ANA Parti Genel Başkanı Ahmet Özal, çözüm sürecinin duvara tosladığını belirterek, süreci için kendisinin Ombudsmanlık yapmaya hazır olduğu çağrısında bulundu. Özal, “Kürt meselesinin çözümü yolunda şehit olan bir babanın oğluna her kesimin güveneceğinden eminim. Sahip olduğum bilgi birikim ile Kürt sorunun çözümü noktasın da sürece dahil olmak istiyorum.“ dedi.

ANA Parti Genel Başkanı Ahmet Özal ile Hak ve Adalet Partisi Genel Başkanı Yiğit Zeki Öztürk, 7 Haziran seçimlerine birlikte girme kararı verdi. Ahmet Özal ile Yiğit Zeki Öztürk Ankara’da birleşmenin imzalarını, “Bugün bu istekte olan tüm halkımızı ve siyasileri bu yolculukta beraber olmaya çağırıyoruz. Yeniden halkımızla el ele vererek birliği sağlama, ekonomik sıkıntılarla yorulan orta direğimize yönelme ve ülkemizi yeniden tek yürek yapma zamanıdır.” diyerek attı. Birleşen iki parti seçime Ahmet Özal genel başkanlığında katılma kararı verdi. Ekinlikte konuşan Ahmet Özal, çözüm sürecinin duvara tosladığını belirterek, “Herkesin ortaklaşa güven duyacağı biriyle bu sıkıntı aşılabilir. Çözüm sürecini hedefe ulaştırmak için insiyatif almaya hazırım ve buradan hükümete, MİT’e, Kandil’e ve İmralı’ya çağrıda bulunuyorum. İzleme heyetini kurmaya hazırım.” dedi.

“ÇATIŞMANIN DEVAMI HALİNDE GELECEK NESİLLERE BİR KAN DAVASI BIRAKIRIZ”

Çözüm sürecinde ciddi ve samimi olanların cevabını beklediğine vurgu yapan Özal, şöyle devam etti: “Kürt meselesinin çözümü yolunda şehit olan bir babanın oğluna her kesimin güveneceğinden eminim. Bu mesele çözülmeden Türkiye bir adım ileri gidemez. Meselede 30 yılda 30 bin insan kaybettik. Bugünkü teknoloji ve ağır silahların herkeste bulunduğunu düşünürsek Allah korusun bu çatışmanın devamı halinde 300 bin insanımızı kaybedebilir ve gelecek nesillere bir kan davası bırakırız. Bunu istemek insanlık adına yapılamaz.”

“BAŞLAMASI MUHTEMEL KAN DAVASI DAHA ÇOK KÜRT HALKINA ZARAR VERECEKTİR”

Ahmet Özal, çözüm sürecinin kilitlenip durmasının, gerek Kürtlerde gerekse de Türk kamuoyunda telafi edilemez hayal kırıklığına yol açacağına işaret eden Özal, “Bu sefer başlaması muhtemel kavga daha çok Kürt halkına zarar verecektir. Kimsenin de buna hakkı yoktur.” düşüncesini paylaştı.
Özal açıklamasına, “İkinci Dünya savaşında 60 milyon insan olmuş ama bugün savaşan İngiltere Almanya, Fransa ve diğerleri barış yapmış ve Avrupa Birliğini kurup barış içinde yaşamaktadır. Bunu örnek alıp intikam ve kan davaları yaratmayalım gelecek nesillerimize. Benim Babaannem Kürt kökenli dedem Türkmen annem ailesi ise Çerkez’dir. Ben Türkiye’de halkın tamamını temsil eden milyonlardan biriyim. Bunu herkes iyi düşünsün.” örneğini vererek devam etti.

“ÜÇ KİŞİNİN YAPTIĞI GÖRÜŞMELERLE ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞARIYA ULAŞTIRILAMAZ”

Çözüm sürecinin mutlaka devam ettirilmesi gerektiğini tekrarlayan Ahmet Özal, sürecin şeffaflığını sağlamak ve duraksamasını önlemek adına yılladır edindiği tecrübeleri paylaşmak ve sürecin hedefe ulaşmasına katkıda bulunmak istediğini dile getirdi. Özal şunları söyledi: “Üç kişinin yaptığı görüşmelerle, kapalı kapılar arkasında gerçekleştirilen temaslarla çözüm süreci başarıya ulaştırılamaz. Sürecin şeffaf işlemesi, görüşmelerden halkın bilgilendirilmesi ve son noktanın da referandum ile konulması gerektiği kanaatindeyim. Sahip olduğum bilgi birikim ile Kürt sorunun çözümü noktasın da sürece dahil olmak istiyorum.”