Atalay, Türk-İş tarafından bir otelde düzenlenen "İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi" konulu seminerde yaptğı konuşmada, Türkiye'de günde ortalama 3 kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini, bunun kabul edilebilir bir rakam olmadığını söyledi.

Afşin-Elbistan B Termik Santrali'ne kömür temin eden Çöllolar Kömür Sahası'nda 3 yıl önce 11 kişinin ölümüyle sonuçlanan göçükte toprak altında kalan şehitlerin halen çıkarılamadığına dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:

"Şu an hala Ermenek'te 7 insanımız içeride, çıkartamadık. Doğal afet, Allah'tan gelene hiçbir itirazımız yok ama Ermenek'te ve Soma'dakiler iş kazası değil bunun adı iş cinayeti. En iyi kanunu ve yasaları çıkarabilirsiniz ancak bu kazaların önüne geçemezsiniz. Çünkü, bir ocak kapatılıp mühürleniyor. Vatandaş geliyor, mührü söküyor ve orada işçilerini çalıştırmaya devam ediyor. Burada çalışırken, bir insanın ölmesi, 'ha silahla vurup öldürdün, ha oradan mührü söküp insanları girip öldürdün', hep bu ifadeyi kullandım 6 aydır. "

Atalay, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun iş kazalarına ilişkin olayların para cezasına çevrilmeyeceği yönündeki kanunu Meclis gündemine getirecek olmasını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.

Türkiye'nin sınır komşularında yaşanan olaylara değinen Atalay, etrafı ateş çemberi olan bir ülkede yaşandığını, Türkiye'nin yüzyıllardır, etrafındaki zorda olan insanları kabullenen ve ev sahipliği yapan bir ülke olduğunu belirterek, "Suriye ve Irak'tan gelen insanlarımız var. Hiç kimse evini, barkını, ocağını, köyünü ve şehrini terk etmek istemez. Oradaki olağanüstü şartlardan dolayı, ülkemize sığındılar. Onların içinde yanlış yapanlar tabi ki olabilir. Biz ülke olarak ev sahipliği yapmak durumundayız" diye konuştu.

Suriye ve Irak gibi ülkelerden Türkiye'ye sığınan 2 binin üzerindeki insanın kayıtlı olarak çalıştığını vurgulayan Atalay, şunları söyledi: 

"Bu ülkede tabi ki yeterince işsizimiz ve fakirimiz var. Ülkeyi idare edenler önceliği bizlere vermek durumunda. Sonra yetişmiş kalifiye olan ve o bölgelerden gelen misafirlerimizin de boş olan yerlere yerleştirilmelerinde bir sıkıntımız ve problemimiz olmaz ama önceliği bu ülkedeki işsizimiz ve sıkıntıdaki insanımıza vermelidir."

Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer ise seminerin amacının farkındalığı ortaya çıkarmak olduğunu, sorunların ortadan kalkması anlamında da semineri çok önemli bulduğunu belirtti.

İnsan hayatının para ve kar marjıyla ölçülemeyeceğine dikkati çeken Güvençer, "Büyük bir gururla söylüyorum ki Türkiye Cumhuriyeti devletinin temsilcisi olarak hiç kuşkusuz biz iş başarısını ve kar yüksekliğini insan hayatının önüne getirmedik" ifadelerini kullandı.

İnsan hayatının önemini anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ise işverenlerin kanuni ve manevi sorumluğunun olduğunu kaydetti.

Törene, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, Devlet Su İşleri (DSİ) Kahramanmaraş Bölge Müdürü Mevlüt Aydın, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşları ve sendika temsilcileri katıldı.

İki gün sürecek seminerde iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği konularında sunum yapacak.