Suriye'nin neredeyse adı konmamış "3. Dünya Savaşı bölgesi" haline geldiğini ifade eden Kurt, Rusya, İran, Çin'in orada olduğunu, ABD ve İngiltere'nin de işin başından beri Suriye'de bulunduğunu vurgulayarak, bu arada olanın yine mazlum Müslüman halka olduğunu söyledi.
Türkmen vatandaşların ciddi bir bombardıman altında kaldığını dile getiren Kurt, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Türkmenleri destekleme konusundaki elinin ve tezinin ne kadar güçlü olduğunu, durdurulan tırların ne kadar bir stratejik hamle olduğunu hep birlikte bir kez daha görmüş olduk. Tabii Türkiye, Türkmenlerin yanında olmak durumundadır. Oradaki soydaşlarımıza yardımcı olmak durumundayız. İnşallah ikili ilişkilerle bu sıkıntının önü açılır. Lazkiye kırsalındaki Bayırbucak Türkmen köyleri son derece stratejik bir bölge. Saldırı nedeniyle orada on binlerle ifade edilecek vatandaş zor duruma düştü. Bu çerçevede süratle bölgede ateşkes sağlanmalıdır. Katliama dönüşme riski ortadan kaldırılmalıdır."
- "Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz"
Ali Kurt, Rusya'nın hava desteği olmasaydı rejim güçlerinin böyle bir operasyon yapma gücü bulamayacağını söyledi.
Özellikle muhalif güçlerin kendi aralarında birleşerek, birlikte tavır geliştirmeyi çözmek zorunda olduğunu vurgulayan Kurt, "Tabii bizim de uluslararası desteği bu arkadaşlara temin etmemiz lazım. Göz göre göre işlenen cinayetler var. Bunun bir katliama dönüşmesini engellemek dünya kamuoyunun sorumluluğundadır. Yarın öbür gün oradan ciddi katliam olayları gelmeye başlarsa bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz" dedi.
- "Suriye'deki bataklık DAEŞ gibi çok sinekler üretecek"
63 ülkede 300'ü aşkın sivil toplum örgütünü bir arada bulunduran çatı kuruluş olarak bütün üyelerine bu konuda duyarlılık göstermeleri çağrısında bulunduklarını aktaran Kurt, devletlerin iradelerini çok net şekilde ortaya koyması gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin Suriye konusunda elinden geleni yaptığına şahitlik ettiklerini vurgulayan Kurt, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin tek başına uluslararası güç odaklarına mukavemet edebilmesi mümkün değil. Burada bütün sorumluluk BM'nin daimi üyelerine düşüyor. Suriye'deki bu bozuk ortam ve bataklık, DAEŞ gibi çok sinekler üretecek. Burada bütün uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesi gerekiyor. İslam coğrafyasına da çok ciddi sorumluluk düşüyor."