CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, afet nedeniyle zarar gören çiftçilerin zararının karşılanması için TARSİM'e üyelik şartının kaldırılmasını öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu. Gerekçesinde Malatya'daki kayısı üreticileri ile Manisa'daki üzüm üreticileri başta olmak üzere tüm çiftçilerin TARSİM'e üyelik koşulu nedeniyle mağdur edildiği belirtilen teklif ile halen yüzde 40 olan zarar alt sınırının da yüzde 20'ye çekilmesi öngörülüyor.

"5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde, Türkiye’de uygulanan ‘Günü kurtarmaya yönelik tarım politikaları’ üretimin düşmesine, üreticinin yoksullaşmasına, ithalatın artmasına, çiftçinin toprağından kopup kentlere göç etmesine sebep olduğuna dikkat çekildi.

Yurt içinde tarım ürünlerinin üretimi, pazarlanması, kullanım alanların çoğaltılması konularında istenilen noktaya gelinmemesi sebebiyle Türkiye'nin tarımda bile dışa bağımlı bir duruma geldiğinin belirtildiği gerekçede, "Son 13 yıllık süreçte uygulanan yanlış politikalar nedeniyle Türkiye’de işlenen tarım alanı 33 milyon dönüm azalmış, Cumhuriyet tarihinde ilk kez sap ve samanı ithal edilmeye başlanmıştır. Yerli üretimin desteklenmesi ve üreticilerin sorunların çözümü bu olumsuz tablonun önüne geçecektir.
Türkiye’nin tarımsal üretiminde önemli bir yeri olan ürünlerden biri de kayısı ve üzümdür. Dünyanın yüze yakın ülkesine ihraç edilen ve Türkiye ekonomisine yıllık ortalama 350 milyon dolar katkı sağlayan kayısı özellikle son yıllarda tabii afetler nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Üzüm bağlarının dondan etkilenmesi sebebiyle Manisa’daki üzüm üreticileri de benzer zorluklarla karşı karşıyadır.

Malatya ve Manisa başta olmak üzere Türkiye genelinde meydana gelen soğuk hava ve don olayları üreticilere büyük zarar vermektedir. Geçmiş yıllarda çiçekleme döneminde görülen donun ürünlerin üçte birine zarar verdiği görülürken, 2014 yılında meydana gelen donun meyveleşmeye başlayan ağaç ve bağları vurduğu ve belirtilen sebeple kayısı ve üzümün tamamına yakınının yandığı ifade edilmektedir.

2090 Sayılı ‘Tabi Afetlerden Zarar Görecek Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun’ yangın, yer kayması, fırtına, don, dolu, kuraklık gibi nedenlerle tarımsal ürünleri zarara uğramış çiftçilere yapılacak yardımların miktarını ve şeklini belirlemektedir. Ancak, ürünleri zarar gören çiftçilerin yardımlardan yararlanma koşulları kanunla çok zorlaştırılmıştır. Kanun; “ürünlerinin canlı - cansız üretim araçlarının ve tesislerinin değer itibariyle en az yüzde 40 oranında zarar görmesi, bu zararı diğer tarımsal veya başka gelirleriyle karşılayacak gücü bulunmaması ve kredi veren banka, kooperatif ve benzeri kuruluşlardan bu zararı karşılayacak borç alma imkânı olmaması gibi şartları öne koymaktadır. Üstelik tarım sigortası yaptırmayan üreticiler 2090 sayılı kanun tarafından değerlendirilmeye alınmamaktadır.

Belirtilen bu sebeplerle, Türkiye genelinde tarımsal üretim gerçekleştiren çiftçilerin zararlarının karşılanması güçleşmektedir. Üreticilerin zararlarının karşılanması için şart koşulan yüzde 40’lık zarar oranı ile TARSİM’e sigorta yaptırma şartı, mağduriyetleri beraberinde getirmektedir. Malatya’daki kayısı üreticileri ile Manisa’daki üzüm üreticilerinin de aralarında bulunduğu don, dolu, sel gibi sebeplerle ürünlerini kaybeden çiftçilerin zararlarının karşılanması için çıkarılan 2090 sayılı Kanun ile 5363 sayılı kanunda yapılacak değişikle mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla bu teklif hazırlanmıştır." denildi.

5363 SAYILI TARIM SİGORTALARI KANUNU İLE 2090 SAYILI TABİİ AFETLERDEN ZARAR GÖREN ÇİFTÇİLERE YAPILACAK YARDIMLAR HAKKINDA KANUN’DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 14.06.2005 tarihli ve 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun 17. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2- 20.06.1977 tarihli ve 2090 Sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun’un 2. maddesinin üçüncü fıkrası aşağıda belirtilen şekilde değiştirilmiştir.

‘’Afet dolayısıyla çalışma ve üretim imkanları önemli ölçüde bozulmaktan maksat, çiftçinin;
A) Ürünlerinin canlı - cansız üretim araçlarının ve tesislerinin değer itibariyle en az % 20 oranında zarar görmesi, bu zararı diğer tarımsal veya başka gelirleriyle karşılayacak gücü bulunmaması ve kredi veren banka, kooperatif ve benzeri kuruluşlardan bu zararı karşılayacak borç alma imkanı olmaması;
B) Ürünlerinin, canlı - cansız üretim araçlarının veya tesislerinin % 20'den az zarar görmesi halinde, kredi alma imkanı olmaması, başka geliri bulunmaması, dolayısıyla tarımsal faaliyetlerini devam ettiremeyecek ve geçimini sağlayamayacak duruma düşmesi,
halleridir. ‘’

MADDE 3- Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.”