Meclis Başkanı Cemil Çiçek, ilk başlarda AB üyeliğine yüzde 80'lere varan bir halk desteği olduğunu ancak şimdi bu desteğin neredeyse yüzde 50 azaldığını söyledi. Çiçek, "Üyelik için bakanlık kurduk; neredeyse bakanlık da işlevsiz hale geliyor." şeklinde konuştu.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun (KPK) 76. Toplantısı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) ev sahipliğinde 19-20 Mart 2015 tarihlerinde Meclis Tören Salonu'nda gerçekleşiyor. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Afif Demirkıran, bunun kendileri için son toplantı olacağını belirterek 7 Haziran'da seçim olacağını söyledi. Üç döneme takılan milletvekilleri dışında diğer arkadaşlarının bu salonda tekrar olmasını ümit ettiğini belirten Demirkıran, Türkiye'nin AB üyeliği kararlılığının ilk günkü gibi devam ettiğini vurguladı.

AB hedefinin sadece bir dış politika hedefi olmadığına dikkat çeken Demirkıran, stratejik bir hedef olduğunu ifade etti. Üye olunsun veya olunmasın reformların devam edeceğini dile getiren Demirkıran, müzakere sürecinin istenilen düzeyde yürümediğini kaydetti. Teknik olması gereken bir sürecin tamamen politize edildiğini anlatan Demirkıran, AB üyeliği isteniyorsa bu sürece ivme kazandırılması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin önündeki engellerin kaldırılması halinde ancak sürecin o zaman istenilen düzeyde olacağını kaydetti.

Türkiye ile ilgili hazırlanan raporun tamamına katılmasalar da dengeli yapıcı bir üslupla hazırlandığını dile getiren Demirkıran, "442 tane değişik önerge verildi. Bu önergeler ön yargılara, yanlış, eksik bilgilere dayanan önergeler. Eğer bu önergeler raporun ruhunu zedelerse rapordan elde edilecek fayda ortada kalkar. Raporun bugünkü mevcut halinin daha da iyileştirilmesi halinde Türkiye-AB ilişkilerini daha iyi noktaya taşıyacaktır." diye konuştu.

KPK Eş Başkanı Manolis Kefaloynnis ise Türkiye'nin AB üyelik sürecinin tam üyelikle sonuçlanacağını umut ettiğini söyledi. AB Bakanı Volkan Bozkır da Türkiye'nin AB üyelik sürecinin bugün bir paraya, maddi değerlere ulaşmaktan çok öteye geçtiğini belirtti. Türkiye'nin 50 yılının ne kadar kararlı, sabırlı olduğunu, bu süreçte ne kadar istekli olduğunun da bir kanıtı olduğunu anlatan Bozkır, ortak çıkarların olduğuna dikkat çekti.

Avrupa'nın radikalizm ve terörizm ile baş etmek zorunda olduğunu dile getiren Bozkır, Türkiye'nin elinden geleni yapacağını ve çok önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. Türkiye raporunun olumlu çıkacağına inancının tam olduğunu vurgulayan Bozkır, Çanakkale Zaferi'nin 100. yılına atıfta bulundu.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, toplantının teşvik edici, cesaretlendirici sonuçlara ulaşmasını diledi. AB üyeliğinin geçici bir heves olmadığını dile getiren Çiçek, 52 yıldır Türkiye'nin AB'ye tam üye olmak istediğini söyledi. Hiçbir ülkenin 52 yıl bu hedef peşinde koşmadığına dikkat çeken Çiçek, bir anektodu aktararak, "52 yıl boyunca AB peşinde koşmaktan kimse kilo tutamadı." ifadelerini kullandı.

52 yıl boyunca Türkiye AB'ye üye olamadıysa karşılıklı bir öz eleştirinin de yapılması gerektiğinin altını çizen Çiçek, iyi gitmeyen, doğru olmayan şeylerin bulunduğunu ifade etti. Değerlendirmelerin yanlış veya yanlış bilgilerin olduğunu anlatan Çiçek, AB'nin de kendisinin nerde yanlış yaptığına bakmasının sürecin geleceği açısından önemli olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin müzakere yapan ülke olduğunu ancak müzakere yapacak bir başlık olmadığını, kırmızı ışıkta yakıt yakmaya devam edildiğini belirten Çiçek, 17. faslın açılması gerektiğini ve bunun için bir engel olmadığını kaydetti. İlk başlarda AB üyeliğine yüzde 80'lere varan bir halk desteği olduğunu ancak şimdi bu desteğin neredeyse yüzde 50 azaldığını anlatan Çiçek, "Üyelik için bakanlık kurduk; neredeyse bakanlık da işlevsiz hale geliyor." şeklinde konuştu. AB üyeliği için çabaların devam ettiğini dile getiren Çiçek, son dönemde Türkiye ile AB üst düzey temasların artmasından memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Sözde Ermeni soykırım meselesine de değinen Çiçek, Ermenistan'ın tutumunu eleştirdi.