Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan 1. Yardımcısı Seyit Tümtürk, AA’nın Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'yle alakalı yaptığı habere tepki göstererek, "Anadolu Ajansı (AA) bu haberi yaparak, Türkiye’de oluşan Doğu Türkistan hassasiyetini tıpkı Doğu Perinçek ve Sol Dergisi çizgisinde, milletin hassasiyetini kırmaya yönelik bir operasyon mu atmıştır?" dedi.

Kayseri’de yaşayan Uygur Türkleri, sabah saatlerinde Başkent’e geldi. Polis eşliğinde Tayland Büyükelçiliği önünde toplanan grup, Tayland ve Çin’i protesto etti. Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan 1. Yardımcısı Seyit Tümtürk, toplanan grup adına açıklama yaptı. Yaptığı açıklamanın Dünya Uygur Kongresi’nin resmi açıklaması olduğunu belirten Tümtürk, Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm ve oradaki insan hakları ihlallerini dile getirdi. Tümtürk, Ramazan’da oruç ibadetinin yasaklandığını, bütün Doğu Türkistan’daki Müslümanların ibadetlerinin 1 Ocak 2015 tarihi itibariyle anayasal suç kapsamına alındığını anlattı.

'TAYLAND VE ÇİN'DE YAPILAN ULUSLARARASI HUKUK İHLALİDİR'

Yaşanan olaylarda 3 bin Doğu Türkistanlının hayatını kaybettiğini belirten Tümtürk, yasaklar ve yasaklara uymayanlara karşı uygulanan katliam ve cinayetler nedeniyle buradan yoğun bir göç yaşandığını kaydetti. Tümtürk, "Geçtiğimiz yıl 8 -10 bin Doğu Türkistanlı kardeşimiz, bilmedikleri bir meçhule göç etmiştir. Bazıları sınır muhafızları tarafından, bazıları doğal şartlardan dolayı hayatını kaybetti. Dün itibariyle 90 Doğu Türkistanlı, Çin baskısı sonucu Tayland tarafından Çin’e iade edildiği doğrultusunda bilgiler geldi. İadeye direnen 3 kardeşimizin de Tayland makamları tarafından açılan ateş sonucu hayatını kaybettiği bilgisi ulaştı. Bunu teyit etmiş değiliz. Eğer bu bilgi doğruysa; Tayland makamları kendisinin tutuklamış olduğu eli kelepçeli, başına çuval geçirilmiş masum sivil halkı sırf uçağa binmeye direndi diye nasıl katlediyor. Bunun hesabını vermesi lazım. Bugün burada Çin’in yapmış olduğu da uluslararası hukuk ihlalidir. Tayland’ın yapmış olduğu da hem uluslararası hukuk ihlali hem de insanlığın yüz karasıdır." şeklinde konuştu.

Doğu Türkistanlıların insanlıktan acil yardım beklediğini vurgulayan Tümtürk, Çin’in o bölgenin yerli halkı olan Müslüman Uygur Türklerine insanca yaşam hakkı vermesi gerektiğini söyledi.

'ŞİMDİYE KADAR İZLEMİŞ OLDUĞU POLİTİKA VE SAYGINLIĞINA GÖLGE DÜŞÜRDÜ'

Bir gazetecinin, AA muhabirlerinin bölgede yapmış olduğu haberi hatırlatması üzerine Tümtürk, ajansın şimdiye kadar izlemiş olduğu politikaya ve saygınlığına gölge düşürdüğünü kaydetti. Tümtürk şöyle devam etti: "Haberde şöyle diyor: ‘oradaki esnaf ve vatandaşlarla görüştük, oruç yasağıyla ilgili oruç tutup tutmadıklarını sorduklarında, oruç tuttuklarını söylüyor’ diyor. Biz de onu iddia etmiyoruz. Biz diyoruz ki orada öğrenciler, öğretmenler, işçiler, kamuda çalışan herkese oruç yasak. Sokaktaki vatandaşa yasak değil. Zaten bu yasağı uygulayamaz ama siz eğer kamuda çalışıyorsanız; öğrenciyseniz, öğretmenseniz, işçiyseniz, memursanız size öğlenleyin su ikram ederek, yemek ikram ederek oruçlu olup olmadığınızı test ediyor. Ve oruçluysanız sizi cezalandırıyor. Biz bundan bahsediyoruz. Kamuda çalışanlara oruç, ibadet yasak diyoruz. Ajans burada kime hizmet etmiştir? Acaba AA oradaki muhabiri Çin’le ilişkilerini düşünerek mi böyle yapmıştır? Veyahut da AA bu haberi yaparak, Türkiye’de oluşan Doğu Türkistan hassasiyetini tıpkı Doğu Perinçek ve Sol Dergisi çizgisinde milletin hassasiyetini kırmaya yönelik bir operasyona mı imza atmıştır? Onu da açıkçası kamuoyunun vicdanına bırakıyorum."

Tümtürk, Doğu Türkistan’daki gerçekleri öğrenmek isteyenlerin bugün Çin zulmünden dolayı kendi ülkelerini terk edip Kayseri’ye yerleşenlerden öğrenebileceğini aktardı.

POLİS BARİKATINA YÜKLENEN GRUBA GAZLI MÜDAHALE

Yapılan açıklamanın ardından grup üyeleri, bir diğer eylem noktası olan Çin Büyükelçiliği’ne geçti. Eylemciler gelmeden elçilik girişi demir bariyer ve Çevik Kuvvet barikatıyla kapatıldı. Barikat önünde açıklama yapan grup, daha sonra Çin Büyükelçiliğine geçmek istedi. Barikata yüklenen gruba Çevik Kuvvet ekipleri biber gazıyla müdahalede bulundu. Yaşanan arbede sırasında bazı eylemci kadınlar yere yığıldı. Gazdan etkilenen bazı eylemciler ise zor anlar yaşadı. Uzun süren gerilimin ardından gözyaşları arasında dua eden grup, daha sonra buradan ayrıldı.