Yaklaşık 100 dönümlük alandaki toprak ve kömür tabakası heyelan ile kaydı. Bayram nedeniyle o bölgedeki işçilerin izinli olması ve herhangi bir çalışmanın yapılmaması, muhtemel can kayıplarını engelledi. 2 iş makinesinin toprak altında kaldığı heyelanda, o bölgede görev yapan işçilerin bayram izninde olmasından dolayı can kaybı yaşanmadı. İşletme tarihinde buna benzer heyelanların yaşandığını ancak, bu çapta bir heyelan ile ilk defa karşı karşıya kaldıklarını belirten, Maden-İş Sendikası Elbistan Şube Başkanı İsmet Bölükbaşı, işçilerin izinli olmasının olası bir faciayı önlediğini söyledi. AEL İşletme Müdürlüğü'nün Türkiye'nin en büyük açık kömür işletmesi olduğunu belirten Bölükbaşı, toprak seviyesinden 120 metre aşağıya kadar inilerek kömürün alındığını, bu alanda bulunan yeraltı suları ile kömürde meydana gelen yanmaların heyelana neden olduğunu tahmin ettiklerini kaydetti. Bölükbaşı, şunları söyledi: “İşletmemizde bugüne kadar bazı heyelanlar oldu ama bu kadar büyük olmamıştı. Buna benzer bir heyelan 1987 yılında yaşandı. Kömür tabakası ile toprak tabakası arasına sızan su ve o bölgedeki kömürde zaman zaman yanma olurdu. Yanmadan dolayı açılan çukurla birlikte üstteki toprak kayma yaptı. Orada görev yapan Köseoğlu firmasının elemanları izinli idi. Eğer çalışmış olsalardı, büyük bir ihtimalle can kaybı olacaktı. Onların çalıştığı bölgede bir kayma oldu ve o bölgede en azından 100 tane kamyon çalışıyor ve bu kamyonların her biri 50 ton yük taşıyordu. Kamyonlarda sürekli hareket halinde ve kaymaya firmanın da etkisi olduğunu tahmin ediyorum. Şuanda bildiğimiz kadarıyla can kaybımız yok. Onun için herkese geçmiş olsun diyorum. Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz oldu. Eğer bu kayma normal bir çalışma zamanında meydana gelmiş olsaydı en azından 40-50 kişi hayatını kaybedebilirdi. Heyelanın altında birkaç tane iş makinesi kalmış. Ama makinelerin tamamı heyelan altında kalmadığından dolayı hemen çıkarıldı. Heyelanda bant yolları zarar gördü. Heyelanın ardından biz sendika olarak olay yerine gittik ama işyeri yöneticilerini orada göremedik. Ama biz yetkililerin orada olmasını isterdik. Biz geçmişte de böyle olaylar gördük. Buna benzer olaylar olduğu zaman, müessese yetkilileri orada olur ve gerekli talimatları verirlerdi. Gezilerimizde kaymanın azda olsa devam ettiğini, toprağın hareket ettiğini gördük. Toprak kayması daha da büyüyebilir.”