Anadolu Hak ve Adalet Hareketi (AHAD), kuruluş beyannamesini açıkladı. Hareketin amacı "Mülahazasız hakkı ve adaleti savunmak; hakkı ve adaleti ayakta tutmak" olarak ifade edildi.

Hacı Bayram Camii Yaşatma Derneği konferans salonunda düzenlenen programın başında adaletle ilgili Kur'an-ı Kerim'de yer alan ayetleri dinletildi. AHAD Sözcüsü Fahrettin Dağlı, yeni bir harekete bismillah dediklerini söyledi.
"Bu sıradan hareket değil, sıradan siyasi teşekkül değil." diyen Dağlı, bunun bir mübalağa olarak kabul edilmemesini istedi. Bu hareketin öncelikli olarak Türkiye'nin siyaset arenasındaki kültürü tashih etmek üzere bir başlangıç yaptığını belirten Dağlı, "Ahlakilik, kültürel kodlarla donatılmış bir zenginliği ihya etmek. Onun kültürünü oluşturmak." ifadelerini kullandı.

Hz. Peygamber (sav)'in nübüvvet öncesi ve sonrası yaşamının dikkate almak gerektiğini vurgulayan Dağlı, O'nun büyük bir mirası ve sorumluluğu arkasına bıraktığını söyledi. Dağlı, İslam tarihindeki çeşitli yönetimlerden örnekler verdi.

Gençlik yıllarında "Bu yüzyıl Müslümanların yüzyılı olacak." dendiğini aktaran Dağlı, artık bu fetret devrinin son bulmasını istedi. "Mevcut siyasi aracı idealize etmiyorum. Bizim aradığımız bu değil; çok daha ötesinde bir mühtevaya sahip." diyen Dağlı, AHAD'ın bir siyasi hareket olmadığını belirterek "Bir parti olmak neyi değiştirir ki?" diye sordu.

Siyasetten "çok kirlenmiş bir alan" olarak bahseden Dağlı, "Her gün ihlal edilen, çiğnen hak, hukuk bizi ilgilendirmiyor mu?" sorusunu yöneltti. "Siyaset kurumunun önceliği dindar nesil yetiştirmek değildir. Bunu herkes böyle bilsin." diyen Dağlı, "Benim hukuklarımı tanzim etsin, bana adil davransın, bütün unsurların adaletini gözetsin. Siyasi erkten beklenen şey hak ve hukukun tanzimidir, kimseye geçmemesidir. Adil bir toplumun inşasıdır. Ömer Bin Abdulaziz bunu yapmıştır." şeklinde konuştu.

Ümmetin sorumluluğunu yüklenmenin öyle kolay bir sorumluluk olmadığını dile getiren Dağlı, mevcut duruma bakarak onların dünyalarına değil ahiretlerine üzüldüğünü vurguladı. 29 yıl kamuda çalıştığını ancak hayal kırıklığı yaşadığını ifade eden Dağlı, tezlerini Allah ve Resül'ün rızası bağlamında izah etmesi gerektiğini söyledi.