Efsanenin orjinalinde Ferhat'ın uğruna dağları deldiği Şirin kimin sevgilisidir?

A. Kerem
B. Rüstem
C. Hüsrev
D. Tahir

Hüsrev ü Şirin

II. Hüsrev'in Şirin'i ilk görüşü. Bu Fars edebiyatında ünlü bir andır.
Hüsrev ü Şirin, II. Murat'ın ricası üzerine, onun adına Şeyhî tarafından kaleme alınmış bir mesnevi.

6400 beyitten oluşan Hüsrev-ü Şirin'de Sasani hükümdarlarından Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, Azerbaycan'da Berde kentinin prensesi olan Şirin ve Ferhat arasında geçen olayları konu edinmiştir. Dram ve aşk temalıdır. Bazı tarihçilere göre eserin kaynağı gerçek bir olaya dayanmaktadır.

Hüsrev ü Şirin ilk kez Nizamî (1140-1203) tarafından kaleme alınmış, daha sonraları eserin konusu farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Şeyhi de bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beyitten oluşan baş kısmını Nizamî'den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. Fakat Şeyhi bu eserini bitiremeden vefat etmiştir. Eseri Sultan II. Murad'ın emriyle Şeyhî'nin kız kardeşinin oğlu Cemâlî Germiyanî tamamlamıştır.[1]

Bu ünlü tema, çoğu zaman aynı isimle bazen de Ferhad ü Şirin(Ferhat ile Şirin) ismiyle birçok ünlü edebiyatçı tarafından tekrar kaleme alınmıştır. Fakat bu versiyonların içinde en çok yer eden ve ünlenen Şeyhî'ninkidir.

HÜSREV İLE ŞİRİN KİMDİR?

İran ve Türk edebiyatında, Sasani hükümdarı Hüsrev ile Şirin'in aşklarını konu edinen birçok mesnevinin ortak adı. Ünlü halk hikâyesi Ferhat ile Şirin'in konusu da bu mesneviden gelir. Hüsrev, Sasani hükümdarı Hürmüz'ün oğludur. Şirin de Ermeni melikesinin yeğenidir. İki genç birbirlerine âşık olurlar ve birçok olaydan sonra bir araya gelirler. Ancak Hüsrev, ülkesinde çıkan karışıklıkları bastırmak için Rum hükümdarından yardım isteyince o da kızı Meryem'le evlenmesi koşuluyla yardımı kabul eder. Bunun üzerine Hüsrev'le Şirin ayrılırlar ve Şirin kendi sarayına kapanır. Ermeni melikesi Mehin Banu ölünce Şirin onun yerine melike olur. Bu arada Şirin'in sarayına bir su yolu ve çeşme yapan Ferhat da Şirin'e âşık olur. Bunu duyan Hüsrev yaşlı bir kadınla Ferhat'a Şirin'in öldüğü haberini gönderir. Ferhat bunu duyunca kendini kayalıklardan aşağı atarak intihar eder. Bu arada Hüsrev'in karısı Meryem de ölünce iki genç yeniden birbirlerine kavuşurlar. Ancak Meryem'in oğlu Şiruye de Şirin'e göz koymuştur. Hüsrev'i öldürtür, bunun üzerine Şirin de Hüsrev'in tabutu başında canına kıyar. İlk kez İbnü'l Fakih'te ve Firdevsi'nin "Şehname"sinde rastlanan öyküyü tam olarak İranlı Şair Senai anlatmıştır. Ancak aynı konuyu işleyen şairler arasında en başarılı olanı Genceli Nizami'nin yazdığıdır. Türk edebiyatında Hüsrev ile Şirin hikâyesini en başarılı biçimde Şeyhî yazmıştır.