Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haziran ayında yapılacak genel seçimlerde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın milletvekilliğe aday olacağı yönündeki iddiaların sorulması üzerine açıklamalarda bulundu. Bu konuda birinci derecede karar merciinin Başbakan Ahmet Davutoğlu olduğunu belirten Erdoğan, "Sayın Başbakan bu konu ile ilgili kanaatimi bana sorduğunda zaten verdiğim cevap kendisinde gizlidir. O da onda kalacaktır. Ama bu konu ile ilgili şu anda aramızdaki görüştüğümüzü burada benim deşifre etmem bir defa kendime de saygısızlık olur, Sayın Başbakan’a da saygısızlık olur." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye gelen Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar, resmi törenle karşılandı. Erdoğan ve Mali Cumhurbaşkanı Boubacar baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşme gerçekleştirildi. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Mali Cumhurbaşkanı Boubacar ortak basın toplantısı düzenledi.

'TERÖRE KARŞI ÇOK DAHA NETİCE ALACAK MÜCADELEYİ VERELİM'

Mali basınından gelen bir gazetecinin, 'Terör bütün dünyayı etkileyen bir tehlike. Sizce muhtelif bir işbirliği için nasıl bir eksen kurabiliriz?' şeklindeki sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi: "Özellikle çok teşekkür ediyorum. Terör lokal bir olay değildir. Malum her zaman söylüyoruz. Terörün dini, ırkı, milleti, ülkesi böyle bir şey yok. Uluslararası bir yapı. Uluslararası bir tesir alanı olan insanlığın gerçekten tehdit eden bir unsur. Buna karşı bütün insanlık bütün uluslar ortak bir mücadele içinde olması şart. Sorun sadece sahra altının sorunu değil. Bizim yanı başımızda Suriye’de şu anda bir devlet terörü var. Aynı şekilde Irak’ta bunu yaşadık, yaşıyoruz. Buralarda yüz binlerce insan öldürüldü hala da öldürülmeye devam ediyor. DEAŞ terörü son dönemlerin en yoğun isminden söz ettiren bir terör olayı. Bunların bağlantıları ile Mali’de maalesef karşı karşıya kaldı. El Kaide ile karşı karşıya kaldı. Orada da farklı isimler altında kendini gösteriyor. Ama neticesi insanın ölümü olan bu tür hareketler karşısında uluslararası kurumlar ve tüm devlet yapılanmalarının müşterek tavır almaları gerekir. Benim teröristim iyi seninkisi kötü mantığıyla bu iş çözülmez. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da bunu yaşıyoruz. Buna karşı Mali’de bizler elimizden gelen tüm imkanlarımızla kendileriyle görüştük, ilgili birimlerimizin dayanışma içinde olması suretiyle böyle bir dayanışmayı sürdürebiliriz. Biz terörle 30-35 yıldır mücadele veren bir ülkeyiz. Ülkemizde de bir terör örgütü var. Bölücü terör örgütü şimdi de Suriye’nin kuzeyinde bir başka bölücü terör örgütü ile işbirliği halinde, orada bir yapılanmanın gayreti içindeler. Bu mücadeleleri vermeye devam ediyoruz, vermeye devam edeceğiz. İşbirliği ve dayanışmamız şart. Halklarımızın huzuru ve refahı için hele hele mesele İslam olduğu zaman durum daha da değişiyor. Bir Müslüman olarak bizim dinimizin gereğidir barış. Dinimizi terörle bir araya getirme gayreti içerisine girenler dinimize saygısızlık ettikleri gibi bizlere de hakaret etmektedirler. Çünkü biz bir insanın ölümünü tüm insanlığın ölümü olarak gören bir inancın mensuplarıyız, bir medeniyetin mensuplarıyız. Paris’te olan olay bunun çok açık ifadesidir. Oradaki karikatürleri çizmek suretiyle Sevgili Peygamberimiz'e hakaret edenler bunu bir özgürlük alanı içerisinde değerlendiremezler. Bu bir fikir özgürlüğü değildir. Biz bir Müslüman olarak Hz. İsa Aleyhisselam'a aynen Peygamber Efendimiz'e gösterdiğimiz sevgiyi gösteririz. Onlar hepsi bizim peygamberlerimizdir. Tümünün varlığına bizim imanımız vardır. O da imanımızın esasıdır. Ama acaba Hristiyan dünyası bunu yapabiliyor mu? Acaba Museviler bunu yapabiliyor mu? Bu konuda kendilerini çek etmeleri lazım, bu yanlıştan bir an önce kurtulalım ve teröre karşı çok daha netice alacak mücadeleyi verelim."

