HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana milletvekili adayı Meral Danış Beştaş, Türkiye’nin ‘emniyet, yargı ve gazetecilere’ dönük gözaltı ve operasyonlarla çok uzun bir süredir gerilim yaşadığına dikkat çekti. Twitter fenomeni Fuat Avni'nin iddialarını değerlendiren Beştaş, “Umarız ve dileriz seçimden önce bu tip gerilimler yaşanmasın. Sonuçta bu gözaltılar ister istemez toplumsal bir etki meydana getirecektir. Bir gerilim oluşturabilir. 7 Haziran’a kadar bütün gerilimlerden uzak, herkesin seçime endekslendiği, seçim çalışmalarını rahat bir ortamda yürüttüğü bir atmosfer olması için çaba sarf ediyoruz. Umarız bu iddia doğru değildir.” dedi.

BOMBALAMA SONRASINDA SORUŞTURMA ASLA SAĞLIKLI YÜRÜMEDİ

Adana ve Mersin’de İl binalarına yönelik bombaların seçim döneminde yapılan en ciddi saldırı olduğunu vurgulayan Beştaş, “Yöntemi, kapsamı ve zamanlama itibariyle öldürme hedefli bir saldırıydı. Çok şükür ki arkadaşlarımız yaşıyor. Hüseyin Beyaz ve İbrahim Yakut halen tedavi görüyor. Bombalama sonrasında soruşturma asla sağlıklı yürümedi. Halen bizim basından edindiğimiz verilerin dışında (Savaş Yılmaz olduğu ) Türkiye’de olmadığı açıklandı. Henüz avukatlarımıza ve HDP’nin tüzel kişiliğine resmi bir açıklama yapılmadı. Defalarca başvurduk, dosyadaki bilgi ve belgeleri incelemek istedik. Ancak her seferinde bu taleplerimiz reddedildi. İki gün önce ‘gizlilik kararının kaldırılmasını, evrakların ve kamere kayıtlarını’ istedik; fakat bu da kabul edilmedi.” diye konuştu.

SEÇİM GÜVENLİĞİNİ ORTADAN KALDIRABİLECEK SALDIRININ FAİLİ YAKALANMADI

Eş zamanlı patlayan parça tesirli iki bomba ile yaralanan arkadaşlarının yoğun bakımlarda ameliyatlar geçirdiğini ve seçim güvenliğini ortadan kaldırabilecek büyüklükte bir saldırının failinin yakalanmadığını anlatan Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: “Dışişleri Bakanı bu kişinin resmi yollarla çıkmadığını söyledi. Ama niye yurt dışına çıktı? Kim biliyor? Nasıl böyle bir bilgi servis edildi? Buna ilişkinde hiçbir bilgimiz yok. Açıkçası bunun arkasında hangi güç varsa bunu ortaya çıkmasını da engelliyor. Biz faillerin bulunduğunu ve özelikle yakalanmadığını; üç günün sonunda açıklanmasının da bu amaçla olduğunu çok net bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Seçimlerden bu kadar kısa bir süre önce böyle ciddi bir saldırı karşısında hiç kimsenin yakalanmamış olması ve saldırıya uğrayan partiye hiçbir delilin paylaşılmamış olması ne hukuk devleti ile seçim güvenliği ile bir ilgisi yoktur.”

'DELİLLERİN KAMUOYU İLE PAYLAŞILMASI LAZIM'

Soruşturmada ‘gizlilik’ kararının verildiği ve failin açıklandığı günün aynı güne denk gelmesinin bir tesadüf olmadığını ileri süren Beştaş, gizlilik kararı verilmeden de keyfi bir şekilde kendilerine hiçbir delilin verilmediğini dile getirdi. Dosyanın müdahil avukatlarına verilmeyen bilgi ve belgelerin basına sunulduğunu bildiren Beştaş, “Biz basından failin Suriye’ye gidip geldiğini; orada kuzeninin veya kardeşinin olduğu yazıldı. IŞİD’le bağlantılı olduğu yönünde de haberler çıktı. Bu gerçek bilgiyse; ki gerçeğe yakın gibi duruyor. Çünkü Adana’da MİT TIR’larının geliş-geçişi, Suriye yakınlığı, geçmiş dönemdeki iddialarla düşünüldüğünde olabilir. Ama ‘olabilir’ demeden önce de biz bu delilleri görmek istiyoruz. Hiçbir şey gizlenmesin. Gizlemek suça ortaklık anlamına gelir. Delillerin kamuoyu ile paylaşılması lazım.” şeklinde konuştu.