Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetilen Digitürk'ün, Ulusal Kanal'ı yayın platformuna almamasını eleştirerek uygulamanın basın özgürlüğüne aykırı olduğunu vurguladı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu yaptığı açıklamada, “TMSF tarafından yönetilen Digitürk’ün RTÜK kararına rağmen Ulusal Kanal'ı platformuna dahil etmemesinin medyada eşitlik ilkesini bozduğuna ve basın özgürlüğüne aykırı olduğuna.” dikkat çekti.

TMSF’nin bu kararla halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını ihlal ettiği belirtilen açıklamada şu görüşler yer aldı: “Ulusal Kanal yöneticileri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu’na yaptığı ziyarette TMSF tarafından yönetilen Digitürk’ün platformuna dahil olma taleplerinin kabul edilmediğini iletmiştir. Konuyla ilgili RTÜK kararını ve süreçle ilgili mahkeme kararlarını TGC Yönetim Kurulu’na sunmuştur.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti bugüne kadar basın özgürlüğü konusunda çok sayıda açıklamada bulunmuş ve bu konudaki görüşlerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Türkiye’de basın özgürlüğüne yapılan tüm müdahaleleri bilimsellik temelinde ve gazetecilik mesleği açısından değerlendirmiştir.

Bilindiği üzere, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 29.maddesinin birinci fıkrası; ‘Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından elektronik haberleşme hizmetlerini sunmak üzere yetkilendirilen platform işletmecileri ve yayın hizmeti iletimi yapan altyapı işletmecileri; yayın hizmetleri yönünden bu Kanun hükümlerine tabidir’ düzenlemesi ile tüm platform işletmecilerini ve bunun sonucu olarak da Digitürk isimli platform işletmesini bu Kanun’a tabi tutmuştur.

DİGİTÜRK TARAFSIZLIK VE HAKKANİYET ÖLÇÜSÜ İÇİNDE HİZMET VERMELİDİR

Söz konusu maddenin devamında da; ‘Platform işletmecileri medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara tarafsızlık ve hakkâniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek zorundadır’ düzenlemesi ile Platform işletmecilerine tüm medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara ‘tarafsızlık ve hakkaniyet’ ölçüsü içinde hizmet verme yükümlülüğü getirmiştir.

TMSF BU KARARIYLA HALKIN HABERALMA HAKKINI İHLAL ETMİŞTİR

TMSF, yayıncı ya da basın kuruluşu değildir. 5411 sayılı Kanun gereğince tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla, fon bankalarının yönetilmesi, fon alacaklarının takip ve tahsili işlemlerinin yürütülmesi için kurulmuş idarî ve mali özerkliğe sahip bir kuruluştur. TMSF’nin bu kapsam dışındaki her türlü kararı özerkliğine gölge düşürmekte ve zedelemektedir.

TMSF bu kararıyla halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını ihlal etmiştir. TMSF basına tanınan özgürlük hakkında karar verme mercii de değildir. Bu konu görev ve yetkisi dahilinde de değildir.

ULUSAL KANAL’IN TALEBİ GEREKÇESİZ OLARAK REDDEDİLMİŞTİR

Bu düzenlemelere ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 8 Temmuz 2014 tarih ve 2014/38 sayılı kararına rağmen, Digitürk ‘Ulusal Kanal’ logolu medya hizmet sağlayıcısının platform üzerinde taşınma isteğini gerekçesiz olarak reddetmiştir.

RTÜK’ün söz konusu kararının iptali için Ankara 13. İdare Mahkemesi'nin 2014/1623 E. sayılı dosyası üzerinden açılan davada Digitürk’ün ‘yürütmeyi durdurma talebi’ reddedilmiştir.

Bu durumda halen Ulusal Kanal’ın Digitürk platformuna taşımasının yapılmaması; 6112 Sayılı Kanun’a, Anayasa’da belirtilen basın özgürlüğüne, eşitlik prensibine ve hatta Rekabet Kanunu’a aykırı bir tutum olarak değerlendirilmektedir.”