Çağlan, oda genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesindeki kömür üretim sahasında meydana gelen heyelanla ilgili odaları tarafından oluşturulan teknik heyetçe yerinde incelemelerin yapıldığını, konuyla ilgili görevliler ve olayı yaşayan işçilerle görüşülerek olayın her boyutuyla araştırıldığını belirtti. Heyelanın olduğu Çöllolar kömür sahasının 2007 yılında EÜAŞ tarafından, işletilmek üzere 25 yıllığına Park Holding'e devredildiğini ifade eden Çağlan, şöyle konuştu: ''Uygulanan yeni sağ politikalarla kamu madenciliğinden vazgeçilmiş, insanı merkezine almayan, maksimum üretim ve kara odaklanmış, bilimsel ve teknolojik alt yapıdan uzak, eğitimli iş gücünün ve sendikalaşmanın olmadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yeterince alınmadığı bir kömür madenciliği yaratılmıştır. Park Holding tarafından işletilen Afşin-Elbistan Çöllolar Açık ocağında meydana gelen heyelanlar sonucunda yaşanan facianın nedenleri de özünde farklı değildir.'' Maden işletmelerinde kazısı yapılan sahaların fiziksel ve mekanik davranış özelliklerinin incelenip, işletme şev dizaynlarının buna göre yapılması gerektiğini anlatan Çağlan, ancak böyle bir uygulama sonucunda güvenlik ile ekonomiklik arasındaki optimum noktaların belirlenebileceğini ve işçi sağlığı ile iş güvenliği sağlanarak işletmecilik yapılabileceğini söyledi. Afşin-Elbistan kömür işletmesinde arka arkaya ölümlü kazaların meydana gelmesinin eksikleri ve yapılan yanlış şeylerin olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Çağlan, şunları kaydetti: ''Bölgede uzun yıllardan beri yapılan çalışmalar sonucunda heyelanlara neden olabilecek jeolojik unsurlar ayrıntılı olarak ortaya konulmuştur. Duraylılığı etkileyen faktörler olarak bölgede, yeraltı suyu seviyesinin yüksek olduğu, zayıf zonların bulunduğu, linyit tabakaları arasındaki ve altındaki kilin potansiyel kaymaya neden olabileceği tespit edilmiş, ayrıca fayların varlığı da belirlenmiştir. Kazanın meydana geldiği sahada Park Holding'e danışmanlık hizmeti veren Alman RE GmbH firması tarafından işletmedeki genel şev açılarının önce 21 derece alınmasının önerildiği, sonrasında ise genel şev açılarının 16 dereceye düşürüldüğü EÜAŞ Genel Müdürü tarafından basına açıklanmıştır. Ayrıca basamak yüksekliklerinin 35metre ve basamak şev açılarının 55 derece olarak belirlendiği bilgileri ifade edilmektedir. Çöllolar sahasında basamak şev yüksekliklerinin bazı bölümlerde 35 metreden fazla olduğu, basamak açılarının 55 derece veya daha fazla olduğu, basamak genişliklerinin dar bırakıldığı ve genel şev açısının yüksek olduğu yönünde iddialar var. Bölgede ve işletmede yapılan sahada yeraltı suyu seviyesi çok yüksektir. İşletme sahasının yanında Hurman Çayı akmakta ve çay sürekli olarak yeraltı suyunu besleyerek, işletme basamaklarında su miktarının artmasına neden olmaktadır. Öte yandan, yeraltı suyunun drenajını sağlayan kuyuların yetersiz olduğu ve sürekli çalıştırılmadığı iddiaları söz konusudur. Şev tepesinde ve basamaklar üzerinde heyelan öncesinde gerilim çatlakları oluştuğu ve bu gerilim çatlaklarının sürekli kül ile doldurulduğu, önemsenmediği iddia edilmektedir. Sonuç olarak heyelanın oluşması için gerekli tüm olumsuz koşullar, Çöllar açık ocak işletmesinde bir araya gelmiş ve heyelanlar oluşmuştur.'' Aynı havzada bulunan Kışlaköy açık ocağında yaklaşık 30 yıldan bu yana başarılı bir şekilde yürütülen projenin neden dikkate alınmadığını soran Çağlan, ''Önce Türkiye Kömür işletmeleri, şimdi ise EÜAŞ tarafından işletilen Kışlaköy ocağında 30 yıldır hiç bir ciddi heyelan olmazken, Park Holding tarafından 4 yıldır işletilen Çöllolar ocağında arka arkaya ölümcül heyelanların olması dikkat çekicidir'' dedi. Çağlan, madencilik politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, denetimsiz ve kuralsız çalışan, kaza riskine açık madenciliğin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.