'ın Doğukent Mahallesi'ndeki bir kulübe' sonucuna ulaştı. Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne da bilgi verildiği öğrenildi. İSTANBUL'UN KALBİNE KAMİKAZE Taksim'deki saldırıyı dünya flash haber olarak duyurdu. Fransız Le Figaro gazetesi, internet sitesinde 'İstanbul'un tam kalbinde intihar saldırısı' başlığıyla verdiği haberde 'Bir kamikaze, pazar günü İstanbul'un merkezinde kendisini patlattı' ifadesini kullandı. Haberin son bölümünde ise Murat Karayılan'ın, geçen hafta yayımlanan bir mülakatta, hükümetin diyaloğu kabul etmesi halinde sivillere saldırmayacaklarını ve tek taraflı ateşkesi sürdüreceklerini söylediğine dikkat çekti. KANDİL: HABERİMİZ YOK İspanyol El Pais gazetesi, saldırıyı hiçbir grubun üstlenmediğini ancak El Kaide ve PKK'dan söz edildiğine dikkat çekti. Haberde, patlama sırasında olay yerinin yakınında bulunan İspanyol gazeteci Lucas Farioli'nin izlenimlerine de yer verildi: Polislerin kahvaltı ettiği bir kafedeydim Patlama olur olmaz polisler meydana indi. Bizim dışarı çıkmamıza izin verilmedi. Silah sesi de duyduk. CNN İnternational'a konuşan Kandil'deki PKK sözcüsü ise saldırıyla ilgili bilgileri olmadığını söyledi. Fransa'dan tatil için gelmişti - Kıbrıs'tan Türkiye'ye geldiğini söyleyen Sami Özverel: 'Başımdan kan aktığını gördüm ve ayağımda ağrı hissettim. Tabii olayın sıcaklığından ne olduğunu anlayamadım. Bomba sesiyle beraber insanların sıçradığını, camların parçalandığını gördüm. Daha sonra polisler geldi ambulansla hastaneye götürdüler.' - Fransa'dan tatil için gelen ve babasıyla alışverişe gittiği Taksim'de, patlama sonucu bacağından yaralanan Gülden Güngör'ün tedavisi Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sürüyor. On yıl içinde, aynı yerde polise üçüncü saldırı TAKSİM Meydanı'nda patlamanın meydana geldiği nokta, bundan 11 yıl önce yine canlı bomba eylemine sahne olmuştu. 27 Mart 1999'da Maral Maymak adlı kadın terörist Çevik Kuvvet otobüsünün yakınında üzerindeki bombayı patlatmıştı. Çevik Kuvvet 10 Eylül 2001'de de yine terörün hedefi olmuştu. Gümüşsuyu'nda konuşlanan polis noktasına yaklaşan terörist intihar saldırısında bulunmuştu. YARALILARIN KİMLİKLERİ: - POLİSLER: İlker Avat, Erkan Serbay Sığırcı, Mustafa Aslan, Halil Keskinbıçak, Muzaffer Aslan, İdris Nergis, Savaş Ateş, Mehmet Kızıltop, Saim Yamanlı, Emre Yıldırım, Bilal Çalışkan ve Ahu Sunu. - SİVİLLER: Patlamada yaralanan 17 vatandaştan 15'inin kimlikleri ise şöyle; Nuri Yılmaz, Gülden Güngör, Süleyman Karanlık, Recep Langin, Yeter Ünsal, Hüseyin Sarı, Hıdır Aydoğdu, Ahmet Eftada, Ayşe Elemeç, Saliha Aygördü, Sami Özverel, Sami Gürsel ve Ragıp Batur, Ernesto Azizof, Klotild Azizof. Akşam