CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un, muhalif basının susturulmasına yönelik talimat iddiasına tepki gösterdi. Siyaseti kirleten birtakım rüşvet ve yolsuzluk operasyonları üzerinde duran basın kuruluşlarının susturulmaya çalışılmasının, talimatı verenlerin ne tarafta olduklarını ve neden rahatsız olduklarını gösterdiğini söyledi. Muhalif basının susturulmasına yönelik talimatın saraydan verildiğini belirten Özel, böyle bir talimatın verilmesine üzüldüklerini ve bundan çok rahatsız olduklarını kaydetti.

Basın kuruluşlarının yayın içeriğinin kısıtlanmaya çalışılmasını doğru bulmadıklarının altını çizen Milletvekili Özel, “Gün geçmiyor ki bir yeni baskıyla, bir yeni tehditle karşı karşıya kalıp buna tepki göstermeyelim. Şimdi de Ankara Cumhuriyet Savcısı, muhalif basının susturulması için talimat verdi. Aslında bu konuştuklarımızın yüzde 1’i, bu çağda bir demokrasi var diye kendinden bahseden ülkede olsa dünyada yer yerinden oynar ama maalesef Türkiye’de bunlar normalleşmeye başladı. Bu yüzden dolayı da fevkalade üzgünüz ve rahatsızız.” dedi.

Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak kurtuluşu başlattığını hatırlatan Özgür Özel, “Bugün de 19 Mayıs 2015 ve 7 Haziran seçimlerine 19 gün var. Bu baskı rejimi, bu istibdat rejimi, bu muhalif seslere tahammülü olmayan rejimin vatandaşımız tarafından susturulması ve özgür basının da kurtuluşu için sadece 19 gün var. Biz yapılanı doğru bulmuyor ve kınıyoruz. İster muhalif içerikli olsun, ister herhangi bir konuda iktidar ile taban tabana ters bir basın kuruluşu olsun şiddete bulaşmadıkça, şiddeti çağırmadıkça, şiddet eylemlerini övmedikçe, halkı galeyana getirmedikten sonra hiçbir basın kuruluşunun yayın içeriğinin kısıtlanmasını doğru bulmuyoruz. Adı geçen basın kuruluşlarını da, bundan sonra baskıya uğraması muhtemel bütün basın kuruluşlarını da biz yakından takip ediyoruz. Demokrasiyi savunan, siyasetin şeffaflığını savunan, özellikle siyasetle sermaye ilişkisi üzerine kafa yoran ve özelikle son dönemlerde siyaseti kirleten birtakım rüşvet ve yolsuzluk operasyonları üzerinde duran basın kuruluşlarının bugün baskı altına alınmaya çalışılması, aslında baskı altına almaya çalışanların ne tarafta durduğu ve neden rahatsız olduğunu gösteriyor. Bu anlamda bunları tasvip etmek mümkün değil. CHP, her türlü özgürlüğün savunucu olduğu kadar aynı zamanda güvencesidir. 19 gün sonra bu baskı rejimi ortadan kalktığında her şey 21. yüzyıla layık ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ne layık bir hale gelecek. Burada bu yapılanları bugün ben Özgür Özel olarak engelleyemem. Bugün CHP milletvekilleri, MHP ve diğer muhalefet parti milletvekilleri engelleyemez. Bence iktidar partisinin başbakanı da engelleyemez, çünkü bunlar doğrudan saraydan verilen talimatlarla yapılıyor. Bunları biz engelleyemeyiz ama vatandaşlarımız engelleyebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nde özellikle demokrasi, insan hakları, kişisel haklara saygı ve temiz siyaseti, anlıyoruz ki bundan iki üç seçim önce seçim sandığında kaybetmişiz. Vatandaşlarımız bunu, 7 Haziran’da kurulacak olan bir sandıkta tekrar bulabilirler. Görev vatandaşa düşüyor.” diye konuştu.