Başbakan Ahmet Davutoğlu, bugün Cumhurbaşkanı'nın görevlendirme yapmasının ardından tüm partilerin genel başkanlarından randevu isteyeceğini açıkladı. Görüşmelere gelecek hafta içinde genel başkanların vereceği takvime göre başlayacağını belirten Davutoğlu, "Bugün Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesinin ardından önümüzdeki hafta Ramazan Bayramı öncesi ilk tur görüşmelerini yapmayı planlıyorum. Bu takvim çerçevesinde usulümüz açık ve net olacak. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz, şeffaf görüşeceğiz. Yapıcı olacağız. Usul olarak bir turda ve hemen bir netice almak yerine detaylı şekilde konuşup sağlıklı ve iyi işleyen bir hükümet ortaklığı için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Muhalefet parti liderlerine seslenmek istiyorum. Gelin hep birlikte saygı dili kullanalım. İtham ve görev hatırlatan bir dil değil herkes diğer partinin usullerine ve teamüllerine karşılıklı saygı göstersin. Yapıcı bir yaklaşımda bulunalım. Kapıları ve yolları kapamak yerine açalım. Baştan önyargılı olmayan, karşı tarafı mahkum etmeyen bir yaklaşım. Biz böyle bir yaklaşım için hazırlandık, dosyalarımız hazır. Kim neyi konuşmak istiyorsa o dosyaları konuşmaya hazırız." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu.
Meclis Başkanlığı seçiminin ardından yapılan tartışmalara herkesin bakması gerektiğini belirten Davutoğlu, "Genel başkanlar ve parti üyeleri de baksın. AK Parti içinde hiçbir tartışma yaşanmadı. AK Parti hiçbir partiye herhangi bir şekilde rencide edici bir tavır sergilemedi. Zafer sarhoşluğu yaşamadık, kimseye dönüp siz kaybettiniz demedik, biz kazandık dahi demedik. Ancak diğer partilere bakın, Baykal üzerinden yürütülen polemiklere bakın. Buradan bir kez daha AK Parti grubu, hükümet ve siyaset adına bir kez daha vurguluyorum. Baykal üzerinden yapılan spekülasyonlarda bir partinin grup başkanvekili, MHP’nin sarf ettiği, din ile parti arasında ilişki kuran, sarf ettiği söz kesinlikle hepimiz tarafından kınanan, hiçbir şekilde kabul edilemeyecek, Türk siyasetine kara bir leke olarak geçmiş bir sözdür." diye konuştu.

DAVUTOĞLU, CHP'Lİ SEÇMENE SESLENDİ

CHP’ye oy vermiş vatandaşlara seslendiğini belirten Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tercihinizi hangi yönden göstermiş olursanız olun size saygımız sonsuzdur, sizin inancınız, dininiz üzerinde yapılacak herhangi bir spekülasyon karşısında en dik şekilde AK Parti durur. Şu veya bu partiye oy verilmesi gerekesiyle tahkir edilmesine, rencide edilmesine, inançlarının tartışılmasına izin vermeyiz. AK Parti bütün bir milletin inanç özgürlüğünü, fikir düşünce özgürlüğün ve onurunun teminatıdır."

Bugün Başkanlık Divanı'nın oluşacağını vurgulayan Davutoğlu, "Yeni bir süreç başlayacak. Bütün partilere sesleniyorum. 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan neticeyi tekrar tekrar tezekkür etmelerini buradan istiyorum. Bugün inşallah Başkanlık Divanı'nın oluşmasını müteakip Cumhurbaşkanımız beni görevlendirirlerse ki muhtemelen bugün görevlendirme yapılacak. Bundan sonra takip edeceğimiz siyasetin ana unsurları da aslında 7 Haziran’dan bu yana takip ettiğimiz yaklaşıma dayanan temel boyutları ortaya koyuyor. Her şeyden önce istişare siyasetini takip ettik." şeklinde konuştu.

'KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ ÖNCESİ EKONOMİK, SİYASET VE HUKUK KOMİSYONLARI KURDUK'

Muhtemel siyasi senaryolarla ilgili kurumsal bir faaliyet içine girdiklerini ifade eden Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımızın görevlendirmesini beklemeden o görevlendirme anına hazır olmak için muhtemel koalisyon hükümet ortaklığı görüşmeleri için ekonomik, siyaset ve hukuk komisyonları kurduk. Her parti için ayrı komisyonlarda çalışmalarımızı yürüttük. Hiç kimseye önyargılı bakmadan, her bir parti seçim beyannamelerinde ne demişler biz ne demişiz nerelerde uzlaşmışız, nerelerde ayrılmışız diye titiz bir çalışma yürüttük, dün de raporlarını aldık. Başkaları dedikodu ederken, birbirlerine hakaret ederken, AK Parti 7 Haziran'da çıkan tablonun gereği neyse onu yapmaya başladı bile. Bundan sonrada bu istişareler devam edecek." açıklamasında bulundu.

