HDP Şanlıurfa Milletvekili Ziya Çalışkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına IŞİD'le ilgili araştırma önergesi verdi. Terör örgütü IŞİD'in Türkiye'de yapmış olduğu her türlü faaliyetin, örgütleme çalışmasının ve eylemlerinin araştırılması istendi.

"IŞİD adlı terör örgütü 20 Temmuz 2015 günü Urfa'ya bağlı Suruç ilçesinde kanlı bir eylem gerçekleştirerek çoğu genç 31 insanımızı canlı bomba marifetiyle katletti." diyen Çalışkan, "Rojava devriminin üçüncü yıldönümünde Kobani halkıyla dayanışma için Suruç'a giden SGDF'li 300 gencin yaptığı basın açıklamasının hemen akabinde patlatılan bombanın yarım bıraktığı nice hayatlar birer birer sonsuzluğa uğurlandı. Yüzden fazla yaralı yurttaşımız ise halen hastanelerde tedavi görmektedir. IŞ(İD)'in yaptığı bu menfur saldırı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriye politikasından ayrı düşünülemez. Artık kanlı bir çukura dönüşen Suriye bataklığında izlenen yanlış politikaların her geçen gün bizi biraz daha barıştan uzaklaştırdığını ve bölgesel bir kaosun içerisinde sonucu kestirilemeyecek kanlı bir mecraya sürüklediğini belirtmek gerekiyor. Bu saldırı IŞ(İD)'in yapmış olduğu ilk saldırı değildir ve son olmayacağı da herkesin malumudur. Özellikle bazı sözlü ve yazılı medya organlarının IŞ(İD)'i mazur göstermeye çalışan yayınları birçok kesim tarafından eleştiriye tabi tutulmuştur. Buna rağmen IŞ(İD)'in yurt içindeki faaliyetleri ya görmezden gelinmiş, ya da sıradan, normal olaylar kategorisinde değerlendirilerek örgütün faaliyetlerini özendiren bir raddeye varmıştır. Hükümetin son üç yıldır IŞ(İD)'e dair yaptığı savunmaların ana fikri IŞ(İD)'in Türkiye için bir tehdit oluşturmadığı yönündedir." dedi.

IŞİD'İN SON 3 YILDA YAPTI EYLEMLER

Çalışkan, IŞİD'in son üç yılda yaptı eylemleri şöyle sıraladı:

1. Hatay'ın Reyhanlı İlçesine Bombalı Saldırı (11 Mayıs 2013)
Türkiye, IŞİD dehşetiyle ilk kez Hatay'ın Reyhanlı İlçesinde 52 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı bombalı saldırıyla tanıştı. Ne var ki, o dönem hükümet yetkilileri bu saldırının dış güçler tarafından yapıldığı tezinde ısrar ettiler.

2. Niğde'de Çatışma (20 Mart 2014)
Niğde'nin Ulukışla ilçesinde 20 Mart 2014 günü İsviçre vatandaşı Çendrim Ramadani, Almanya vatandaşı Benyamin Xu ve Makedonya vatandaşı Muhammed Zakiri, yol çevirmesi sırasında jandarmaya ateş açtı. Saldırıda jandarma astsubay Adil Kozanoğlu ve polis memuru Adem Çoban öldü, kamyon sürücüsü Turan Yaşar hayatını kaybetti, 7 asker ve yolcu otobüsündeki 1 kişi de yaralandı. Özellikle bu konuyla ilgili partimiz tarafından verilen soru önergeleri yanıtsız bırakılmıştır.

3. Musul Konsolosluğu Baskını (11 Haziran 2014)
IŞ(İD) Türkiye'ye yönelik üçüncü eylemi Musul Konsolosluğu'ydu. Konsolosluğu basıp 49 kişiyi 101 gün rehin alan terör örgütüne karşı dönemin hükümeti, bu olayı 'diplomatik' yollardan çözeceğini, bunun Türkiye'yi doğrudan hedef alan bir saldırı olmadığını tezini yineliyordu.

