İşlenilen cinayet kıskançlıkla ilgiliydi. Bir kardeş kıskandığı için diğerini öldürdü. İlk peygamberin çocuklarıydılar. İkisi de Allah’a kurban sunmuştu. Birininki kabul edildi, diğerininki edilmedi.

Andolsun seni mutlaka öldüreceğim

Allah ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder, "Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım." "Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır."

Kurbanı kabul edilmeyen kardeş kıskançlık yüzünden nefsine uydu ve diğerini öldürdü1.

Kurbanların ne eti ne de kanı Allah’a ulaşmıyorsa ve O’na sadece insanların takvası ulaşıyorsa, işimiz sadece kurbanlık almakla bitmiyor demek. Hayvanın etini parçalara ayırıp buzluğa yerleştirmeden ibaret değildir kurban, isteyen-istemeyen fakire yedirmektir. İsmail’den vazgeçebilmekse eğer kurban, kurban bayramı, vazgeçmektir. Allah için vazgeçmek. Vazgeçmek insanı özgürleştirir ve hiç bir şeye bağımlı yapmaz. Allah özgür bir kul istiyor, sadece O’na bağımlı olan. Kurban bazen bir cezadır. Hac veya umre ibadetinde, eksik veya hatalı davranışların karşılığı olarak yapılır. Hac ibadetinde kurban Mina’da kesilir. Bir yerde okumuştum:

‘’…Ve şimdi Mina’dasın, İbrahim’sin, İsmail’ini kurban yerine getirdin

Senin İsmail’in kimdir? Veya nedir?

Makamın mı? Onurun mu? Mevkiin mi? Statün mü? Mesleğin mi? Paran mı? Evin mi? Bağın mı? Otomobilin mi? Sevgilin mi? Ailen mi? İlmin mi? Rütben mi? Sanat ve maharetin mi? Ruhaniyetin mi? Âlimliğin mi? Elbisen mi? Adın mı? Namın mı? Şöhretin mi? Canın mı? Ruhun mu? Gençliğin mi? Güzelliğin mi?

Ben nerden bileyim? Bunu sen kendin bilirsin. Her ne ve kim ise onu sen kendin Mina’ya getirmeli ve kurban için seçmelisin…’’

Bazen oyun oynadığımız telefonlarımız, bazen televizyon, bazen uyku, bazen gaflet, her ne ve kimse engelimiz. Neyden vazgeçemiyorsak işte, bizi O’ndan uzaklaştıran ne varsa hepsinden, kurban bayramında vazgeçmeliyiz.

Ciddiyet arama oyundur dünya

Her şey O’ndan gelir, kin tutma dünya

Hakk’ına teslim ol, kıskanma dünya

Neyin varsa getir, her şeyin kurban

Gel uzatma yoksa zorla alırlar

Can imiş mal imiş verir alırlar

Derde koyar seni, kayda alırlar

Canında dâhildir, her yerin kurban

O’na yaklaşmak ve vazgeçmek kurban

Kusurun var ise, af için kurban

Neyi seviyorsan onu getir ver.

İbrahim getirdi, İsmail kurban

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun.

Maide Suresi 27-29 ayetlerde bahsedilmektedir.