Bu yıl düzenlenecek 26. Ankara Film Festivali’nin onur ödülleri belli oldu. İzmir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jale Erzen, "Sanat Çınarı" ödülüne layık bulundu. Erzen resimleri, sergileri, kitapları, makaleleri, yaklaşık 20 yıllık Sanart Estetik ve Görsel Kültür Derneği başkanlığı ve Boyut dergisi ile Türk sanat hayatının önemli isimlerinden biri.

Sanatla kurduğu çok yönlü ilişkisi sebebiyle verildiğini tahmin ettiği ödülle onurlandığını ifade eden Prof. Dr. Erzen, çok sayıda yetenekli ve üretken sanatçıya sahip olan Türk sanat dünyasının gelişmesi için daha rekabetçi bir ortama ihtiyaç duyduğunu söyledi. Uzun yıllardır sürdürdüğü eğitimciliğini resim yapmak kadar heyecan ve coşku verici olarak nitelendiren Erzen, “Zeki, canlı, enerjik, depresyondan uzak karaktere sahip, potansiyel sahibi öğrencilere iyi bir eğitim vererek, disiplin ve gayretlerini ürüne dönüştürmemiz gerekiyor.” dedi. Sanart aracılığı ile yıllar boyunca düzenledikleri ulusal ve uluslararası sergi ve sempozyum etkinliklerini İzmir Üniversitesi’nde de sürdürmek istediğini ifade eden Erzen, “Aynı ilgi ve coşkuları dünyanın bambaşka kültürlerinde görmek ve ilişki kurmak, onların Türk kültürünü tanıma çabalarını görmek yıllar içinde bizi çok mutlu etti. Bu etkinliklerin Türk sanat hayatı için çok faydalı olduğu ve genişleyerek sürdürülmesi gerektiği inancındayım.” diye konuştu.

'KÖTÜ DİZİLER, GAZETELER HALKIN KALİTESİNİ AŞAĞI ÇEKİYOR'

Türk sanatçılarının dünya sanatçıları kadar yetenekli olduğunu da belirten Jale Erzen, sanat kurumlarının ve sanat eğitiminin daha disiplinli çalışmaya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Sanat eğitiminin, kesin ölçütlere göre hareket etmeye izin vermemesi sebebiyel zor bir disiplin olduğuna değinerek, “Bir insanı ne kadar severseniz, ondan o kadar çok şey beklemeniz gerekir. Yabancı dili iyi bilen öğrenciler, daha fazla yayın okuyabildiği için daha çok şey öğreniyorlar. Geleceğin sanatçılarının içlerinde bulunan potansiyeli ortaya çıkmak için onları daha fazla zorlamamız gerekiyor. Sanatta ve bilimde kendinizi yeterli gördüğünüz anda geri gidersiniz. 'Halk bunu istiyor, bundan hoşlanıyor' deyip kötü diziler, gazeteler, haberler yaparak halkın kalite derecesini aşağı çekiyorsunuz. Siz ona en iyisini vereceksiniz ki o daha iyisine ihtiyaç duysun.” dedi.