Hiçbir müzakerede ne konu gündeme gelirse gelsin her konuyu görüşmeye hazır olduklarını ifade eden Davutoğlu şunları söyledi: "Ama Cumhurbaşkanı makamını, devletin en ali en üst makamını tartışma konusu yaptırmayız. Cumhurbaşkanımıza anayasal sınırı hatırlatanlar kendileri de anayasal sınırlara saygı göstermek zorunda. Hiç kimse Cumhurbaşkanı makamına dönük, fanusa girecek gibi bir ifade kullanamaz. Cumhurbaşkanı üstlendiği göreve göre fanusa değil halkın arasında olmayı, gerektiğinde milletin geleceği konusunda görüş beyan etmeyi bir hak olarak gören bir makamdır. Buradan hepsine bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Cumhurbaşkanlığı makamı artık tartışma konusu yapmayın. Bunun size de bir faydası yok, siyasete de ülkeye de bir faydası yok. Hele hele Cumhurbaşkanımızı ve Cumhurbaşkanlığı makamını tahkir eden açıklamalar sadece kargaşa kaos ve devlet geleneğine aykırı tutumlardır. Biz hiçbir şekilde buna izin vermedik."

CUMHURBAŞKANI SÜRECİ ERTELİYOR İDDİALARI

Son günlerde yapılan, Cumhurbaşkanı'nın kendilerinin desteği ve onayıyla süreci ertelediği ve zaman kazanmaya yönelik tartışmalara değinmek istediğini vurgulayan Davutoğlu, "Bunu iddia edenler Türkiye’de anayasal sistemi parlamenter sistemi bilmeyenlerdir, Anayasa'yı bilmeyenlerdir. Anayasa’nın 116. Maddesi görevlendirmeler konusunda Başkanlık Divanı'nın oluşumuna atıf yapıyor. Divanın oluşmasının gecikmesinin sorumlusu AK Parti değildir. Sayının ne olacağı konusunda MHP ve HDP arasındaki anlaşmazlıktır. Bunun parçası olmadık. Gecikmeden AK Parti sorumlu değildir, Cumhurbaşkanımız da sorumlu değildir. Cumhurbaşkanımız bu konuda bilinçli bir geciktirme çabası içinde olmadı. Baştan hukukçularla danışarak ortaya koydu ve 'Başkanlık Divanı oluşur oluşmaz görevlendireceğim' dedi. İnşallah bugün değerlendirmemizi yapacağız, Başkanlık Divanı üyelerimizi belirleyeceğiz. Öğleden sonra uygun görürse Cumhurbaşkanımız görevlendirme yapacak." dedi.

'KİM NEYİ KONUŞMAK İSTİYORSA O DOSYALARI KONUŞMAYA HAZIRIZ'

Hükümetin yaptığı bazı icraatlar ve atamalarla ilgili tartışmaların yapıldığını dile getiren Davutoğlu, "Balkon konuşmasında söyledim, AK Parti'nin 13 yıllık hükümet geleneğinde yönetim boşluğuna izin yoktur. Biz nefes alıp verdikçe bir saniye bile hükümet etme görevi yürütüyorsak bunu gerçek anlamda yaparız ve tartışmaya açmayız. Bugünkü hükümetin meşruiyeti konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Etrafımızda ateş çemberi olacak, Suriye’de sınır boylarında her an bir risk ve tehditle karşı karşıya kalacağız. Irak’ta yaşananları göreceğiz, Yunanistan’ı göreceğiz bu görevi sürdürürken. Zamana oynayan 'geçici hükümetiz' anlayışı içinde bir tavrı sergileseydik şu an ekonomimiz ekonomimiz bu rahatlık içinde olmazdı. Ankara’da hükümet vardır, hem de güçlü, alınması alınması gereken kararları derhal alır." sözlerini kaydetti.

Bugün Cumhurbaşkanı'nın görevlendirmesinin ardından tüm partilerin genel başkanlarından randevu isteyeceğini vurgulayan Davutoğlu şunları söyledi: "Yarın acı bir yıldönümü için Bosna Hersek’te olacağız. Bütün milletimizin acı ile takip ettiği o günleri hepimiz hatırlatırız. O günlerden bu yana Bosna Hersek’in kaderini Türkiye’nin kaderi, İstanbul’un kaderini Saray Bosna’nın, Srebrenista’nın kaderi olarak gördük. Bir kez daha Srebrenista’da katledilen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tür katliamların bir daha olmaması için bütün uluslararası toplumu basiretle davranmaya bir kez daha davet ediyorum." diye konuştu.

'BAYRAM ÖNCESİ İLK TUR GÖRÜŞMELERİ BAŞLAR'

Görüşmelere gelecek hafta içinde, genel başkanların vereceği takvime göre, bugün Cumhurbaşkanı'nın görevlendirmesinin ardından önümüzdeki hafta Ramazan Bayramı öncesi ilk tur görüşmelerini yapmayı planladığını kaydeden Davutoğlu, şunları ekledi: "Bu takvim çerçevesinde usulümüz açık ve net olacak. Kamuoyundan hiçbir şey gizlemeyeceğiz, şeffaf görüşeceğiz. Yapıcı olacağız. Usul olarak bir turda ve hemen bir netice almak yerine detaylı şekilde konuşup sağlıklı ve iyi işleyen bir hükümet ortaklığı için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Muhalefet parti liderlerine seslenmek istiyorum. Gelin hep birlikte saygı dili kullanalım. İtham ve görev hatırlatan bir dil değil herkes diğer partinin usullerine ve teamüllerine karşılıklı saygı göstersin. Yapıcı bir yaklaşımda bulunalım. Kapıları ve yolları kapamak yerine açalım. Baştan önyargılı olmayan, karşı tarafı mahkum etmeyen bir yaklaşım. Biz böyle bir yaklaşım için hazırlandık, dosyalarımız hazır. Kim neyi konuşmak istiyorsa o dosyaları konuşmaya hazırız."