Her yıl binlerce doğa ve sanat aşığı ziyaretçisini Bayburt'un Bayraktar köyünde Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerinde ağırlayan Baksı Müzesi'ne uğruyor.

Kütüphane, kendisini seyirlik bir müze olarak sınırlamayan, bulunduğu bölgenin insanına imkanlar sağlayan, eğitim veren ve bulunduğu topraklarda yaşamayı bir sevinç haline getirmeyi hedefliyor.

ÇOK AMAÇLI KÜTÜPHANE

Çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarına aynı çatı altında yan yana, iç içe yer veren Baksı Müzesi, bir yandan geleneksel kültürü koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için araştırmalar  yapıyor.

Diğer yandan da kadın istihdamı projeleri, özel yetenekli çocukların tespit ve desteklenmesi gibi çalışmaları yürütüyor.Sergi salonları, eğitim atölyeleri, depo müze, konferans salonu, konukevi ve eskiler mescidi gibi alanların yer aldığı Baksı Müzesi, kütüphanesiyle de diğer müzelerden farklı bir alan oluşturuyor.

Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, "Günümüz teknolojik imkanları kitapla insan arasında bilgiyi aktarıcı olarak bir rol üstlenmiş olsa da kitap galiba eğitimimiz için hala en öncelikli role sahiptir.

Eğitimi temel olarak kitap üzerinden yürüttüğümüz gibi kişisel derinleşmemizin ve özel olarak yoğunlaşabilmemizin temel kaynağı kitaptır" dedi.

"FARKLI BİR HUZURU VAR"

Bayburt Üniversitesi öğrencisi Merve Ay, "Burada kitapların kokusu ve renkleriyle bütünleşebiliyorsunuz. Kalabalıktan uzak, şehrin gürültüsünden uzak ve doğa ile iç içe olduğu için farklı bir huzuru var. Özellikle teknolojiden uzak, kitaplarla konuşmak gibi bir lükse sahip oluyorsunuz burada" dedi.