Farklı inançtaki kişilerin mezar taşlarını büyük titizlikle hazırlayan Bilgin, gelişen teknolojiye inat, yorgun elleriyle çekiç sallayarak mezar taşlarına kimi zaman dini motifler kimi zaman da anlamlı sözler işleyerek yaptığı işe sanat katıyor.

Yaklaşık 50 yıldır mesleğini sürdürdüğünü aktaran Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk dönem sadece mermer işiyle uğraştığını belirtti.

Mermer işinden pek hazzetmediğini, elinin de sanata yatkın olmasından dolayı bu mesleğe yöneldiğini ifade eden Bilgin, "gözün gördüğünü el yapar" anlayışıyla bu işe başladığını anlattı.

Teknolojinin gelişmesiyle mesleğinin de basitleştirildiğini, bilgisayarla yapılan mezar taşı işlemesinin kalıcı olmadığını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:

"Bir çekiç ve yazı çöpüyle mermerlere yazı, desen, motif, oyma ve kabartmalar işliyorum. İskenderun'da farklı dinde inançlara sahip insanlar olduğu için çalışmalarım da ona göre şekil alıyor. Hristiyanlara genellikle haç işareti yapıyorum. Müslümanlara da dini motifler ve sözler işliyorum. Atatürk'ün doğumunun 100. yılına özgü 4 çalışma yaptım. Farklı illere gönderdim. Biri de bende hatıra kaldı. Ayrıca bir vatandaşın ölüm saatini mezar taşına işlemiştim. Aklıma farklı çalışma olarak bunlar geldi."

- "Çırak bulamıyorum" - 

İşinin, sağlığı açısından yararlı olduğunu el hareketleriyle bir nevi jimnastik yaptığını aktaran Bilgin, "Ayrıca manevi huzuru da sağlıyor. Yorucu meslek olmasına rağmen işin sonunda ortaya çıkan eser tüm yorgunluğumu alıyor" dedi.

Çırak bulamamaktan da yakınan Bilgin, mesleği devam ettirecek kimsenin kalmadığına dikkati çekti.