Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Levent Gök, basın kartı yönetmeliğinde yapılan değişiklikle sendika ve örgütlenmelerin basın kartı verme komisyonundaki fonksiyonunun azaltıldığını ve yok edildiğini söyledi. Yönetmelikle artık Yalçın Akdoğan’ın basın kartlı bir bakan olarak görev yapacağını kaydeden Gök, “Gazetecilik kimliğinin içi boşaltılmıştır bu yönetmelikle. Komisyon üyelerinin büyük bir bölümünün belirleme yetkisi Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğüne verilmek suretiyle basın kartları dağıtma işi devletleştirilmiştir. Devlet tekeline almıştır. Artık komisyonun bu hali ile iktidarın istemediği hiçbir gazeteciye basın kartı verilmeyeceği gibi muhalif gazetecilerin basın kartları da sudan bahanelerle iptal edilecektir. Artık gazetecilik bir anlamda havuz medya olduğu gibi basın kartı orada da bir havuz medyasına yönelik basın kartı uygulaması başlamış ve devlet artık havuz gazeteciliğin içine girmiştir.” dedi.

Pak Medya İş: Antidemokratik düzenleme, asla kabul edilemez

Gazetecilere Özgürlük Platformu: Siyasiler medyadan elini çeksin

'Basın Kartları Yönetmeliği ile önemli kazanımlar elde edildi'

Batman ÇGD’den Basın Kartı yönetmeliği ile ilgili açıklama

TGF: Değiştirilen Basın Kartı Yönetmeliği yok hükmündedir

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Levent Gök, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenlendi.

Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’sunun yangın yerine döndüğünü belirten Gök, “Demokratik olmakla övünün AKP olağanüstü hali kaldırdığını kıvançla mutlulukla herkese gösterecek bilbordlara asacak ve diyor ki ‘Biz Türkiye’yi demokrasiyi özgürlükleri getirdik diyecekler. 3 ay sonra geldiğimiz tabloda bugün Türkiye’mizin 15 ilinde tam 77 bölgesinde valiler kararıyla özel güvenlik bölgesi ilan ediliyor. Bakanlar kurulu kararıyla 6 geçici askeri yasak bölge ilan ediliyor. Türkiye’nin tam 15 bölgesinde şuan olağanüstü hal uygulaması var. Fiili olarak ne zaman 3 ay önce OHAL’i kaldırdık diyen gösteriş yapan AKP’yi tekzip eden bir anlayış 3 ay içinde çok farklı bir noktalarda kendisini göstermiş, ülkemizin bugün 15 ilinde Adana, Ağrı, Kars, Erzurum, Diyarbakır, Tunceli, Mardin, Şırnak, Siirt, Van, Hakkari, Osmaniye, Gaziantep, Kilis ve Şanlıurfa’da özel bölgeler ihdas edilmek suretiyle valiler kararıyla Türkiye’nin doğu ve güneydoğu şuan fiilen olağanüstü hal rejimiyle yönetilir hale gelmiştir.” dedi.

'HABER ALMA VE VERME HAKKINA BUNU GERÇEK ANLAMIYLA YAPAN TÜM GAZETECİLERE İNDİRMİŞ AĞIR BİR DARBEDİR'

Basın kartı yönetmeliği değiştirilerek artık Türkiye’de gerçek anlamda gazetecilik yapan sendika ve örgütlenmelerin basın kartı verme komisyonundaki fonksiyonunun azaltıldığını ve yok edildiği bir sürece girildiğini kaydeden Gök, “Yönetmelikle artık Yalçın Akdoğan basın kartlı bir bakan görev yapacaktır. Gazetecilik kimliğinin içi boşaltılmıştır bu yönetmelikle. Komisyon üyelerinin büyük bir bölümünün belirleme yetkisi Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğüne verilmek suretiyle basın kartları dağıtma işi devletleştirilmiştir. Devlet tekeline almıştır. Artık komisyonun bu hali ile iktidarın istemediği hiçbir gazeteciye basın kartı verilmeyeceği gibi muhalif gazetecilerin basın kartları da sudan bahanelerle iptal edilecektir. Artık gazetecilik bir anlamda havuz medyasında olduğu gibi basın kartı orada da bir havuz medyasına yönelik basın kartı uygulaması başlamış ve devlet artık havuz gazeteciliğin içine girmiştir. Böylesine vahim bir tablo vardır ve görevi biten bir hükümetin aldığı kararla bunlar oluyor. Bu tabloya niçin alelacele gidiyorsunuz. Yangından mal mı kaçırıyorsunuz. Türkiye’nin saygın gazetecileri Türkiye Gazeteciler Sendikası, İzmir gazeteciler sendikası gibi cemiyetleri niçin üye sayılarını en aza indiriyorsunuz ve devletin anlayışını öne çıkarıyorsunuz. Muhalefeti sindirmeye yönelik bu operasyon Türkiye’de gazeteciliği ve gerçek gazetecilikle uğraşanlara indirilmiş ağır bir darbedir. Hükümetin giderayak yaptığı bu değişiklik Türkiye’deki hak ve özgürlükler alanına medya özgürlüğüne medyanın gerçekten haber alma ve verme hakkına bunu gerçek anlamıyla yapan tüm gazetecilere indirmiş ağır bir darbedir. AKP iktidarı buradaki antidemokratik tutumunu burada göstermiştir. Sadece burada değil. Yine dün İstanbul’da bir muhalif sanatçı aydın sanatçı görüşlerini özgürce söylemekten çekinmeyen şehir tiyatroları sanatçısı Levent Üzümcü'nün işine son verilmesini kınıyoruz. AKP kendi istediği gibi bir medya düzeni yaratmak arzusunda olduğu gibi sanatçıları da tiyatro oyuncularını da bütün aydınları da AKP’lileştirmek istiyor.” açıklamasında bulundu.