Tüketiciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nesih Tanrıverdi, "Öğrenci yurtlarındaki siyasi propaganda tüketiciyi rahatsız ediyorsa hizmet ayıplı hale gelir, bu durum sözleşmenin sona erdirilmesi için yeterlidir" dedi.

Tanrıverdi, yaptığı açıklamada, son zamanlarda bazı özel yurtlarda atılma veya ayrılma olayları yaşandığını belirtti.

Öğrenci yurtlarında oluşabilecek durumlara dair hak ve yükümlülüklerin sözleşmeyle kayıt altına alındığını anımsatan Tanrıverdi, mukavele olmasa dahi bu durumun tüketici aleyhine kullanılamayacağına işaret etti. 

Sözleşmede, tarafların hak ve yükümlülükleri yanı sıra yasaya aykırı olmamak kaydıyla tazminatlara da yer verildiğini belirten Tanrıverdi, "Eğer sözleşmede buna dair hükümler varsa ve bu hükümler haksız şart niteliğinde değilse ki bu husus yasamızın 6. maddesinin süzgecinden geçirilmelidir. Dolayısıyla yurt, dershane ve özel okullarda ilişiğin kesilmesi veya kendi isteğiyle ayrılma durumunda oluşan maddi ve manevi kayıp, Tüketici Yasası'nın ilgili hükümlerine göre telafi edilebilir" dedi.

Son zamanlarda bazı dershane, yurt ve özel okullarda öğrencilere siyasi propaganda yapıldığına dair haberlere şahit olduklarını anlatan Tanrıverdi, "Buna karşı çıkan öğrencilerin ise sadece bu nedenle yurttan atıldıkları ifade edilmektedir. Böyle bir durumda öğrenciler yurttan atıldıkları günden sonraki döneme ait ödemelerle mükellef  olamaz. Ayrıca 'ayıplı hizmet' söz konusu olduğu için öğrenci velisi sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir."

- Maddi ve manevi tazminat

Tanrıverdi, mağdur olduğunu belirten tüketicilerin ilgili kurumdan manevi ve maddi tazminat da isteyebileceğini vurguladı.

Yurttan atılan bir öğrencinin bir süre barınma sorunu yaşayabileceğini aktaran Tanrıverdi, "Öğrenci yurttan atıldığında sokakta kalamayacağına göre, sözleşmeyle yurt tarafında karşılanması akdedilen ya da kabul edilen gerek barınma, gerekse yiyecek, internet gibi tüm hizmetleri akitle belirlenen dönem süresince başka bir sağlayıcıdan satın alabilir ve bunun için fazladan ödediği bir bedel varsa bunu ilgili kurumdan alabilir. Ayrıca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir" diye konuştu.  

Tanrıverdi, öğrencinin kurumuyla yaptığı sözleşmede tazminata ilişkin bir madde bulunmaması halinde de uğradığı zararı geri isteyebileceğini kaydetti.

- Ayıplı hizmet

Sözleşmede tüketiciden tazminat alınacağına dair bir hüküm yer alıyorsa bu hükmün haksız şart niteliğinde olup olmadığına bakılması gerektiğini aktaran Tanrıverdi, "Bunu da başvurulan hakem heyetleri ya da meblağ yüksek ise Tüketici Mahkemesi yapmalıdır. Bakanlığımızca yayınlanan yönetmelik hükümleri bu konuda yol göstericidir, bundan faydalanılabilir. Öğrenci yurtlarındaki siyasi propaganda tüketiciyi rahatsız ediyorsa hizmet ayıplı hale gelir, bu durum sözleşmenin sona erdirilmesi için yeterlidir" ifadelerini kullandı.

Tanrıverdi, tüketicinin, sözleşmenin feshedildiği tarihten sonraki döneme ait ödemeleri yapmakla yükümlü tutulamayacağını dile getirdi.

Eğer varsa düzenlenen senetlerin geri verilmesi gerektiğini hatırlatan Tanrıverdi, "Hizmeti başka bir sağlayıcıdan alabilir, bu durumda maddi olarak bir zarar doğmuşsa bunu sebep olan eski sağlayıcıya yükletebilir. Tüketici manevi tazminat dahi isteyebilir ancak bu Tüketici Mahkemesi'nden istenmelidir."