4. Süleyman Şah Türbesi Kuşatması (1 Ekim 2014)
IŞ(İD)'in Türkiye'nin Suriye topraklarında bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu kuşattığı ve askerleri tehdit ettiğine dair haberlerin yayılması üzerine yine aynı tez dolaşıma sokuldu: Örgüt, doğrudan Türkiye'ye yönelik bir tehditte bulunmuyor! Oysaki eli kanlı terör örgütünün 1 Ekim günü türbe ve karakolu kuşattığı ve askerlerin gitmesi için süre verdiği teyit edildi.

5. İstanbul Sultanahmet'te Bombalı Saldırı (6 Ocak 2015)
Sultanahmet'teki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Turizm Şube Müdürlüğü'ne canlı bombalı saldırı düzenlendi. Olayda bir polis memuru hayatını kaybetti. Saldırıyı DHKP-C'nin yaptığı kamuoyuna açıklandı. Ancak kısa bir süre sonra saldırıyı gerçekleştirenin Diana Ramazova adlı Çeçen kökenli El Kaide bağlantılı bir kadın militan olduğu kısa sürede ortaya çıktı.

6. Süleyman Şah Türbesi ve Karakolunun Taşınması (22 Şubat 2015)
Türkiye'nin Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu Eşme Köyü'ne taşıdığını Genelkurmay'ın bildirisi ile kamuoyuna açıkladı. Taşınma işlemi PYD ile işbirliği içinde gerçekleştirilmiştir. IŞ(İD) tehdidi yine hükümetin resmi teziyle savuşturuldu: Türkiye'yi doğrudan hedef alan bir durum vaki değildir.

7. Adana ve Mersin İl Binalarımız Bombalandı (18 Mayıs 2015)
Seçime 20 gün kala partimizin Adana ve Mersin il binalarına eş zamanlı bombalı saldırı düzenlendi. Güvenlik kameralarından saldırıyı Savaş Y.’nin gerçekleştirdiği tespit edildi. Savaş Y.’nin ailesi ile birlikte Suriye'ye gittiği IŞ(İD) ile bağlantı kurduğu ve saldırı için tekrar Türkiye'ye geldiği bilinmesine rağmen bugüne kadar somut bir adım dahi atılmadı. Hükümetin resmi tezi yine dolaşımdaydı: Türkiye'yi doğrudan hedef alan bir durum vaki değildir.

8. Diyarbakır Mitingimize Bombalı Saldırıda Bulunuldu (5 Haziran 2015)
Seçime bir gün kala tertiplediğimiz Diyarbakır mitinginde eş zamanlı iki bomba patladı. 4 yurttaşımız yaşamını yitirirken, 402 yurttaşımız da yaralandı. Bu saldırının da faili IŞ(İD) çıktı. Saldırıyı gerçekleştiren Gaziantepli Orhan G. olduğu tespit edildi.

Çalışkan, şöyle devam etti: "Yukarıda andığımız bütün olayların faili eli kanlı terör örgütü IŞ(İD)'tir. Mezkur örgüt doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin topraklarını, yurttaşlarını yine bu topraklarda örgütlediği kişiler aracılığıyla hedef almış durumdadır. Sadece canımıza, kanımıza değil aynı zamanda barış umudumuza, ortak geleceğimize ve inşa etmek istediğimiz yeni yaşamımıza da kast etmek istemektedir. Bu nedenle IŞ(İD) bu ülkenin en büyük tehdidi pozisyonundadır. Bizi hızla Suriye bataklığına ve bir iç savaşın girdabına çekmeye çalışan bu terör örgütüyle hesaplaşma kaçınılmaz bir görev olarak sivil siyasetin ve meclisin önünde durmaktadır. Bu hesapla IŞ(İD)'in yaptığı bütün faaliyetlerinin ve ilişkilerinin şeffaf bir şekilde araştırılması demokratik çözüm ve müzakere sürecinin selameti açısından da elzem bir durum teşkil etmektedir. Meclis'in bir an önce ivedilikle toplanarak bir araştırma komisyonu kurması gelişecek olan daha vahim olayları şimdiden engelleyecek bir işleve de sahip olacaktır."