CHP eski Genel Sekreteri ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin imar oyunlarıyla, hukuksuz ve usulsüz işlemlerle toplam 500 adet lüks konut, onlarca işyeri, mağaza, okul ve sağlık tesisi sahibi olabilecek şekilde yolsuzluk yaptığını iddia etti. “Yolsuzluk, hırsızlık değildir.” diyenlere de tepki gösteren Keskin, “Bu, pislikleri gizlemek için ortaya attıkları bir düşüncedir.” dedi.

CHP Milletvekili Keskin, Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Bakan Zeybekci hakkında imar değişiklikleriyle büyük yolsuzluk yaptığı iddiasında bulundu. Yoksulun hakkına el atmanın, kanser virüsünün insan vücuduna yaptığı tahribat gibi bütün toplumda çürümeye sebep olduğunu ifade eden Keskin, “Son 12 yıldır Tayyibizim, Türkiye’de böyle bir çürümeyi alınyazısı haline dönüştürmüştür. AKP Denizli Milletvekili ve Ekonomi Bakanı Sayın Nihat Zeybekci, belediye başkanıyken 2010 yılında AKTUR Araç Muayene İstasyonları ve İşletmeciliği A.Ş.'nin yüzde 49.5 hissesini, 13 milyon 860 bin liraya Denizlili işadamı Rıza Akça'dan devralmıştır. Rıza Akça'nın Akça şirketinin ‘Ak’ hecesi, Nihat Zeybekci'nin Turkuaz şirketinin ‘Tur’ hecesi birleştirilerek daha önceden kurulan AKTUR, Zeybekci belediye başkanıyken ihaleyi almış ve işlem bittikten sonra ortaklık resmiyete dökülmüştür. Zeybekci’nin ortaklığı, bu ihalenin alınmasından sonra gerçekleştirilmiştir. Yolsuzluğa yapılan ilk adım burada başlamaktadır.” diye konuştu.

‘YOLSUZLUK ADIMLARINI TOPLUMDAN GİZLEYEBİLMEK İÇİN ŞİRKET MERKEZİ İZMİR'DE GÖSTERİLMİŞ’

Nihat Zeybekci'nin, 2014 yılında şirketlerine bir yenisini daha eklediğini ifade eden Keskin, sözlerine şöyle devam etti: “2014 Eylül ayında Naturak Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. adında kurulan bu şirketin yüzde 99.96'lık hissesi AKTUR A.Ş.'ye aittir. Yani Zeybekci’nin önceden ortak olduğu şirkete aittir. Sermayesi 33 milyon liradır. Yani Akça-Zeybekci ortaklığı olan AKTUR, yeni şirketin de sahibidir. Her fırsatta Denizli sevdasından, Denizli'ye hizmet getirmekten, yoksulluktan, dürüstlükten, erdemden bahseden Zeybekci'nin ortağı olduğu her iki şirketin merkezinin, İzmir'de aynı adreste olması manidardır. Anlaşılıyor ki gelecek günlerde atılacak olan yolsuzluk adımlarını toplumdan gizleyebilmek, insanların bilgisinden saklayabilmek amacıyla şirketlerin faaliyet merkezi olarak gösterilmiştir. Bu konuda araştırma yapacak insanların bilgiye ulaşmasını engelleyecek önlemler, daha şirketlerin kuruluş aşamasında devreye sokulmuştur.”

GÖVEÇLİK'TE İMAR OYUNU VE BÜYÜK VURGUN İDDİASI

Göveçlik'te imar oyunu ve büyük vurgunun işin son noktası olduğunu öne süren Adnan Keskin, “Bir zamanlar Göveçlik İplik Sanayi A.Ş.'ye ait olan, sonradan Dempa A.Ş.'ye geçen toplam 110 bin metrekarelik arsa ile ilgili imar oyunları, yeni bir yolsuzluğa kapı açmıştır. Denizli Büyükşehir Belediye Meclisi, 21 Ağustos 2014 gün ve 496 sayılı kararıyla Dempa A.Ş.'ye ait olan, 141 ada 4 parselde kayıtlı 100 bin metrekarelik sanayi alanını ticaret ve konut alanına, aynı şirketin 305 ada 1 parselde kayıtlı 10 bin metrekerelik konut alanını da özel sağlık ve eğitim alanına dönüştürmüştür.” şeklinde konuştu.

Denizli kaybederken Zeybekci ve şirketinin kazandığını söyleyen Keskin, “Yapılan plan değişikliği ile 100 bin metrekarelik arsanın emsal değeri 0.50'den 1.00'e çıkarılıyor. Böylece 50 bin metrekarelik fazla inşaat yapılaşma izni veriliyor. Yani 200 metrekare büyüklüğünde en az 250 adet süper lüks daire, şirket sahiplerine peşkeş çekilmiştir. Göveçlik bölgesindeki halkımız iki üç katlı konutlarda oturmaya mecbur bırakılırken bu imar değişikliğiyle Denizli sevdalısı Nihat Zeybekci ve şürekâsı, gökdelen yapma hakkı ele geçirmiştir. Bu uygulama hangi vicdana, hangi ahlâk kuralına sığmaktadır, hangi siyasi etikle bağdaşmaktadır Sayın Zeybekci? Zeybekci'nin ortak olduğu Naturak A.Ş., Kasım 2014 tarihinde Dempa A.Ş.'nin 110 bin metrekarelik arsasının yanısıra aynı yerdeki yine Dempa A.Ş.'ye ait 300 ada 1 parseldeki, 10 bin 800 metrekarelik arsa ve 301 ada 1 parseldeki 9 bin 977 metrekarelik arsaları 28 milyon 710 bin liraya alarak, toplam arsa miktarını 131 bin metrekareye yükseltmiştir.” dedi.