'DÜŞÜK FAİZLE BÜYÜME, ORADA DA TESPİTLERİ ÇOK ÇOK YANLIŞ'

Başka bir gazetecinin, "Ocak ayı enflasyonu açıklandı. Beklentilerin bir miktar üstünde. Merkez Bankası olağanüstü toplantısı kararını erteledi. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın bugün eleştirileri var. Siyasilerin faiz politikasına yönelik eleştirilerin fayda sağlamayacağını ifade ediyor Durmuş Yılmaz. 'Düşük faiz ekonomik büyümenin yegane sebebi olsaydı bugün Avrupa’daki ekonominin hızı hızlı büyümesi gerekirdi. ABD’nin hızlı büyümesi gerekirdi.' dedi. Bu eleştirileri için ne dersiniz? Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’yı saraya çağırarak görüşeceğinizi söylemiştiniz. Görüştünüz mü?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: "İleride bu tür bir görüşme olabilir de. Önce Durmuş Bey kendi işine baksın. Onu muhatap alıp herhangi bir şey söyleyecek halim yok. Kendisinin başarı grafiğini gayet iyi bilen birisiyim. Onların dönemi bir defa bizim faizle mücadelemizde çok farklı bir mücadeleyi sürdürdüğümüz dönem olmuştur. Kendi maharetleri değildir, bizim özel gayretlerimizdir. Kaldı ki bir şeyi daha bilmeleri lazım. Düşük faiz büyüme, orada da tespitleri çok çok yanlış. Gerek ABD’yi bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış, Batı'yı bu şekilde değerlendirmesi ayrı bir yanlış. Şu anda ABD’yi büyümeyen veya ez büyüyen bir ülke olarak nitelemek bir defa bir insanın adeta bakar kör olmasıdır. Olayı yatırımlar nezdinde altyapı, üst yapı bütün bu yapılar nezdinde iyi değerlendirmek gerekiyor ve şunu sormak lazım şu anda ABD’de faiz oranı nedir ve enflasyon nedir? Buna bir baksın, bunu öğrensin. Aynı şekilde Japonya’da faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Batı ülkelerinde faiz oranı nedir, enflasyon nedir? Büyüme oranlarına da baktığımız zaman acaba büyüme bize göre nedir. Buna bakmak lazım. Biz zaman zaman bazı iyi neticeler aldığımızda bakın 4,6’ya faizin düştüğü anda enflasyon nerdeydi buna bir bakalım. Çekim alanı olarak eğer biz ülkemize yatırımları çekebiliyorsak çektiğimiz anda biz büyümeye başladık. Büyüme oranının gayet iyi olduğu dönem yani bizim 9’u filan yakaladığımız dönem bir bakarsak faiz oranlarının nerede olduğunu görürsünüz. Nasıl oldu da biz 9’u yakaladık. Orada onu tespit edersiniz. Çok fazla da bu konuda konuşmaya gerek yok. Şu 12 yıllık süreçte biz yaşadık. Hala yaşıyoruz."

Başka bir gazetecinin, "Genel seçim yaklaşıyor. Aday listeleri şekilleniyor. Bugüne kadar Başbakan ve genel başkan olarak size adaylık sorularını sorduk. Bugün de cumhurbaşkanı olarak bir isim konusunda ne düşündüğünüz kamuoyunda merak ediliyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın aday olabileceği konuşuluyor. Fidan’ın size gelip danıştığı, sizin de MİT’in başında kalması gerektiği telkininde bulunduğunuz söyleniyor. Bu doğru mu? Cumhurbaşkanı olarak MİTmüsteşarı hakan Fidan’ın adaylığı konusunda ne düşünürsünüz?" sorusuna Erdoğan, "isterseniz bu dedikodularla fazla meşgul olmayalım. Bunlar tabi birinci derecede karar mercii bu konuda Sayın Başbakandır. Sayın Başbakan bu konu ile ilgili kanaatimi bana sorduğunda zaten verdiğim cevap kendisinde gizlidir. O da onda kalacaktır. Ama bu konu ile ilgili şu anda aramızdaki görüştüğümüzü burada benim deşifre etmem bir defa kendime de saygısızlık olur, Sayın Başbakan’a da saygısızlık olur." karşılığını verdi.