CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Ağrı’da ne olup bittiği konusunda kamuoyunun muğlaklık içerisinde olduğunu söyledi. Gök, "Hükümetin temsilcileri farklı konuşuyor, Cumhurbaşkanı farklı konuşuyor, Genelkurmay farklı konuşuyor. Böyle bir devlet iradesi olabilir mi? Devlet Ağrı’da çökmüştür." dedi.

Levent Gök, Meclis'te gazetecilerin sorularını cevapladı. Gök, Ağrı'daki olayla ilgili soru üzerine "Şu an Ağrı’da ne olup bittiği aydınlatılmış değil. Biz de Cumhurbaşkanı’na güvenmiyoruz, iktidara güvenmiyoruz, biz de kendi açımızdan ne olup bittiğini görmek açısından bir heyet gönderdik. Ekibimiz incelemelerini sürdürüyor. Vardığı sonuçları Genel Başkanımızla paylaşacak. Genel Başkanımız da önümüzdeki günlerde bunu kamuoyuyla paylaşır. Hükümetin temsilcileri farklı konuşuyor, Cumhurbaşkanı farklı konuşuyor, Genelkurmay farklı konuşuyor. Böyle bir devlet iradesi olabilir mi? Devlet Ağrı’da çökmüştür. Daha objektif şekilde kamuoyunun tatmin edileceği bir açıklama ortada yok. Böyle bir tablo Türkiye’nin kabul edebileceği tablo değildir. Vahim olayların yaşandığı tablo seçim güvenliğini tehlikeye sokacak bir provokasyona Türkiye’nin ne kadar açık olduğunun açık göstergesidir. Provokasyonlardan kaçınmamız gerekiyor. Seçimlere gölge düşürmeyecek bir ortamın yaratılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

Uludere kuşkusu iddialarıyla ilgili Gök, "Kim, nerede devreye girmiştir; Efkan Ala’nın rol, talimat verişi, bunların hangi istihbarat bilgileriyle ortaya çıkarılması gerekiyor." diye konuştu. Hükümet ile HDP’nin birbirlerinin suçlamasına ilişkin bir soruya da Gök, "Türkiye bu önemli seçimde tahtivaralli gibi birbirini suçlayan, tarafların açıklamaları ile değil, net, objektif açıklamalarla yönetilmelidir. İktidarda hükümette herkesin güvenliğini sağlamalıdır. Hükümette ne olup bittiğini berrak bir şekilde açıklamak zorundadır. Hükümetin açıklamaları muğlak." karşılığını verdi.

AGİT heyetiyle ilgili görüşme konusunda Gök, "Şu anda propaganda dönemi iktidarın baskısı, Cumhurbaşkanı’nın müdahil olması, medyaya uygulanan sansür, medyada Cumhuriyet Halk Partisi’nin reklamlarının kısıtlanması ile ilgili oldukça rahatsızlar. Seçimle ilgili sürecin, seçim gününü adil, eşit ve herkesin vicdanının tatmin edeceğinin gerçekleşmesini merak ediyorlar. Önemli bir görüşme yaptık." şeklinde konuştu.

Tandoğan Meydanı’nın isminin değiştirilmesine ilişkin soruya Gök, "İnsanlar, gerekçesi ne olursa olsun, sokak, meydan kentin kimliğinde yer etmişse insanlar eski ismi kullanmaya devam ederler. Bunun pratik bir faydasının olduğunu düşünmüyorum. Kent kimliğini yok edecek çalışmaların halkın referandumuna sunulması ve halkın onayı ile geçmesi halinde mümkün olabileceğini savunuyorum." karşılığını verdi.

Meclis eski başkanlarına makam ayrılması konusunda da Gök, hangi ihtiyaca yönelik olduğunu bilmediğini ifade etti. Cumhurbaşkanının açıklamalarının hatırlatılması üzerine Gök, "Cumhurbaşkanı birliği, düzeni, herkes arasındaki sorunları gidermek için makamını kullanması gerekirken, tam tersine toplumu kutuplaştırmakta, partilere saldırmakta, partilerle söz düellosuna girmekte ve sivil toplum örgütlerini ağır suçlamakta. Bu cumhurbaşkanı ülkede birliği ve düzeni temsil eden bir kurum olmaktan çıkmıştır. Tarafsızlığı yitirmiştir." şeklinde konuştu. Doların yükselmesine ilişkin ise Gök, iktidarın Türkiye’yi yönetme erkinin kalmadığını kaydetti.