10 Ocak 2012 tarihinde, Öğretmenevi altındaki Kıraathane'de düşünce adamları ile buluşan Dr.Oğuz Alp Paköz, 2002 yılının mayıs ayında yayımlanmaya başlayan ve ilkin aylık çıkması planlanmıştı ancak ekonomik nedenlerle iki ayda bir çıkmanın daha doğru olacağını düşünülen Alkış Dergisi'nin on birinci yılında ve altmış bir sayı yayımlamış olduğunu söyledi. Derginin onuncu yılına girmesi sebebiyle düzenlediği toplantıda konuşan Paköz, her sayı bin adet basılmakta ve bunun yüz elli kadarı il dışına gönderildiğini kaydederek; “Kent içinde hemen hemen tamamı ücretsiz olarak abonelere dağıtılmaktadır. Edirne'den, Manisa'dan, Muğla'dan, Antalya'dan, Kayseri'den, Gaziantep'ten, Balıkesir'den, İstanbul'dan, Ankara'dan, Samsun'dan ve zaman zaman da başka illerden yazılar ve şiirler yayımlanmaktadır. Alkış'ın büyün yazarları her türlü görüş ve düşünceye açık şiir ve yazılar yazmaktadırlar. Tek ilkemiz ülkemizin birliği ve bütünlüğüne sahip çıkılması ve anlatımın güzel olmasıdır. Alkış Dergisi 2000 yılında rahmetli Şevket Yücel gibi Kahramanmaraşlı şair ve yazarların bir dernek çerçevesi içerisinde birleşme düşüncesinden doğmuştur. Ne yazık ki Şevket Yücel, Alkış Dergisinin yayımlandığını görememiştir. Ama Alkış Dergisi onu ve Kahramanmaraşlı tüm şair ve yazarları dergisinde yaşatmaktadır. Ülkenin birçok sorununu ve önemli kişileri özel sayı yaparak dile getirmiştir. Hafız Ali Efendi özel sayısı, Şevket Yücel özel sayısı, Şevket Bulut özel sayısı, Mahsuni Şerif özel sayısı, Aşık Seyrani özel sayısı, Orhan Kemal özel sayısı ve en son yayımlanan altmış birinci sayımızda da Türkçe özel sayısı bunlardandır. Alkış Dergisi, gördüğü ilgi sürdükçe Kahramanmaraş'ın ve ülkemizin önemli bir kültür sanat dergisi olarak yaşayacaktır” dedi ve Alkış Dergisi'nin tüm sayılarına ve Oğuz Paköz'ün yayımladığı beş kitaba bir yıldır www.alkisdergisi.com.tr adresinden de ulaşılabilmektedir. Ve yeni sayılarımız çıktıkta, bu adresten güncellenmekte olduğunu vurguladı. 1998 yılında deneme ve öykülerden oluşan ilk kitabı Kılgı'yı yayımlayan düşünce ve edebiyat dünyasının tanınmış ismi Paköz, 2000 yılında çoğunluğu manzum öykülerden oluşan, yine deneme ve öykü içerikli “Var Varanın” kitabından sonra 2010 yılının Haziran ayında tamamı Kahramanmaraş'ın destansı öykülerinin manzum bir sunuşu olan “Sür Sürenin” kitabını çıkarttı. 2011 yılının Mart ayında tamamı manzum olan Türkiye'nin ve özelde Maraş'ın Kurtuluş savaşını anlatan “Maraş Destanı”nı yayımladı. Paköz, son eserinden bazı bölümleri, (öyküleri) okudu ve öykülerle ilgili olarak düşüncelerini açıklayan ve; “Arab'ın çıkamadığı, Acem'in inemediği, Bizans'ın aşamadığı yerdir Maraş, Bir başkadır kurtuluş savaşında Maraş kendini kurtarmış, padişahın yerine Kemal'i oturtmuştur, Onu Cumhur'a başkan yapmıştır” Ardından 2011 yılının aralık ayında ise “Bombalar Öldürmez Sevgiyi” adlı öykü kitabını yayımladı. Paköz son olarak; “Bombalar Öldürmez Sevgiyi” genelde Türk insanının yaşantısını anlatan on iki öyküden oluşmakta. Bu öykülerden sekizi Kahramanmaraş'ta, ikisi Edirne çevresinde geçmektedir. Kitaba adını veren öykü Irak'ın ilk işgal girişimini anlatmaktadır. Kitaptaki son öykü ise Maraş savaşının büyük kahramanlarından Mıllış Nuri'nin kahramanlıklarını anlattığı gibi onun yaşadığı sevdayı ve bu sevdanın acıklı sonunu anlatmaktadır. Kitaptaki ilk öykü olan “Körün Gördüğü” nden bir iki cümle kitabın arka kapağına taşınmıştır. “Bizim körlerin gördüğünü görmek, bizim küçük devecinin duyduğunu duymak, olan bitenleri anlamak için bilmem neler yapmak gerek. Bizim birbirimizle dövüştürüyorlar ama yediğimiz silleler bizden değil.” diye konuştu.