CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, Anayasa’nın 10. Maddesi ve Türkiye’nin taraf olduğu çeşitli sözleşmelere aykırı şekilde kadınların aleyhine açık bir cinsiyet ayrımı içeren 'Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM) Komiser Yardımcısı Adayı Öğrenci Alımı İlanı'nı TBMM gündemine taşıdı.

Türkiye’nin de taraf olduğu Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) birinci maddesinde, siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını içerdiğine işaret eden Milletvekili Engin, “Kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya bu hakları kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı herhangi bir ayrım, dışlama veya kısıtlama anlamına gelmektedir. CEDAW’la uyum içeren Anayasa'mızın 10. Maddesinde de ‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.’ denmektedir.” bilgisini hatırlattı.

Ancak bu anayasal hükme ve uluslararası yükümlülüklere rağmen, Polis Akademisi Başkanlığı’na bağlı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi’nin (PAEM) 2015-2016 eğitim-öğretim yılı için 2.000 komiser yardımcısı adayı öğrenci alımı için 10.08.2015 tarihinde vermiş olduğu ilanda aleni bir cinsiyet eşitsizliği uyguladığını ve 1.800 erkek öğrenci alırken yalnızca 200 kadın öğrenci alacağını belirttiğini kaydeden CHP’li Didem Engin, Türkiye’nin kadın istihdamı konusunda halen gelişmiş ülkelerin çok gerisinde yer alırken Anayasa’nın yok sayılarak böyle bir ilan verilmiş olmasının kabul edilebilir olmadığını vurguladı.

Engin, “Ülkemizdeki istihdam verilerine baktığımızda, erkeklerin yüzde 65.2’lik istihdam oranına rağmen kadın istihdamı ancak yüzde 27.1 oranında kalmıştır. AB üyesi ülkelerin ortalamasına baktığımızda, kadın istihdam oranı yüzde 58.8’dir. Dünya Ekonomi Forumu’nun 2014 yılı Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye 142 ülke arasında 125. sıradadır. Rapora göre Türkiye diğer ülkelerle kıyaslandığında, iş yaşamında fırsat eşitliği alanında 132. sırada, işgücüne katılım alanında 128. sırada, Bakanlık pozisyonunda kadın oranı açısından 133. sıradadır. Ülkemizde üst düzey kadın yönetici oranı kamuda yüzde 9.4 iken, kadın polis oranı ise yüzde 5.5’tir.” dedi.

“Tüm bu veriler ışığında, Polis Akademisi ilanının geri çekilerek toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir şekilde tekrar düzenlenip yayımlanması gereklidir." talebinde bulunan Milletvekili Didem Engin, “Ayrıca, ilanda sadece 2015 KPSS’ye giren adayların başvurabilecekleri belirtilmiştir. 2014 KPSS puanının ÖSYM tarafından iki yıl geçerli sayılacağı beyanına güvenerek 2015 KPSS’ye başvurmayan adayların mağduriyetinin giderilmesi ve başvuru için 2014 KPSS puanının da geçerli sayılması beklenmektedir." görüşünü belirtti.

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, bu bağlamda İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'e şu soruları yöneltti: "İstihdam edilecek personel için yapılan bu cinsiyetçi ayrımın sebebi nedir?

Verilen bu ilanın Anayasa’ya ve ülkemizin de imza atmış olduğu çeşitli uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu bilinmekte midir?

Verilen bu ilan yayım aşamasına gelene dek hangi birim ve yöneticilerin onayından geçmiştir?

Anayasaya açık aykırılık taşıyan bu ilanın çekilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği algısına uygun şekilde tekrar düzenlenmesi düşünülmekte midir?

İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan toplam personel sayısı ve bu personelin ünvanlarına göre cinsiyet dağılımı nasıldır?

Bakanlık bünyesindeki çalışanların sayısının eşitlikçi bir seviyeye gelmesi için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?

Bakanlığa bağlı birimlerin personellerinin ve yöneticilerin toplumsal cinsiyet eşitliği ve Anayasa’nın 10. Maddesi yönünde bir hizmet içi eğitimden geçirilmesi düşünülmekte midir? Uygulamalar Bakanlık tarafından nasıl izlenmektedir?

İlan metnine ilişkin dikkat çeken bir diğer hukuka aykırılık durumu ise başvuru için 2014 KPSS puanının yok sayılması olmuştur. Oysa ÖSYM’nin yayımladığı 2014 KPSS Başvuru Kılavuzu’nda sınav puanının 2 yıl geçerli olacağı açıkça belirtilmektedir. Buna rağmen ilan metninde yalnızca 2015 KPSS puanının geçerli sayılması birçok adayı mağdur etmiştir. İlan metninde 2014 KPSS puanının da geçerli olması için bir değişiklik yapılması düşünülmekte midir?"