‘EKONOMİ BAKANI İMAR DEĞİŞİKLİĞİYLE 500 ADET LÜKS KONUT YAPMAYA HAK KAZANDI’

Eylül 2014 yılında kurulan Naturak A.Ş.’nin, iki ay sonra Kasım 2014’te Dempa A.Ş.'den dört gayrimenkulün tapularını devraldığını anlatan CHP Milletvekili Keskin, “O kadar önceden hesap yapılıyor ki şirket kuruluyor, sonra gayrimenkullerin alımı gerçekleştiriliyor. Tapuda intikal yapılmasına karşın Ocak 2015'te Merkezefendi Belediye Meclisi'ne, Dempa A.Ş. adına imar değişikliği dosyası gelmiştir. Bu işlemle ne saklanmak istenmiş ve neyin üzeri örtülmeye çalışılmıştır? Nasıl oluyor da Kasım 2014'te Naturak A.Ş.’ye devredilen arsalarla ilgili Dempa A.Ş., imar değişikliği talebinde bulunuyor. Arsasını satan bir şirket, Zeybekci'nin şirketinin iş takipçisi mi ki plan tadilatı istiyor? Usulsüzlük ve yolsuzluk bununla da bitmiyor. 5 binlik nazım plan değişikliği, 110 bin metrekarelik iki tapu üzerinden gerçekleştiriliyor. 1000'lik uygulama plan değişikliği ise 131 bin metrekarelik dört tapu üzerinden gerçekleştiriliyor. Yani 5 binlik imar plan tadilatı ele alınmayan, görüşülmeyen, Büyükşehir'de karara bağlanmayan, sonradan alınan iki arsa da Merkezefendi Belediye Meclisi toplantısında imar değişikliğine tâbi tutuluyor. Herhalde Zeybekci’nin hak duygusunun hayranı olan bazı belediye yöneticilerimiz, ağababasına şükran borçlarını ödemek için bunları da bir numarayla o kararın içerisine sokma becerisini sergiliyorlar. Hukuksuz ve usulsüz işlemlerle toplamda kendi payına 500 adet lüks konut, onlarca işyeri, mağaza, okul ve sağlık tesisi sahibi olmaya namzet, fakir ve zavallı bir siyasetçimiz var. Vay benim yırtık donlu, fakir Ekonomi Bakanım vay.” ifadelerini kullandı.

‘SİYASİ AHLÂK, ZEYBEKCİ'NİN İSTİFASINI GEREKTİRİR’

Siyasi ahlâkın, Zeybekci'nin zaman geçirmeden bakanlıktan istifa ederek siyasetten çekilmesini gerektirdiğini söyleyen Adnan Keskin, “Yapılan hukukdışı işlemler, usulsüzlükler suçtur. Türkiye Cumhuriyeti savcılarını göreve davet ediyorum. Zeybekci bir daha seçilir, Ekonomi Bakanlığı koltuğuna oturursa herhalde sıra Karcı Dağı'nı satın almaya gelecektir.” dedi. Kamuoyunda tartışılan, “Yolsuzluk, hırsızlık değildir.” sözüne de tepki gösteren Keskin, bunu avanta ekonomisinin yolsuzluk ve hırsızlığa getirdiği bir yorum biçimi şeklinde değerlendirdi. Keskin, şunları kaydetti: “Pislikleri gizlemek için ortaya attıkları bir düşüncedir. Bunun hırsızlık olmadığını iddia edecek bir yiğit var mı? Siz milletvekilisiniz, belediye başkanısınız, bir şirket kurduruyorsunuz, o şirkete sonradan ortak oluyorsunuz. O şirket, siz ortak olmadan önce ihale alıyor. Siz ihaleden sonra ortak oluyorsunuz. O konuda ödediğiniz paraların dekontlarını, banka havalelerini acaba açıklayabilirler mi, bu işleri yapan zat-ı muhterem arkadaşımız? Sonra bir arsa gündeme geliyor. Günlerce Denizli’de vatandaşlarımız bu konuyu tartışıyorlar. Birtakım işlemlerle var olan şirketinizi başka şirkete devrederek ilk gizli işleme başlıyorsunuz, çünkü birinci şirketi vatandaş da biliyor, tanıyor, o otomobil meselesinden dolayı. Olayları gizleyebilmek için yeni bir şirket kuruyorsunuz İzmir’de. Sonra kalkıyorsunuz, bu usulsüzlükleri gerçekleştiriyorsunuz. Hangi hakla, hangi vicdanla gayrimenkulü satan kişi, Merkezefendi Belediye Başkanlığı'na müracaat ederek imar tadilatı yapılmasını talep ediyor? Üç dört ay evvel, kasım ayında satılmış olan gayrimenkullerin ocak içerisindeki imar tadilatı planını gayrimenkulü satan kişi yaparsa bunun adına hırsızlık denmez de ne denir acaba?”