'90 yıllık reklam arası' tartışmalarına AK Parti Milletvekili İbrahim Korkmaz da ortak oldu. Cumhuriyet görüntüsü verilerek millete deli gömleği giydirildiğini savunan Korkmaz, “Türkiye, bunun acısını 90 yıldır çekiyor. Çektiği acı, Cumhuriyet’ten kaynaklanan bir acı değil. Cumhuriyet kavramının içerisini yanlış doldurup, oligarşik diktatörlüğü bu millete Cumhuriyet diye yutturan diktatörden çekmiştir. 90 yıllık reklam arası da bundan başka bir şey değildir.” şeklinde konuştu.

AK Parti Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz, yılbaşı gecesi Facebook sayfasında kendisinin Hz. İbrahim, kardeşinin ise Hz. Muhammed olduğu ifadelerine gelen tepkiler üzerine TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Toplantının soru cevap kısmında neden yılbaşındaki paylaşımın üzerinden üç hafta geçtikten sonra basın toplantısı düzenlediğine yönelik soruya, “Artık AK Parti’yi benim üzerimden vurmaya gelince ben de tavrımı koyuyorum. Onun için bu basın toplantısını yapıyorum. Yoksa ben bu meseleyi önemsediğimden değil.” dedi.
İtikadi olarak hiçbir Arab’ın Peygamber Efendimiz için ‘Hazreti’ kelimesini kullanmadığını ileri süren Korkmaz, Hazret kelimesinin İslami bir kelime olmadığını savundu. ‘Hazret’ kelimesinin Türkçede ‘bey’ anlamında olduğunu söyleyen Korkmaz, Atatürk için bile Hazreti kelimesinin kullanıldığını anlattı. İslami altyapısının İslami kavramı yerinde kullanmaya yeterli düzeyde olduğunu iddia eden Korkmaz, Mehmet Ali Şahin’in, bakanların 700 bin TL’lik saat takmasını eleştirisine katıldığını söyledi. Korkmaz, “Sonuna kadar katılıyorum. Bakanların değil, hiç kimsenin doğru bulmuyorum. Biz milletvekilleri olarak, halkın temsilcisi olarak halkımızın yaşam standartlarını bilip ona göre kendi yaşamlarımızı dizayn etmek durumundayız. Gösterişe kaçmaya hakkımız yok. Benim giymiş olduğum bu elbisenin değeri iki yüz lira.” şeklinde konuştu.

BAKARA-MAKARA İÇİN: “BU KONUYU FAZLA KARIŞTIRMAYALIM”

Başka bir soruda;Today's Zaman’ı Türkiye’yi yurt dışına jurnallemekle suçlarken, Hürriyet Daily News ve Daily Sabah gazetelerini de benzer şekilde değerlendirip değerlendirmediği sorulan Korkmaz, “Ben Daily Sabah’la Hürriyet’i takip etmedim. Eğer siz bu konudaki (yayınlarını) getirirseniz onlar için de söyleyecek birkaç sözüm olur diye düşünüyorum.” dedi.

Eski bakanlardan Egemen Bağış’ın ‘Bakara-Makara’ sözleri de sorulan İbrahim Korkmaz, “Benim durumumla bu durum çok farklı bir şey. Bakara suresi Kur’an’da bir suredir. Hiç kimse bununla bu şekilde alay etme, bu şekilde bunu telaffuz etme hakkına sahip değildir. Bu, kim olursa olsun. Ben bu arkadaşımızla görüştüm, Sayın Bakanımız o zaman bana böyle bir şey söylemediğini söyledi. Ben onun sözüne inanırım.” diye cevap verdi.

Adli Tıp’ın, konuşmaların montaj olmadığı yönündeki belgesi hatırlatılan Korkmaz, “Ben bilmiyorum, neyin ne olduğunu bilmiyorum. Bu konuyu fazla karıştırmayalım” demesi üzerine gazetecinin, “Kulağınızla duysanız da inanmayacak mıydınız?” sorusuna, “Kulağımda duysaydım tavrımı çok net gösterirdim, merak etmeyin. Arkadaşıma sordum, o da bana hiçbir şekilde öyle bir lafı söylemediğini söyledi, ben de ona inanıyorum. Eğer bu konuda şeyler ortaya çıktıysa yaptığı çok büyük hatadır.” diye konuştu.

