Aksiyon-İş Sendikaları Konfederasyonu ve Cihan Sendikalar Konfederasyonu’na bağlı işçiler, Denizli’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü ilginç bir şekilde kutladı. Bayramyeri'ndeki kutlamalara Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na bağlı Pak Tekstil İşçileri Sendikası (Pak Tekstil İş) Genel Başkanı Selim Demiralp, Pak Eğitim İş Denizli Şube Başkanı Fehmi Karaoğlu ve işçiler katıldı. Meydanda stant kuran işçilerin döktürdükleri lokmaları vatandaşlara dağıtmasının ardından çeşitli eylemler düzenledi. İşçiler, sıkıntılarını iletişim çağında hükümete duyuramadıkları gerekçesiyle güvercin uçurdu. Torba kanunlarla haklarının alındığını iddia eden işçiler, başlarına torba geçirdi ve balon patlattı. Daha sonra, “Sendika Barajına Hayır”, “Aşırana, Taşerona Hayır”, KPSS Bahane VIP Torpil Şahane”, “Hukuk Ekmek Hürriyet, Ülke Bize Emanet”, “Her Yer Soma, Her Yer Ermenek”, “Mobbing’e , Baskıya Hayır”, “Vekil Tok, Asil Aç, Millet Ekmeğe Muhtaç” şeklinde slogan attılar.

Pak Tekstil İş Genel Başkanı Demiralp, emekçiler olarak yakıp yıkmak, kırıp dökmek için değil, demokratik haklarını kullanarak sıkıntılarını, haklarını ve taleplerini dile getirmek, özgürlük, demokrasi ve adalete sahip çıkmak için meydanlarda olduklarını ifade etti. Demiralp, “Yıllardır dile getirdiğimiz sorunlarımız hep görmezden gelindi. Çözülmek şöyle dursun, her geçen gün yenileri eklendi. Buradan hep birlikte sesleniyoruz, emekçiyi görmezden gelenler, emeği yok sayanlar, kendileri er ya da geç yok olmaya mahkumdur. Hukukumuzu, hürriyetimizi, demokrasimizi, ekmeğimizi çalanlar, hangi kalın duvarların arkasına kaçarsa kaçsın, hangi karanlığa saklanırsa saklansın, hangi ine girerse girsin bu millete hesap vermekten kurtulamayacak.” dedi.

‘EMEKÇİNİN CAN GÜVENLİĞİ DAHİ YOK’

Emekçinin sıkıntılarının çözülmesi bir yana, can güvenliğinin dahi olmadığını söyleyen Demiralp, “Sadece 2014 yılında bin 886, 2015 yılının ilk dört ayında ise 420 emekçi hayatını kaybetti. Başta Soma ve Ermenek faciaları olmak üzere yaşanan bu kazaların neredeyse tamamı, önlenebilir kazalardı. Üç kuruş daha fazla kâr elde etmek için yasaların emrettiği iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemleri almayanlar ve onların siyasetteki ortaklarına, işbirlikçilerine sesleniyoruz, bu millet yumuşakbaşlıdır ama uysal koyun değildir ve canını hiçe sayan kan emici vampirlerden, hukuk önünde hesap sormasını bilecektir.” diye konuştu.

'EMEKÇİ AÇLIĞA MAHKUM EDİLİYOR'

Milletin birikimlerini israf sınırlarının da ötesine geçen harcamalarla sülük gibi emenlerin emekçiyi açlığa, yoksulluğa mahkum ettiğini söyleyen Demiralp, “Açlık sınırının bin 300 lirayı aştığı ülkemizde asgari ücretle çalışan milyonlarca kardeşimiz, 950 lira aylık ücretle köle gibi çalıştırılıyor. Asgari ücretin alım gücü ise 1993 yılının bile gerisine düştü. Giderek yükselen enflasyon ve dolardaki artış nedeniyle şu anda asgari ücretim alım gücü 800 liraya inmiştir. Emekçiye, insan haysiyetine yaraşır ücret istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Emekçinin taşeron sistemiyle köleleştirildiğini belirten Demiralp, “Bu da yetmezmiş gibi şimdi bir de kiralık işçi düzenlemesi peşindeler. Çalışanların her türlü hakkının gaspedildiği taşeronlaşma zulmüne derhal son verilmelidir. İşçi kardeşlerimiz sorunlarına çözüm beklerken sözde çözüm vaatleriyle hazırlanan torba yasalarla mevcut hakları da ellerinden alınmaya çalışılıyor. Örtülü ve açık harcamalarla cumhuriyet tarihimizin israf rekorlarını kıranlar, son olarak çalışanların kıdem tazminatını gaspetme peşine düşmüştür. Halkın başına çuval geçirmek isteyenlerin torba yasalarını istemiyoruz.” dedi.

Kamuda VIP torpil listelerinin havada uçuştuğunu savunan Demiralp, şunları kaydetti: “Emekçi halkın çalışkan evlatları, girdikleri sınavlardaki üstün başarılara rağmen hiçbir göreve alınmazken bakan ve siyasetçi yakını binlerce kişi, sınavsız ve hukuksuz şekilde devlet memuru yapılmıştır. Bu suçunu kamuoyundan saklamak isteyenler, geçmiş yıllardaki KPSS’ler üzerinden algı operasyonları peşindedir. Kendilerini millete efendi görenler, emekçiden aldıkları vergilerden oluşan kamu kaynaklarını, millete söven işadamı kisvesindeki yandaşlarına peşkeş çekiyor. Çoğu şirketten ve işverenden vergi alamayan iktidar, 950 liralık asgari ücretten vergi almaya utanmıyor, vergi yükünün yarıdan fazlasını emekçinin sırtına yüklüyor. Asgari ücretliden alınan vergi tamamen kaldırılmalı, diğer çalışanlardan kesilen vergiler de düşürülmelidir.”