MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, yolsuzluk olayı ve sonrasında meydana gelen gelişmelerin yalnız malum kişilerin değil toplumun da 'ar ve hayâ' duygusu bağlamında büyük bir travma yaşadığını gösterdiğini söyledi. Hırsızlığı ve yolsuzluğu yapanlardan daha kötüsünün bunları savunanlar olduğunu ifade eden Yeniçeri, "Bunlara meşru ve makul gerekçe bulanlar ve bunları televizyonlarda masumlaştırmaya çalışanlardır. Yolsuzluk yapanlar bir gün gidince toplum onların şerrinden kurtulur ama bunları savunanların ortaya koyduğu gerekçeler toplumda yolsuzluğu yol-kural haline getiriyor ve normalleştiriyor. Bu çok tehlikeli, yanlış ve ibret verici durum ve tutumdur." diye konuştu.

MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Devlet üst yönetiminde görev alan kimselerin uzun süre aynı makamı işgal etmeleri halinde despotizmin ve yozlaşmaların arttığını ifade eden Yeniçeri, "Onlarca yıl devletin tepesini işgal edenler zaman içinde kurallara uymamayı hatta kendilerini kural yerine koymayı kural haline getirirler. Hatta bu tür kişiler yolsuzlukların, rüşvetin, hırsızlığın, haramın ve helalin tanımlarını kendilerine göre yapmaya kalkarlar. AKP’nin tepe yönetiminin bu yöndeki açıklamaları ibretliktir. Siyasal süreçte iktidara gelenler kamu görevlerini yandaşlarına tahsis etmeyi ya da kendi adamlarını kadrolara doldurmayı bir hak olarak görürler." sözlerini kaydetti.

Ar ve hayâ duygusunun insanlara özgü olduğunu ifade eden Yeniçeri, şunları dile getirdi: "Hayvanlarda ar duygusu yoktur. Hayvanlarda haysiyet ve utanma duygusu yoktur. Bu duygu insani olanla hayvani olanı birbirinden ayırır. İnsanın, iman zafiyeti bu hayâ ve ar duygusunun kaybıyla başlar. Anadolu’da ‘ar damarı çatlamış’ sözü bunun için büyük hakaret olarak algılanır. Yolsuzluk olayı ve sonrasında meydana gelen gelişmeler yalnız malum kişilerin değil toplumun da ’ar ve hayâ’duygusu bağlamında büyük bir travma yaşadığını göstermektedir. Hırsızlığı ve yolsuzluğu yapanlardan daha kötüsü bunları savunanlardır. Bunlara meşru ve makul gerekçe bulanlar ve bunları televizyonlarda masumlaştırmaya çalışanlardır. Yolsuzluk yapanlar bir gün gidince toplum onların şerrinden kurtulur ama bunları savunanların ortaya koyduğu gerekçeler toplumda yolsuzluğu yol kural haline getiriyor ve normalleştiriyor. Bu çok tehlikeli, yanlış ve ibret verici durum ve tutumdur. Ayrıntısı yolsuzların kendisine kalsın ama adamlar ‘şuyuu vukuundan beter’ bir olguyla Türk milletini karşı karşıya bırakmışlardır. İnsanlar böyle bir olayla anılmaktan hicap duyup, yerin dibine girecek, üzülüp büzülüp bir de özür dileyecek yerde işi pişkinliğe vermeleri de ilginçtir."

Açıklık, katılımcılık ve hesap verebilirlik duygusundan nasip almamış bir iktidarın Türkiye’yi yönetmekte olduğunu ifade eden Yeniçeri, "İktidar odakları ellerine geçirdikleri devlet gücünü özel çıkarları lehine, halkın aleyhine kullanmaktadır. Yasalar iktidar mensupları için işletilmiyor. Aksine AKP iktidarı sürekli olarak yolsuzlukları, haksızlıkları ve yağmayı meşrulaştıran şahsa ve partiye özel yasalar çıkarıyor. Ağızlarında dinsel sözler düşmeyen ama midelerinden haram eksik olmayan bu AKP zihniyetini halk ibretle izliyor. Tarih boyunca toplumlar; iktidarını, şehvetini ve zevkini çıkar aracı edinenlerden çektiğini düşmanlarından çekmediğini göstermektedir. Bu zihniyete sahip iktidarlar dinin ve toplumun genel çıkarını kendi yandaşlarının vahşi çıkarından ibaret saymaktadırlar. Toplum yeterince kendini savunacak dini, ilmi ve ahlaki mekanizmalarla teçhiz edilmediğinden, namuslu insanlar yolsuz iktidarların etkisi altında kalmaktadır. Sosyal ahlakin çöküşe geçişi bu şartların ürünü olarak başlamaktadır." açıklamasında bulundu.

'KENDİ İMANLARI VE VİCDANLARIYLA TEPKİ GÖSTERMİŞ OLMALARI HER TÜRLÜ TAKDİRİN ÜZERİNDEDİR'

Dün gerçekleştirilen oylamada kendisinin Adalet ve Kalkınma Partisi içinden bu kadar çok vekilini bu kadar çok baskı, tehdit ve töhmet altında tutmasına rağmen karşı oy vereceklerini düşünmediğini ifade eden Yeniçeri, "Burada yanıldığımı ifade etmek istiyorum. 8-10 kişinin çıkacağını tahmin ediyordum. Ama çok ciddi bir miktarda Adalet ve Kalkınma Partisi içinde insanlar 'evet bu yolsuzluktur, bunlar haramzadedir, bunlar Yüce Divan'a gitmeli ve hesap vermelilerdir' dediler. Bu toplum adına bir kazançtır. Doğruyu ve namuslu olanı her zaman muhalefet mi savunacak, iktidar içindeki insanların olana bitene kendi gözleriyle bakıp kendi akıllarıyla akledip kendi imanları ve vicdanlarıyla tepki göstermiş olmaları her türlü takdirin üzerindedir. Onları kutluyorum." şeklinde konuştu.