Aksiyon İşçi Sendikaları (Aksiyon İş) Konfederasyonu Genel Başkanı Vedat Öztürk, emekçinin birinci gündemi olan demokrasiyi, hukuku, hürriyetleri ve ekmeği çaldığını savunduğu AK Parti iktidarını, yanlışlarından dönmesi için uyardı.

Türkiye’nin on yılı aşkın süredir aynı iktidar tarafından yönetildiğini hatırlatan Genel Başkanı Vedat Öztürk, yazılı açıklamasında, geçmiş yıllarda ülkenin içine düştüğü ekonomik krizlerden defalarca ağzı yanan halkın, yeni krizler yaşamamak için siyasi istikrara hep önem verdiğini belirterek, "Ancak seçmen Türkiye’nin yönetimini dört dönemdir aynı iktidara verdiği halde, ekonomik istikrar bir türlü sağlanamadı." dedi.

"VAHİM TABLONUN SAHİPLERİ"

“Ülkedeki bu vahim tablonun mimarları, şimdi çıkmışlar ülkeyi Anonim Şirket (A.Ş) gibi yönetmekten söz ediyor.” diyen Öztürk, "13 yıldır iktidardaki siz değil miydiniz? Üstelik her istediğiniz yasayı çıkaracak çoğunlukla. Ülkeyi kalkındırmak, halkın refahını yükseltmek için yasalar, düzenlemeler yaptınız da engelleyen mi oldu? Kendi işinize geldiği gibi veya çıkar birliği yaptığınız çevrelerin keyfine göre her türlü hukuksuz yasayı gayet güzel çıkarıp uyguluyorsunuz. Maliyeti hesaplanamayan sarayları hukuki engelleri dahi hiç umursamadan inşa edebiliyorsunuz. Emekçi halkın alın teriyle oluşan milli servetleri, kamu kaynaklarını havuzlarınıza aldığınız eşe dosta akıtıyorsunuz. Milletin evlatları üniversiteli olmak için YGS’lerde, işe girebilmek için KPSS’lerde çırpınıp dururken, yakınlarınızı, yandaşlarınızı sınavsız şekilde devlet memurluklarına, üniversitelere yerleştiriyorsunuz. İş ekonomiyi düzeltmeye ve emekçilerin isteklerine gelince mi elleriniz bağlanıyor? Siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? Bugüne kadar halkımızın umudunu istismar ettiğiniz yetmedi, yeni süslü laflarla yeni sahte umutlar aşılayıp milletin 10 yılını daha çalmaya mı çalışıyorsunuz?" sorularını yöneltti.

"BU ÜLKEYİ A.Ş. GİBİ YÖNETECEKLERMİŞ"

Aksiyon İş Konfederasyonu Genel Başkanı Vedat Öztürk, "Bu ülkeyi A.Ş. gibi yöneteceklermiş. A.Ş.’ler, birden çok ortaklı şirketlerdir. Herkes yatırdığı sermaye kadar söz sahibi olur. Şirketin yönetimi de en çok parayı yatıranın eline geçer. Biz, bütün vatandaşları ülkemizin eşit oranda sahibi olan eşit yurttaşlar olarak görüyoruz. Devletimizin anayasal tanımı da böyle söylüyor. İnsan merak ediyor; acaba ülkeyi AŞ gibi yönetmek isteyenler yönetime kimleri ortak etmek istiyorlar? Bu AŞ’nin büyük hissedarları, hangi hayırsever işadamları, hangi odaklar, hangi güçler olacak?
Herkesin koyduğu sermaye ya da sağladığı katkı kadar hak sahibi olduğu, aidiyet bağı kurabildiği bir devlet düşünebiliyor musunuz? Karın tokluğuna emeğiyle bu ülkenin her harcına terini katan emekçi kaçıncı sınıf hissedar olacak acaba? A.Ş.’ler, ‘en düşük maaşla en az işçi çalıştırıp en yüksek kar elde etme’ kuralıyla çalışan şirketlerdir. İşçiyi olabildiğince ucuza ve şartlar elverdiğince bütün haklarını gasp ederek çalıştırmak bu şirketlerde karı artırmak için en çok başvurulan, en kolay yöntemdir.” değerlendirmesinde bulundu.

"BU GİBİ YÖNETME SÖYLEMLERİNİN, MİLLETİ KANDIRMA ÇABALARIDIR"

Öztürk, devleti AŞ gibi ya da şu gibi bu gibi yönetme söylemlerinin, milleti kandırma çabaları olduğunu belirterek, "Bugünün medeni dünyasında devletler, demokrasi ve hukuk ekseninde, önceden belirlenmiş, açık ve aleni kurallarla, adam gibi yönetilir. Siz demokrasiyi işletmiyorsanız, hukuku hiçe sayıyorsanız, insanların istek ve beklentilerini umursamıyorsanız, farklılıklara tahammülünüz yoksa ülkeyi ne gibi yönetirseniz yönetin yanlış yapıyorsunuz demektir. Bugünkü iktidar da bırakın adam gibi ülke yönetmeyi, hukuksuz icraatlar, keyfi uygulamalar ve bu millete hizmet edenlere fütursuz saldırılarla ülkeyi tahrip etmektedir." vurgusunu yaptı.