CHP Manisa İl Gençlik Kolları Başkanı Serdar Bozkaya, "Meclis Genel Kurulu'nda İç Güvenlik Paketi görüşmeleri sırasında AKP milletvekillerinin faşizan tutum ve çirkin saldırıları, Türkiye’deki şiddet olaylarını körüklüyor. Bu görüntüler, halkın her geçen gün daha sabırsız ve agresif olmalarına sebep oluyor." dedi. Bozkaya, son yıllarda Türkiye’de yaşanan şiddet olaylarının tırmanarak arttığını, halkın baskı ve stres altında ezilerek sağduyusunu kaybettiğini, Meclis’ten televizyon programlarına kadar her yerde devlet eliyle insanların suça teşvik edildiğine tanık olduklarını iddia etti.

CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Bozkaya, “Türkiye'de son zamanlarda yaşanan şiddet olaylarının birinci derece sorumlusu, halkın gözü önünde halkın vekillerine uygulanan çirkin saldırıları gerçekleştirenlerdir. Meclis'te milletvekillerine yapılan saldırıları kınıyor ve tekrarlanmaması için iktidar mensuplarını uyarıyoruz. Zira vekillere uygulanan şiddeti, tarafımıza direkt uygulanan bir şiddet eylemi olarak kabul ediyoruz. Başta Manisa Milletvekilimiz Hasan Ören olmak üzere AKP’nin saldırılarına uğramış bütün milletvekillerimize geçmiş olsun diliyoruz.” dedi.

İç Güvenlik Paketi ile kolluk kuvvetlerinin yetkisinin genişletilmek istendiğini söyleyen Serdar Bozkaya, “Pekiyi ülkemizde bizim duymadığımız, görmediğimiz, bilmediğimiz bir olağanüstü hal mi var? Bugünkü uygulamada herkesi suçüstü hallerde yakalama hakkına sahipken bir kimseyi gözaltına almak, ancak savcılık makamının talimatıyla gerçekleşebiliyor. Zira Anayasa'ya göre soruşturma yetkisi, hakim ve savcıdan oluşan yargı erkinde bulunuyor. İç Güvenlik Paketi ile ilde vali, ilçede kaymakamın, suçun aydınlatılması için gereken acele tedbirlerin alınması hususunda emir vermesi öngörülüyor. Mülki amirlere suç unsuru belirleme, suç yaratma yetkisi verilen bu düzenlemeyle ceza muhakemesinin soruşturma evresinde, adına ‘yürütme’ dediğimiz ikinci bir yetkili makam oluşturuluyor. Valilere, sokağa çıkma yasağı koyma yetkisi veriliyor. Polisin durdurma ve kimlik sorma yetkisinin kapsamı genişletiliyor. Şüphe halinde zaten hakim kararıyla üst ve araç arama yetkisine sahip olan polise, herhangi bir izne tâbi olmaksızın üst ve araç arama yetkisi tanınıyor. Bu paket Meclis’ten geçerse çocuklarımızı meşru kurşunlarla öldürecekler. Türkiye'de demokrasi devrimini de gerçekleştirmek istediğimiz bugünlerde, asla bu faşist diktatöryal yönetim anlayışına geçit vermeyeceğiz. Gerekirse bedenlerimizi ortaya koyacağız. Bu sıkıyönetim yasasının geçmesine izin vermeyeceğiz. Her ne pahasına olursa olsun, cumhuriyetimizi hakettiği çağdaş ve demokratik bir hukuk devleti haline getireceğiz.”