Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker bazı televizyon kanallarının uydudan çıkarılma çabalarına yönelik olarak aldığı bir istihbaratı paylaştı. Türker aynı operasyonun Doğan Grubu'na da yapılacağını iddia ederek, "28 Şubat'ı ve bazı meseleleri bahane edip, kızını da işin içine koyup terörist olarak, bir terör örgütü haline getirmenin çalışmalarını yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

Mersin Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenleyen Türker, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı'ndan sahaya çıkıp açılışlarda partileri eleştirme yerine hepsini yuvarlak masa etrafında toplamasını isteyen Türker, "Seçime giren 16 siyasi partiyi çağır. Onlarla konuş. Ortak bir çözüm bulunmasını sağla. Bir Cumhurbaşkanı'nın görevi budur." dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ise istifa etmesi için davette bulunan Türker, "Bu terörün sorumlusu ne İçişleri Bakanı ne de Adalet Bakanı'dır. Bu terörün sorumlusu bir tarafsızlık içerisinde hareket etmesi gereken seçim hükümetidir. Bu hükümet tarafsız olmadığını, teröristleri bildiği halde engellemediğine göre istifa etmeli. Yerine seçime giren partilerden oluşan bir milli seçim hükümeti kurulmalıdır." diye konuştu.

Bir gazetecinin bazı televizyon kanallarının Türksat uydusundan çıkarılmalarına yönelik tebligatlar yapılmasını nasıl değerlendirdiği sorusuna Türker, şu cevabı verdi: "Bugün cemaate yakınlığı ile bilinen ya da Fethullah Gülen karşıtı olmamakla bilinen televizyonlara ve iş adamlarına yapıyorlar. Bendeki istihbaratı söyleyeyim yakın zamanda Aydın Doğan Grubu'na da yapacaklar. Ama Aydın Doğan Grubu'na yapmak için önce elinde olan D-Smart'ı nasıl yok edeceklerine bakıyorlar. Onun için Aydın Doğan Grubu'na hak etmediği 28 Şubat'ı bahane edip bazı meseleleri bahane edip kızını da işin içine koyup terörist olarak, bir terör örgütü ilan etmenin çalışmalarını yapıyorlar. Türkiye'de kim olursa olsun, gücü ne olursa olsun bu işi yapacaklarını söylüyorlar. Onun için bu konuda yapılacaklar benim için meçhul değil. Bugün televizyonunun yöneticilerine 'hemen yurt dışında kendinize bir uydu bulun engelleyecekler' dedim."

Bugün, Kanaltürk ve Samanyolu televizyonlarına yapılanları reddeden Türker "Dünyada Türkiye'nin artık özgürlüklerde en arka sıralara düşmesinin yanlış olduğunu söylüyorum. Ama diğer televizyon ve gazetelerde bu konuda aynı tavırda bulunsunlar. Çünkü bir gün gelecek bakacaksınız kendi içlerinde bile birbirlerine düşecekler. Nasıl bir zamanlar liberaller iktidarın yanında iken el üstünde idiler. İktidara yerleştikten sonra bütün liberalleri temizlediler. Doğan Grubu'nun başına ne geleceğini az buçuk biliyorum. Bunu hikayesi 2 Kasım 2002 yılında başladı. 2 Kasım 2002'de bu ülkede böyle istediği gibi hareket eden medya gurubu kalmayacak denmişti. Hedefe önce Uzan Grubu ve Doğan Grubu alınmıştı. Bakın Uzan Grubu yok. Şimdi hergün gazetelerde okuyorsunuz ilgili ilgisiz sürekli ya Aydın Doğan'ı ya da çocuklarını gündeme getiriyorlar. Çocuklar bir insanın en hassas noktasıdır. Aydın Doğan'ın çocuklarının birisini bu işlere bulaştırmaya çalışacaklar."

Türker iktidarın terör örgütü IŞİD'e seyirci kaldığını öne sürerek nedenleri konusunda ise şunları söyledi: "IŞİD'in şu anda eylem planında olan hedefte olanlardan biri de biziz. Sol partiler, sivil toplum örgütleri ve HDP hedef olduğu için bugünkü iktidar sessiz kalıyor ama IŞİD'in hedefinde AKP olsa hemen hepsini olduğu yerde avlar."

HÜKÜMET UYUŞTURUCU KONUSUNDA HİÇBİR TEDBİR ALMIYOR

Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir yaranın daha büyüdüğünü ifade eden Türker, şöyle devam etti: "Bugün Türkiye'de her şehirde her ilçede uyuşturucu dağıtımı yapılıyor. Bu uyuşturucu dağıtımının arkasında en tepelerde oynaşan medyatik gücü olan patron olan insanlar oynuyor. Hatta bunlar kendi aralarında bazen mafyacılık oynuyorlar birbirlerini de vuruyorlar. Bu uyuşturucu için bugünkü hükümet hiç bir tedbir almıyor. Okulların kapılarında uyuşturucu satılıyor. Dün hüngür hüngür ağlayan baba Adana'da geldi yanıma 'ne olursunuz bunları dile getirin' dedi. 'Ben Adana'dan oğlumu almak için uyuşturucu olmayan il aradım bulamadım' dedi. Bu uyuşturucu tarihte devlet yöneticileri tarafından yayılırdı ülkelere ki insanlar uyuşsun itiraz etmesin yeter ki biraz uyuşturucu bulsun sesini kessin diye. Türkiye'de özgürlükleri kısıtlayan hukuksuzluğu ortadan kaldıran yönetimler diktatörlüklerini kestirmek için insanları da uyuşturucu almaya alıştırıyorlar."