“BENİM DURDUĞUM YER BELLİ”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, “Onların inançları farklı” sözüne verdiği tepkinin hakaret içerip içermediği yönündeki soruya da Korkmaz, “İnancımızın farklı olduğunu söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu. Ben onun sözü üzerine bunu söylüyorum. Diyorum ki el hak doğru söylüyorsun. Ben kendimin Müslüman olduğunu biliyorum. Eğer birisi ‘seninle aynı inancı paylaşmıyorum’ diyorsa, kendini tarif ediyor demektir. Benim durduğum yer belli.” ifadelerini kullandı.

“OLİGARŞİK DİKTATÖRLÜĞÜ BU MİLLETE CUMHURİYET DİYE YUTTURANLAR”

AK Partili Milletvekili Tülay Babaşçu hakkındaki bir soru üzerine ise İbrahim Korkmaz, şunları ifade etti: “Orada bir saptırma söz konusu. Tülay Babuşçu’nun Twitini hepimiz okuduk. Tülay Babuşçu, 90 yıllık reklam arasından Cumhuriyet’i kastettiğini söylüyor mu? Cuımhuriyet kelimesini kullanıyor mu? Biz Cumhuriyet kavramını ruhumuza sindirmiş insanlarız. Kimseden Cumhuriyet'le ilgili öğrenecek hiçbir şeyimiz yok. Kastedilen şey; Cumhuriyet görüntüsü verilerek, bu millete giydirilen deli gömleğinden bahsediyoruz. Türkiye, bunun acısını 90 yıldır çekiyor. Çektiği acı, Cumhuriyet’ten kaynaklanan bir acı değil. Cumhuriyet kavramının içerisini yanlış doldurup, oligarşik diktatörlüğü bu millete Cumhuriyet diye yutturan diktatörden çekmiştir. 90 yıllık reklam arası da bundan başka bir şey değildir.” dedi. “Biraz açar mısınız” denilmesi üzerine Korkmaz, “Sizin hepinizin kültür seviyesi bunu anlamaya yeter diye düşünüyorum.” dedi.

AK PARTİLİ KORKMAZ’A “ATATÜRK’E DİKTATÖR MÜ DİYORSUNUZ” DİYE SORULDU

Gazetecilerin, “90 yıldır Türkiye, Cumhuriyet değil midir?” diye sorması üzerine Korkmaz, “90 yıldır Türkiye’de yapılan darbeleri, kurulan cuntaları, yapılan katliamları ve Türkiye’nin geldiği durumu hepiniz biliyorsunuz” şeklinde konuştu. Atatürk’ün de kullanıldığı diktatörlük tanımı içine girip girmediği sorulan Korkmaz, “Atatürk, olmadığını siz de biliyorsunuz. Atatürk, Cumhuriyet'i kurmuş. Bu konuyu saptırmayın. Ama Atatürk’ten sonra Türkiye’nin nasıl bir seyir takip ettiğini hepiniz biliyorsunuz?” dedi.

AK PARTİLİ VEKİLİN GAZETECİLERE “GAZETECİLİK YAPMAYIN” DEMESİ GÜLÜŞMELERE NEDEN OLDU

Halk açısından bakıldığında kendisinin paylaşımı için ‘hata’ olduğunu ifade eden İbrahim Korkmaz, kelimelerin içinin boşaltıldığını söyleyerek, itikadi açıdan herhangi bir sorun olmadığını savundu. Gazetecilerle arasında yaşayan karşılıklı diyalog sonrasında Korkmaz, “Bakın efendim, lütfen, lütfen. Gazetecilik yapmayın.” sözü gülüşmelere neden olunca, “Acar gazetecilik” diye düzeltme ihtiyacı hissetti.