Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin ‘tarihi yarımada’yı ilgilendiren yürütmeyi durdurma kararını olumlu gördüğünü söyledi. Günay, “Sadece tarihi yarımada değil aslında bütün İstanbul’u korumamız gerekiyordu. İstanbul’da inanılmaz bir tahribat ve talan yaşanıldı. İstanbul son yıllarda çok rant getiren bir dünya merkezi olduğu için inanılmaz bir aç gözlülükle saldırıldı. Rant kaygısı İstanbul’u ahtapot gibi sardı.” dedi.

İstanbul 2. İdare Mahkemesi, 'tarihi yarımada'yı ilgilendiren 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama planın iptali istemiyle açılan davada, 61 konu başlığından 37'sine yürütmeyi durdurma, 7'sine ise kısmen yürütmeyi durdurma karar verdi. Yürütmeyi durdurma kararının ana başlıklar arasında Avrasya Tünel Geçişinin bağlandığı Kennedy Caddesi, Tarihi Yarımada trafiğini yoğunlaştıracağı öngörülen ulaşım kararları, AVM ve otel yapılmasının önü açılan Topkapı İETT Garajı, Kumkapı Balık halinin marina olmasına ilişkin planlar yer alıyor.

Ertuğrul Günay, İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin tarihi yarımada ile ilgili verdiği kararı Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi. Günay, “Takip edebildiğim kadarıyla 61 başlıktan 37’si hakkında yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu oldukça olumlu bir gelişme. Çünkü tarihi yarımada UNESCO kuruması altında olmakla birlikte silueti, çevresi hatta doğrudan yarımadanın kendisi son yıllarda sürekli olumsuz gelişmelere maruz kaldı.” diye konuştu.

‘UNESCO RAPORUNDA İSTANBUL’UN TARİHİ DOKUSUNU BOZAN BİR ÇOK YAPILAŞMAYA İŞARET EDİLİYOR’

İstanbul’un Türkiye’yi değil dünyayı ilgilendiren bir tarihe sahip olduğunu anlatan Günay şunları söyledi: “Anadolu’dan Marmaray geçişleri ve lastik tekerlekli geçişin Göztepe’den girip Yenikapı’dan çıkması tarihi yarımadanın yoğunluğunu artıracak. Bu deniz altı geçişlerin hava tahliyesini sağlayacak baca sistemlerin yükseklikleri belirsiz. Ayrıca Yedikule, Kazlıçeşme civarına yapılan silueti bozan çirkin yapılar uzun zamandan bu yana tartışma konusu oldu. Haliç’teki köprünün Süleymaniye Camii’nin minareleri ile yarışan ve onları gölgeleyen görüntüsü sadece bizim için değil dünya için bile bir tartışma konusu haline geldi. Marmara kazılarıyla belli oldu ki İstanbul 5 bin yıllık bir tarihe sahip. Geçenlerde Almanya’da UNESCO toplantısında İstanbul ile ilgili bir rapor kabul edildi. Bu raporda İstanbul’un tarihi dokusunu bozan bir çok yapılaşmaya işaret ediliyor. O yüzden İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin geçte olsa bu 37 başlık hakkında durdurma kararı vermesini olumlu buluyorum.”

‘İSTANBUL’DA GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN, TARİHLE BAĞDAŞMAZ SİLUETLER OLUŞTU’

İstanbul’a aç gözlülükle saldırıldığını vurgulayan Günay, “Ben bakanlık dönemimde de söyledim; elimde yetki olsa ve iktidar bu konuda yeterince kararlı olsa tarihi yarımadadaki ve hatta bütün İstanbul’un inşaat faaliyetlerini 10 yıl durdurur ve İstanbul’un tarihi yapısını bozan yapıları temizlerim demiştim. Hala bu kanaatteyim. İstanbul son yıllarda çok rant getiren bir dünya merkezi olduğu için inanılmaz bir aç gözlülükle saldırıldı. Rant kaygısı İstanbul’u ahtapot gibi sardı. Ben bunları söylediğim için bir çoklarıyla aram açıldı. Ve görevimi de bu yüzden bırakmak zorunda kaldım. Yani zararın neresinden dönülürse kardır. Bundan böyle İstanbul ile ilgili verilen hiçbir kararın geri dönüşü olmaz, tarihle bağdaşmaz siluetler oluştu.” şeklinde konuştu..

İstanbul’da çok büyük bir tahribat ve talanın yaşanıldığını aktaran Günay, “Sadece tarihi yarımada değil aslında bütün İstanbul’u korumamız gerekiyordu. Bütün İstanbul’da inanılmaz bir tahribat ve inanılmaz bir talan yaşanıldı ne yazık ki. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları İstanbul’u korumak için seferber olmalı. Bazı girişimler var. Tabi en başta İstanbul’u yerel yönetimlerin koruması gerekir. Ama ne yazı ki en büyük tahribatı yerel yönetimler yapıyor. Yerel yönetimler İstanbul’u korumuyor, biz İstanbul’u yerel yönetimlerden korumaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.