CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, Bank Asya yönetiminin polis baskınıyla TMSF kontrolüne geçmesini, “Banka Asya kararı ne hukuki bir karardır ne ekonomik bir karardır, tamamen siyasi bir karardır.” şeklinde değerlendirdi. Bu kararı alan ve uygulayanların bunun sorumluluğundan hiçbir şekilde kurtulamayacakları uyarısında bulunan Koç, çıkarılan onca dedikoduya, yapılan onca manipülasyona rağmen Bank Asya’nın sermeye yapısının sağlam, hatta sermaye yeterliliği kanunun emrettiği sınırların da üzerinde bulunduğunu vurguladı. Pay sahiplerine ilişkin bilgi ve belgeler kendilerine sunulduğu vakit Bank Asya’nın tekrar sahiplerine devredileceği, kapısını da açık bırakıldığını kaydeden Koç, “Ama geçmiş uygulamalardan da çok iyi biliyoruz ki, bu asla mümkün olmayacak gibi gözüküyor. Nasıl ki Turkcell gibi bir şirket AKP’nin arka bahçesi haline getirildiyse şimdi aynı şey Bank Asya'da olacak gibi duruyor.” diye ekledi.

CHP Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Haluk Koç, Bank Asya’ya yönelik siyasi gasp yapılması konusuna da değindi. Koç, “Bank Asya kararı ne hukuki bir karardır ne ekonomik bir karardır, tamamen siyasi bir karardır. Bunu açıkça ifade etmek durumundayız. Alınan kararın altyapısı en tepelerden gelen talimatla hazırlanmış ve dün gece itibariyle de uygulamaya konmuştur.” dedi.

'CUMHURBAŞKANI ALENEN MANİPÜLASYON YAPMIŞTIR'

Haluk Koç, “Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, biraz geriye gidelim, 18 Eylül 2014’te TUSİAD’ın yüksek istişare toplantısına katılıyor ve bu toplantıda bu bankanın batık bir banka olduğunu dünya aleme ilan ediyor o tarihte. Şimdi Cumhurbaşkanı alenen manipülasyon yapmıştır bu konuda. Cumhurbaşkanı ile beraber oradan işaret alan malum bir danışman ve yandaş şüraka kadrosu da var. Bunu da biliyoruz hepimiz. Bu koro da bu tezvirata katkıda bulunmuştur. Şimdi işin püf noktasına geliyorum. Bu açıklama ve onun peşinden bu tezvirata katılan bu söyleme katkıda bulunan herkes alenen suç işlemiştir. Bu kurumlar hakkında manipülasyon yapmak piyasa dolandırıcılığı olarak nitelendirilir ve iki yıldan beş yıla kadar cezası vardır. İlgili kanun maddesi de Sermaye Piyasası Kanunu Madde 107.” diye ekledi.

MİNAREYİ ÇALAN KILINI HAZIRLIYOR

Ancak yasalarla bunun suç olmaktan çıkarıldığını vurgulayan Haluk Koç, “Şimdi bunu görüyorlar, biliyorlar. Bir torba yasa. Torbanın içine her şey giriyor biliyorsunuz kanun yapma tekniğinde. Bir torba yasa ile bu cezadan kurtulmanın altyapısını hazırlıyorlar. Yani halk diliyle söyleyelim; minareyi çalan kılıfını da şimdi hazırlamış oluyor.” ifadelerini kullandı.

'BANKANIN SERMAYE YAPISI SAĞLAM'

Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Açıkça ifade ediyorum: Bunun sorumluluğundan hiçbir şekilde kurtulamazlar. Bugün anlaşılıyor ki çıkarılan onca dedikoduya, yapılan onca manipülasyona rağmen bu bankanın sermeye yapısı sağlam. Hatta sermaye yeterliliği kanunun emrettiği sınırların da üzerinde bulunmaktadır. Ben rakamları veriyorum: Bank Asya’nın sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 18,4. Buna karşın BDDK’nın bankalarda aradığı rakam yüzde 8’dir. 10 puan daha üsttedir. “

'TURKCELL'E OLAN BANK ASYA'YA DA OLABİLİR'

Bankanın mali yapısı sağlam olunca fabrikasyon bir gerekçe üretmek gerektiğini dile getiren Koç, “Bir siyasi tavır koyuyor, siyasi bir hareket yapacak. O zaman bankada nitelikli paya sahip ortakların kurucularda aranan şartları sağlayıp sağlamadığına dönük bilgi ve belge sunulmadığını için TMSF yönetime el koyuyor. Bu karar altında eğer bürokratlar kendilerini korumak için olsa gerek nitelikli pay sahiplerine ilişkin bilgi ve belgeler kendilerine sunulduğu vakit Bank Asya’nın tekrar sahiplerine devredileceği kapısını da açık bırakmış oluyorlar. Ama geçmiş uygulamalardan da çok iyi biliyoruz ki, bu asla mümkün olmayacak gibi gözüküyor. Nasıl ki Türkcell gibi bir şirket AKP’nin arka bahçesi haline getirildiyse şimdi aynı şey Bank Asya'da olacak gibi duruyor. Bu arada Türkcell’i de bu çerçevede masaya yatıracağımızı belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

'ALTINDA İMZASI OLAN HERKES SORUMLUDUR, HİÇBİR ŞEKİLDE KURTULAMAZLAR'

Koç, son olarak “Ben bir kez daha ifade etmek istiyorum: bu karar ne hukukidir ne de ekonomiktir. Bu karar tamamen siyasi bir karardır. Burada Cumhurbaşkanı, Başbakan, Sayın Babacan, BDDK başkanı ve bunların altında imzası olan diğer tüm bürokratlar sorumludur. Bunu da çok iyi bilmeleri gerekiyor. Bankaların ortaklık yapısı ve kurucu ortaklarda aranan şartlar çok katı bir şekilde kanunda düzenlenmiştir. 2001 krizini ve sonrasındaki yapılanmaları hepimiz çok iyi biliyoruz. Eğer bugüne kadar bu bankanın ortaklık yapısı şeffaf olmadığı halde bu bankanın faaliyetine izin verildiyse buna izin veren bürokratlar suçludur. Yok eğer bugün bu karar yanlışa bugünün bürokratları da aldıkları bu karardan sorumludurlar. İşin özeti siyasi ve yasalar çerçevesindeki Bank Asya olayının değerlendirmesi bu şekilde, görüşümüz de bu çerçevededir. Türkiye talimatla faiz düşüren bir ülke. Türkiye talimatla bankacılık kanunları dışında SPK kanunları dışında banka kapatan devrettiren bir ülke haline geldiyse o zaman dünya ekonomi liginde yatırım çekme bakımından hukuki emniyet bakımından Türkiye nasıl değerlendirilir yatırımcının gözünde? Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”