CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Türkiye’de seçim sandığıyla oynayanın, sandıkla uğraşanın ve sandıkla didişenin sonunun hayır olmadığını söyledi. CHP Yunusmre İlçe Başkanlığı'nın, sivil toplum kuruluşu başkanları ve üyeleriyle Taş Fabrika'da düzenlediği toplantıda konuşan Özel, “Bizim geleneğimizde şu vardır, seçmen sözünü söyler, siyasiler oradan mesajı alır. Öyle mesajlar verir ki Türkiye’de sandık, gün olur dile gelir, konuşur. Sıkıntı dönemlerden sonra birinci partiyi sonuncu yaptığı da görülmüştür, yüzde 93 oy almış darbeci diktatörü, ‘Şu partiye oy vereceksiniz.’ dedi diye silip tam tersi partiye oy verdiği de görülmüştür.” dedi.

Bu sebeple Türkiye’de seçim sandığıyla oynayanın sonunun hiç hayır olmadığını belirten Özel, “O kudretli, dört pırpırlı generalleri perişan hale getirip o şapkayı çıkartıp da kukuleta taktıran seçmene karşı CHP de bu ülkenin köklü, merkez sağ geleneğine de her zaman saygılı olmuştur. Seçmen ne derse başımızın üstünedir. İktidar verirse iktidar, muhalefet verirse muhalefet, koalisyon diyorsa koalisyon. Denensin, olmazsa seçmen zaten tatmin olmadıysa der ki, ‘Makul süre geçti, seçimler yenilensin.’ Öyle arzu eder. O, sahadan gelen bir taleptir. Tepeden gelmez o talep. Tepeden o talep gelirse ben dersem ki, ‘Bu seçimleri yenilemek lazım, sonucu beğenmedim.’ Bu doğrudan seçmene hakaret, istikamet dayatma, ‘Sen doğru bilmiyorsun, git bir daha düşün.’ demektir. Bu Türkiye’deki demokrasi anlamıyla bağdaşan bir durum değil. Şimdi ülkemizde tam onu yaşıyoruz.” diye konuştu.

'MHP’Lİ BALKIZ’IN UĞRADIĞI HAKSIZLIK YÜREĞİMİ BURKUYOR'

1 Kasım genel seçimini milletvekillerinin istemediğini söyleyen Özel, “Bu seçimi milletvekilleri istedi mi? Vallahi de billahi de hiçbiri istemedi. Haziranda seçilip bugün bizden milletvekili olmayacak bir arkadaşımız var, özel durumundan dolayı. MHP’de beş altı kişi var. Maalesef bir tanesi, Manisa’dan seçilen Zeynel Balkız arkadaşımız. Siyaseten taban tabana zıttım kendisiyle ama uğradığı haksızlık yüreğimi burkuyor. Yıllar süren bir mücadelenin sonucunda, defalarca kılpayı kaçırdığı bir milletvekilliğini, önemli bir görevi bırakıp geldiği, gelip kendi o partiye emanet edip seçilip üç ay sonra bir kenara koyulması, ailesine karşı, yakınlarına karşı, özellikle de eski siyasi geleneğindeki arkadaşlarına karşı büyük bir saygısızlık. AKP’de ise böyle 64 kişi var, geçen parlamentoda olup şimdi olmayacak. O yüzden kimse istemedi bu seçimleri.” şeklinde konuştu.

'DÜĞÜNEVİ, TAZİYEEVİNE DÖNDÜ'

CHP Milletvekili Özel, şöyle devam etti: “Biz uçağa biniyoruz, uçakta telefonlar çekmez, kayıt yok, kimse olmaz, yabancı yok, ışıkları da kapattılar mı yanındaki AKP milletvekili neler konuşuyor, bir duymanızı isterim. Şu şunu dedi, bu bunu dedi diyemem, buna mezun değilim ama o konuştuklarını hayata geçirseler, bu ülkede demokrasi en az iki kat artar. Herkes bir tek adamın her şeye karar vermesinden şikayetçi. Zaten 7 Haziran seçimlerinin mesajı da o değil mi? Ne dedi seçmen? ‘Tek başına konuşmayacaksın, yüksek sesle konuşmayacaksın. Sadece senin dediklerin olmayacak. Bu ülkeyi, en az iki parti anlaşıp yönetecek.’ dedi. Bu mesajı almak lazımdı ama bu mesajı almak maalesef mümkün olmadı ve 7 Haziran’a gittiğimiz süreçten farklı olarak, şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz. Bizim düğünevi, maalesef şu anda taziyeevine döndü, yasevine döndü ama sadece demokrasiye yapılan saygısızlıktan değil, bir parmak, kandan beslenen, kandan medet uman bir parmak, hain bir parmak düğmeye bastı Suruç’ta bir bomba patladı, 34 evladımız öldü. O günden itibaren 180’den fazla güvenlik görevlisi, al bayrağa sarılı tabutla toprağa verildi ve 500’e yakın vatandaşımız hayatını kaybetti ve kaybetmeye de devam ediyor.”

'SEÇMENİN BİLİNÇALTINA MÜDAHALE EDİLİYOR'

Kısa sürede seçime gidildiğini ve giderken de vatandaşa, "Aman aman, şöyle yapayım da kurtulayım." gibi bir bilinçaltı mücadelesi başladığını öne süren Özgür Özel, “Maalesef bugün Türkiye’de, seçmenin bilinçaltına hamle yapılmaktadır. Birileri tarafından, seçmenin bilinçaltına fikir aşılanmaya çalışılmaktadır. Seçim gecesi, ‘Millet koalisyonu seçti.’ diyen Burhan Kuzu ilk başladı. Sonra Sağlık Bakanı, 'Başkan seçseydik bu şehitler olmazdı, bunlar yaşanmazdı.' dedi. Sonra yanlışlıkla, ağzından kaçırarak da olsa Cumhurbaşkanı, ‘400 milletvekili verseydiniz bunlar olmazdı.’ dedi televizyon programında, göz göre göre. Sonra geçtiğimiz günlerde Başbakan, ‘Bizi seçmezseniz, geliyor beyaz Toros'lar.’ dedi. Hani çocukken annelerin, yaramazlık yapan çocuklara, ‘Terlik geliyor bak.’ dediği gibi. Türkiye’de seçmenin bilinçaltına korku ve korkudan sonra da maalesef bir fikir aşılamaya çalışılmaktadır ama burada herkes şunu bilsin, bunun fikir babası kim derseniz, AKP’liler de dahil bu seçimi bir tek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istediği biliyorlar ve bunu söylüyorlar. Cumhurbaşkanı diyor, ‘Ben halk tarafından seçildim.’, Kenan Evren de halk tarafından seçilmişti. Erdoğan, ‘Ben yüzde 53 oy aldım.’ diyor, Kenan Evren de yüzde 93 almıştı. Evren, ‘Benim dediğim partiye oy vereceksiniz.’ dedi. İşte orada sana, ‘dur’ dediler. Senin dediğin partiye değil, başka bir partiye oy verdiler. Kenan Evren’e bunu yaptı vatandaşlar. Vatandaş bu sefer de yapar. Elinde silahla darbe yaparsan adı silahlı darbedir, elindeki kamu gücü yetkilerini kullanarak darbe yaparsan onun adı da sivil darbedir. Bugün bir sivil darbeyle karşı karşıyayız.” diye konuştu.