Sivil Toplum Diyaloğu Programı kapsamında hibe desteği ile yürütülen, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’nın Karadeniz bölgesinde yürüttüğü Çevre için Medya ve İletişim Ağı projesi kapsamında Artvin Koru Otel'de Birlikteyiz Çalıştayı başladı. Çalıştay'da Yeşil yol projesi, HES'lerin, ÇED raporları, çevrenin ve doğanın korunmasında hukuki konular ele alındı.

Çalıştay'ın ilk bölümünde Çevre Mühendisleri Odası adına Baran Bozoğlu, Trabzon KTÜ Orman Fakültesi'nden Yrd.Doç.Dr. Oğuz Kurdoğlu, Boğazpınar HES Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk, ve Hukukçu Özgürel Başaran bilgi ve birikimlerini anlatarak, katılımcılara çeşitli sunumlarda bulundular.

Yeşil yol projesi, HES'lerin, ÇED raporları, çevrenin ve doğanın korunmasında hukuki konuların konuşulduğu çalıştayda, katılımcılar sunumlarını yaparak, katılanlara bilgiler sundular. ÇED'le ilgili bilgilendirme yapan Baran Bozoğlu ÇED'lerle ilgili yapılan yanlışlıklara dikkat çektiği konuşmasında, "ÇED olumlu kararı çıkmadan bir çivi dahi çakılmaması gerekiyor. Veya ÇED iptali olduğunda o işin mutlaka durması gerekiyor. Yani mevzuat kendi çevre kanunumuzda bize bunu söylüyor, üye olmaya çalıştığımız AB de bize bunu söylüyor. Akılda bilimde bize bunu söylüyor" dedi. Bozoğlu "Bir planlama olmasına rağmen bakın Türkiye'de işler nasıl gidiyor. Bir enerji bakanı ÇED olumlu çıkacağının kararını verebiliyor. Kendi Bakanlığının konusu olmamasına rağmen" dedi.

Daha sonra Tarsus Boğazpınar Köyü'nde başından geçenleri Boğazpınar HES Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk anlattı. Öztürk HES'lerin köyleri, insanları, tarım ve arazileri nasıl kötü bir şekilde zarar verdiğini, bu süreçte yaşadıkları sorunları ve sorunların nasıl üstesinden geldiklerini anlattı.

Yeşil Artvin Derneğinin kurucularından olan Trabzon KTÜ Orman Fakültesi'nden Yrd.Doç.Dr. Oğuz Kurdoğlu da konuşmasında yeşil yol sürecinin tamamen Karadeniz'de doğayı ve yeşilliği dolayısıyla Karadeniz'i bitireceğini iddia etti. Konuşmasında daha önce İsraillilere satılması planlanan yerlere şimdilerde Arapların geldiğini belirten Kurdoğlu, "Buralar imara açılacak, yaylalar imara açılacak ve zaten imara açılmasa bu oteller, moteller, restoranlar yapılacak. Bir turizm alanının şöyle bir gelişme seyri vardır: keşfedilir, gelişir, olgunlaşır, doyar ve düşer, böyle bir çan eğrisidir. Bunun yapılmasının özellikle ekoturizm yada benzeri doğa turizmlerin temel felsefesi amacına dönük, yani koruma amacı vardır öncelikle. Bu olmaması için çaba harcanır." dedi.

Çalıştayın birinci bölümünün son konuşmasını yapan hukukçu Özgürel Başaran ise doğaseverlerin karşılaşacağı hukuki süreci anlattı.